I. GİRİŞTemelinde bir hukuki işlemin olduğu bir
kısım kağıtları vergi konusu olarak belirleyen damga vergisi, vergi sistemimiz
içerisinde uzun yıllardan beri yer almaktadır. Damga vergisinin temeli 1800’lü
yıllara dayanmaktadır. Bugün uygulanmakta olan Damga Vergisi Kanunu 11.07.1964
tarih ve 11751 sayıle Resmi Gazete’de yayınlanan 488 sayılı Kanun olup 01 Kasım
1964 tarihinden beri yürürlüktedir. Kişilerin hukuksal işlemlerini konu alan
damga vergisinin geniş bir uygulama alanı vardır. Diğer tüm vergi türlerinin
yükümlülerini ilgilendirdiği gibi, söz konusu vergiler nedeniyle yükümlülüğü
olmayanların da karşı karşıya kalabildiği bir vergi niteliği taşımaktadır. 2. Verginin KonusuVerginin
konusu, verginin üzerinden alındığı ve verginin kaynağını oluşturan ekonomik
öğedir. Verginin ne üzerinden alınacağı kanun koyucu tarafından ilgili vergi
kanunlarından belirtilmektedir. Damga Vergisinin konusu, kanuna ekli 1 nolu
tabloda yazılı kağıtlardır. Bu tabloda sözleşmeler, taahütnameler ve
temliknameler, kefalet, teminat ve rehin senetleri, faturalar, makbuzlar
beyannameler gibi vergi hukukuna ilişkin kağıtlar bulunmaktadır. Kanun vergiye
tabi kağıdın genel bir tanımlanmasını yapmamıştır. Karışıklığa meydan
vermemek, vergiye tabi kağıtların içeriğini rahatça tayin edebilmek için kanun
vergiye tabi kağıtları ismen saymıştır. Bir kağıdın vergiye tabi olup olmadığını
anlamak içinb 1 nolu tabloya bakmak gerekmektedir. 488 sayılı kanuna göre sadece
1 sayılı tabloda yazılı kağıtlardan vergi alınacak, bunlar dışında kalan
kağıtlardan herhangi bir vergi alınmayacaktır. Kanuna ekli (1) sayılı tabloda kağıtlar
dört küme altında toplanmıştır. -Sözleşmelerle
ilgili kağıtlar.-Kararlar ve
mazbatalar. -Ticari
işlemlerde kullanılan kağıtlar. -Makbuzlar ve
diğer kağıtlar.Her kanun gibi Damga Vergisi Kanununun
hükümleri de, devletin egemenlik hakkının geçerli olduğu saha ile
sınırlıdır.Dolayısı ile, kural olarak, vergiye tabi kağıtlar, Türkiye’deki
işlemlerle ilgili kağıtlardır. Yabancı ülkelerde düzenlenen kağıtlar, ancak
Türkiye’de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir ve ciro yapıldığı, veya
herhangi bir suretle hükmünden yararlanıldığı takdirde vergilenir.Belirtilen
durumlardan birinin meydana gelmesi, kağıdın Türk hukuk sisteminde değerleme
durumuna girdiğini ifade eder. 2.1. Verginin MükellefiDamga
Vergisinin mükellefi düzenlenen kağıtları imza edenlerdir. Mükellefin
belirlenmesinde imza edeni aramak yeterli olup o kişinin düzenleyip imza ettiği
kağıdın kurallarından yararlanıp yararlanmadığını aramaya gerek yoktur.İmza
edenler gerçek ya da tüzel kişi olabilir.
İmzadan amaç, bir kişinin gerek kendi el
yazısı ile ve gerekse mührü ya da parmak izi ile kimliğini belli edecek bir
işarettir. Tüzel kişileri temsil edenlerin imzaları yerine bu kişiliği belli
edecek herhangi bir işaret imza yerine geçer. Kişilerin aralarında düzenleyip birbirlerine
verecekleri kağıtların damga vergisi yükümlüsü o kağıdı imza eden kişidir.Genel
olarak kağıt tek kişi tarafından imza edilir. Fakat bazı durumlarda vergiye tabi
kağıt birden çok kişi tarafından imzalanabilir. Bunun tipik örneği
sözleşmelerdir.İmza edenlerin birden çok olması durumunda damga vergisi
yükümlülüğü imza edenlerin tümüne birden doğar.
