Yucel, 

Geçtiğimiz günlerde duydum ve biraz inceledim ve hatta demo derslerini indirip denedik. Benim anladığım kadarı ile metodun temeli "bilginin kalıcı olması için düzenli tekrar" üzerine kurulmuş. Bu anlamda faydalı olabileceğini düşünüyorum.

Buna benzer bazı başka şeyler de var, mesela "5 günde İngilizce" gibi. Bunda ise seviyenize ve mesleğinize göre (yanlış anımsamıyorsam) 1 hafta boyunca sabahtan akşama kadar bir merkezde bulunuyorsunuz ve dışarı ile iletişiminiz olmuyor. Size özel 3-4 kişilik bir grup ve grubun içinde 1 eğitmen eşliğinde İngilizce dışında başka bir dil kullanmak yasak olmak üzere bir eğitim süreci geçiriliyor. Tabii bunun fiyatı Lingusta'ya göre çok daha yüksek, yanlış anımsamıyorsam 2500-3000 TL gibi ücreti vardı.

Lingusta'ya dönecek olursak, bence faydalı olabilir. En azından ben şahsen kişisel olarak kişinin kendi başına gerçekleştirdiği bir eğitim olması dolayısıyla, bir dersliğe gidip daha uzun süreçte alınan eğitimlere nazaran daha etkili olacağına inanıyorum. Ayrıca böyle bir metodolojiye göre fiyat olarak çok çok kaybedeceğiniz bir şey yok (fiyatı 400TL idi sanırım).

Bazı arkadaşlarım daha kurumsal eğitim kurumlarına yüksek meblağlar ödedikten sonra sürekliliği sağlayamadıkları için pek faydasını da göremediler. Buna kıyasla Lingusta "gayret gösterdiğiniz takdirde" avantajlı görünüyor.

Güncelleme:
Bir de şöyle şeyler yazılmış: inploid.com/t/yabanci-dil-ogrenmenin-en-...

Lingusta, sanırım 40 yıldır var olan bir tekniği kapsıyor.
Bu tekniğin geliştirilme nedeni, Amerikan hükumetinde dış işlerde çalışan personelin gittiği ülkelerde, sorun yaşamaması için, hızlı bir şekilde, dil öğrene bilmesini sağlamak adına, uzun araştırmalar sonucu bulunmuş bir yöntemdir.

Dünya'nın 110 ülkesinde kullanılan bu yöntemde, sistem mantıksal olarak, küçük bir bebeğin ana dilini öğrenme şeklinden yola çıkarak, bir nevi taklit yöntemine dayanarak dil öğrenmeyi öngörmekte.

Toplamda 99 ünitedir. Yani 99 adet 30 dakikalık ses kaydından oluşmakta bu paket.
Sistemin tutarlı bir şekilde başarılı olması için her gün 30 dakikalık kayıtların dinlenilmesi gerekiyor ve aslında sizden beklenilen yalnızca bu.

Kendi görüşüme gelecek olursam; 7 günlük deneme sürümünü henüz bitirmedim ve açıkçası süreklilik gösteremedim, yani bir kaç gün ara ile üniteleri dinledim. Fakat şunu söyleyebilirim ki sistem riayet edildiği taktirde gayet açık ve akılda kalıcı.

learn.livemocha.com ve colingo.com'u şiddetle tavsiye ederim. Livemocha'da ders konuları satın alıp, o dersleri interaktif bir şekilde kendi başınıza işleyebiliyorsunuz. Başlangıçta 40 bin altınınız var. Bu altınları ders satın almak için kullanıyorsunuz. Fakat güzel tarafı derslerdeki alıştırmalarda başarılı oldukça altın kazanıyorsunuz. Derslerin alıştırmalarında mikrofonunuzu dahi kullanıp, konuşmanızı ilerletebilirsiniz. Yaptığınız alıştırmaların doğruluğunu, diğer üyeler İngilizce bilen üyeler karar veriyor, eksiğinizi size söylüyorlar. Size yardım eden diğer üyelerde bundan altın kazanıyor. Onlarda kazandıkları altınları başka bir dil öğrenmek için kullanıyor. Sistem çok hoşuma gitti. Derslerin içeriği de bayağı detaylı ve yeterli.

Livemocha'da kendinizi geliştirdikten sonra, artık colingo.com'da insanlarla konulup, heyecanınızı üzerinizden atabilirsiniz. colingo.com Google Hangout alt yapısını kullanarak, belirli tarihlerde düzenlenen workshoplara katılıp, İngilizce konuşmanızı geliştirebilirsiniz.

Şekeri hayatımızdan mutlaka çıkarmalıyız. Bunu öncelikle çay ve kahvemizi şekersiz içerek başlayabiliriz. Şeker kilo alımına neden olduğu gibi kanser yapıcı etkisi de bilinmektedir. Kanser hücreleri vücudumuzda var. Bizim yaptıklarımız ve aldığımız gıdalar bunu tetikler. Bunun başlıca düşmanı şeker, çünkü kanser hücreleri şekerle besleniyor. Kanserli hücreleri görüntülemek için kullanılan maddelerden biri şekerdir. Şeker kanserli hücrelerin tutup, sağlıklı hücrelerin tutamadığı tek maddedir. Bu bilgileri onkoloji uzmanı Dr. Süalp Tansan'ın bir konuşmasından öğrenmiştim. Maalesef ki böyle bir durumda eşin, dostun ve akrabaların ilk yaptığı şey börek, çörek, kek gibi unlu, yağlı ve şekerli şeyler yapıp getirmek. Bir de öneriler var tabi bal ve pekmez yemek gibi...