Resmi dairelerle kişiler arasındaki
işlemlere ilişkin kağıtların damga vergisini kişiler öder.Kişinin resmi
dairelere vereceği kağıtların damga vergisini zaten o kağıdı düzenleyenler
ödeyeceğinden burada genel kurala aykırılık yoktur.Ancak, resmi dairenin imzalayıp kişiye
verdiği kağıtların vergisinin yükümlüsü kişilerdir. Ayrıca, resmi daire ve
kişinin birlikte imzaladıkları kağıt için de verginin tamamını yine kişi ödemek
zorundadır.Resmi dairelerle kişiler arasındaki
işlemlere ilişkin kağıtların damga vergisini kişiler ödediğinden, sözleşmenin
karşı yanı 2 kat damga vergisi ödemek zorundadır. Örneğin; bir kamu kurumuna ait
bir oteli işletmek isteyen bir uluslar arası otel zinciri ile iki örnek bir
sözleşme imzalanması durumunda, sözleşmede geçen parasal tutarlardan dolayı
uluslar arası otel zincirinin dört kat damga vergisi ödemesi gerekecektir. Bu durumun, yabancı
yatırımların çekilmesi açısından caydırıcı etki yaptığı açıktır. Yabancı ülkelerle Türkiye’deki yabancı
elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların vergisini, Türkiye’de bu
kağıtları resmi dairelere ibraz eden, üzerinde aktarma (devir) ve ciro işlemleri
yapanlar ya da herhangi bir suretle kağıdın kurallarından yararlananlar
öder. Örneğin; yabancı ülkelerden gelen kontrgarantilerin damga vergisini
Türkiye’de bu kağıdın kurallarından yararlanan, diğer bir deyimle, karşılığında
bankadan teminat mektubu ya da kredi isteyen gerçek ya da tüzel kişi tarafından
ödenmesi gerekir.Devletler hukuku kurallarına göre Türkiye’de
bulunan elçilik ve konsoloslukları yabancı ülke topraklarında gibi kabul etmek
ve aynı işleme tabi tutmak gerekir. Çünkü, bu elçilik ve konsolosluklar yabancı
ülke kurallarına tabidir. 3.İstisnalar Damga Vergisi Kanunu’nun sistematiği
itibariyle, verginin konusuna giren kâğıtlar önce (1) sayılı Tabloda sayılarak
belirlenmiş, daha sonra bu sayılmış kâğıtlardan (2) sayılı Tabloda sayılan
resmî daireler, kişiler ve kurumlar tarafından düzenlenmiş olan ve özellikleri
belirtilerek sayılmış olan kâğıtlar ise vergiden istisna edilmiştir. (2) sayılı
Tablonun bölümlerinin alt sıralamasına baktığımızda; kişilerden resmî dairelere
verilen/alınan, işçiler, çiftçiler ve göçmenlerle ilgili olan, ticarî ve medenî
işlerle ilgili kâğıtların sıralandığı bölüme, çeşitli tarihlerde çıkarılan
kanunlarla yeni istisna edilen kâğıtların eklendiği ve böylece istisna edilen
kâğıtlar kapsamının da sürekli genişletildiği görülmektedir.