Hakan Köse, Mehmet Erdem'in benzediği adam işte. Yoksa sadece ben mi benzettim. : )
Serkan Köse de bütün soru(n)larınıza yanıt bulan adam. : )

Dünya, soruda da dendiği gibi 3 boyutludur; boy, genişlik ve derinlik olmak üzere. Bunun hiçbir metafizik açıklaması yoktur, zira bu 3 boyut fiziki dünyadır zaten. Metafizik bu 3 boyuttan sonra başlar. Ancak bugün zaman 4. Boyut, uzay da 5. Boyut olarak (tam tersi de olabilir) kabul ediliyor. Dolayısıyla da metafizik 5. Boyuttan sonrası oluyor. Fakat fiziğin "Anerk Evren" modeli de evrenin 11 boyuttan oluştuğunu (bir olasılıklar evreni, bizim bugun başka boyutlar olarak adlandırdığımız kavram buradan gelir) ortaya atar. Hatta "Mr. Nobody" isimli film bunu anlatmaktadır. Buna göre de metafizik 11. Boyuttan sonra başlayacaktır, belki de işte onlar cennet/cehennem tezahürüdür. Fiziki olduğu kadar metafiziki bir açıklama da oldu sanırım. Sonuçta insan varlığıyla (varlık boyutunda) fiziki, yokluğuyla da (yokluk boyutunda) metafiziki bir canlıdır. Varlık ve yokluk da ayrı birer boyuttur.

Bknz. Enerji çeşitleri nelerdir?
"Potansiyel enerji, cismin konumu ve durumu itibarıyla sahip olduğu enerjidir. Gerilmiş bir yayda veya havada asılı duran bir cisimde potansiyel enerji bulunur. Kinetik enerji ise hareket eden nesnelerin sahip olduğu enerjidir. Dönen tekerlek veya düşen bir topta kinetik enerji vardır. Potansiyel enerjinin harekete dökülen hali kinetik enerjidir."

İyonize olmuş gaz demektir. 1920'lerden beri fizikte kullanılan bir terimdir. Bazı maddeler kendine özgü niteliklere sahip olduğundan, plazma hali maddenin katı, sıvı ve gaz halinden ayrı olarak incelenmektedir.

Katı bir cismin moleküllerin hareketi çok azdır, moleküllerin ortalama kinetik enerjisi herhangi bir yöntemle (mesela ısıtarak) arttırıldığında cisim ilk önce sıvıya, sonra gaza dönüşür. Gaz halinde elektronlar hızlı hareket ederler. Eğer gaz halinden sonra da ısı verilmeye devam edilirse iyonlaşma başlayabilir, bir elektron çekirdek çekiminden kurtulur ve serbest bir elektron uzayı meydana getirerek maddeye yeni bir şekil kazandırır. Atomun bir elektronu eksik olacak ve net bir pozitif yüke sahip olacaktır. Yeterince ısıtılmış gaz içinde iyonlaşma defalarca tekrarlanır ve serbest elektron ve iyon bulutları oluşmaya başlar. Fakat bazı atomlar nötr kalmaya devam eder. Oluşan bu iyon, elektron ve nötr atom karışımı, plazma olarak adlandırılır.

Bu işin pek ehili değilim ama şöyle bir mantık yürütelim. Öncelikle ses nedir ve nasıl oluşur sorusuna cevap verirsek bunun cevabını da buluruz. Ses en basit tanımla kulağımızın duyabileceği titreşimlerdir. Ses mekanik bir dalgadır ve yayılmak için maddesel bir ortama ihtiyaç duyar. Çünkü titreşen moleküller olmalıdır ki ses çıksın. Moleküllerin titreşmesi içinde itici bir güce yani harekete ihtiyaç vardır. Aynı şekilde sesin oluşumu da bir kaynağa bağlıdır ve ses kaynağı moleküller arası bir hareket yaratmadan sesi duymak mümkün değildir.

Kara delikler şu an için var görünüyor. Şöyle: İşin teorik kısmı 1916'dan beri geliştiriliyor, 1960'lardan beri de kara delik adayları gözleniyor ve gözlemle kuram uyumlu. Yani kuramın verdiği, "kara delik" denilen şeylerin taşıması gereken özellikleri gözlemlenen kara delik adayları taşıyor. Pekiyi, bunlar niye aday diye adlandırılıyor? Çünkü bunları sadece etraflarındaki maddeyi gözlemleyerek "görüyoruz", kendileri görünmüyor. Yerde hareket eden küçük toplar olsun, görünmez bir elektrik süpürgesi de bunların yanından geçsin. Biz topların hareketine bakarak "orada bir elektrik süpürgesi var, çekiş gücü de şu" diyoruz.

Bilim terminolojisi çok sıkıdır. Bir şeye "kesin" demek imkansıza yakındır. En fazla "şu anki gözlemle uyumlu" diyebiliyorsunuz. İşin başka bir boyutu da, eğer gözlemlenen şeyler kara delik değilse yine de çok çok ilginç şeyler olmalılar!

Kara deliğin diğer tarafı şu an için sadece bilimkurgunun konusunda. Kara deliklerin yuttukları şeyleri dışarı atmaları kuramsal olarak imkansız. Matematiksel çözümler (beyaz delikler) var ama şimdilik bunların sadece çözülen denklemin simetrilerinden ileri gelen salt matematiksel yapılar olduğu düşünülüyor.