4. Vergilendirmede Kağıtların DurumuBir
kağıdın vergiye tabi olup olmadığını belirlemek için (1) sayılı
tabloya, vergiden istisna olup olmadığını belirlemek içinse (2) sayılı tabloya
bakmak gerekmektedir. Eldeki kağıtların bu tablolarda sayılan ve istisna
konularına girip girmediğini kestirmek içinse o kağıdın niteliğine bakmak
gerekmektedir. Bir
nüshadan fazla olmak üzere düzenlenen kağıtların her nüshası ayrı ayrı aynı
miktar veya nispette damga vergisine tabidir.Ancak, poliçe ve emre yazılı ticari
senetlerin yalnız tedavüle çıkarılan nüshaları vergiye tabi tutulur. Bir hukuki işlem nedeniyle birden fazla
kağıt düzenlenmesi durumunda, her kağıt damga vergisine tabidir. Örneğin,
sözleşme 3 nüsha düzenlendi ise her bir nüsha ayrı ayrı vergiye tabidir. Ancak kağıtların fotokopileri vergilendirilmez. Bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden
fazla akit ve işlem bulunduğu ve bu akit ve işlemler hiçbir surette bağlı ve
aynı addan doğmadıkları takdirde her akit ve işlem için, ayrı ayrı damga vergisi
hesaplanır. Bir kağıtta toplanan işlemler birbirine bağlı bir asıldan doğma
oldukları takdirde damga vergisi en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit
veya işlem üzerinden alınır. Örneğin; bir kağıtta kira ve satış sözleşmesinin
bulunması durumunda her bir işlem ayrı ayrı vergiye tabi tutulur. Ya da
sözleşmelerde yazılan kefalet şerhi bulunması durumunda, söz konusu sözleşmelere
yazılan kefalet şerhleri ayrıca damga vergisine tabi tutulur. Bir kağıtta toplanan anlaşma veya işlemler
bir asıldan doğduğu takdirde vergi, en yüksek vergi alınması gerektiren akit ve
işlem üzerinden alınır. Bir kağıtta yer alan sözleşme ve işlemlerden birisinin
maktu diğerinin oransal vergiye tabi tutulması durumunda, vergilendirme biçimi
dikkate alınmaksızın ödenmesi gereken en yüksek tutar dikkate alınacaktır. Örnek; adi
kefalet şerhleri.Kağıtlara konan imzaların birden fazla
olması durumunda damga vergisi her imza için ayrıca
ödenmeyecektir. Çünkü, kağıdın tamamlanması ancak birden fazla imza ile
gerçekleşmektedir. Örneğin; taahhütnameler birden fazla borçlu tarafından
imzalansa bile kir kez damga vergisi ödenir. Bu düzenleme, kağıdı imzalayanları verginin
ödenmesinden sorumlu tutan Damga Vergisi Kanununun 24’üncü maddesi kuralıyla
uygunluk göstermektedir.Anılan 24’üncü maddenin ikinci fıkrasında, kağıtları imza
edenler birden fazla ise birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara
vergi ve cezanın tamamından, imza edenlerin zincirleme sorumlu oldukları kuralı
yer almaktadır. 5. Vergileme Ölçüleri ve Oran Damga Vergisinde iki tür vergileme ölçüsü kullanılır. Bunlar
nispi ve maktu ölçülerdir.Nispi vergide kağıtların türü ve mahiyetine
göre, üzerinde yazılı belli para, matrahı oluşturur.Maktu vergide ise kağıtların
mahiyetine göre matrah belirlenir. Düzenlenen kağıtların içerdikleri belli
tutarların dikkate alınması suretiyle yapılacak oransal vergilendirmenin
kapsamında yer alan kağıtların ikili bir ayrım ile ele alınması olanaklı
bulunmaktadır. Bu çerçevede yapılacak ayrımlamanın ilk ayağında, belli tutarı
içermediklerinde maktu, belli tutarı içerdiklerinde oransal vergilendirilecek
kağıtlar, ikinci ayağında ise, her durumda oransal vergiye tabi kağıtlar
bulunmaktadır. Damga Vergisinde oran binde ile belli edilir. Maktu vergi miktarları dikkate alınmak
suretiyle vergilendirilen kağıtların ise, üçlü bir ayrım içerisinde ele alınması
olanaklı bulunmaktadır. Bu ayrımı bir bedeli içerip içermediğine bakılmaksızın
maktu vergiye tabi olanlar, içerdikleri bedelin kademelerine göre maktu vergiye
tabi olanlar, belli parayı içermediklerinde maktu, belli parayı içerdiklerinde
oransal vergiye tabi olan kağıtlar olarak yapılması olanaklıdır. Damga Vergisi Kanunu belli para
deyimini, kağıtların içerdiği ya da bunlarda yazılı rakamların oluşturacağı
parayı anlatacağını belirtmektedir.Belli para saptaması bazen hesaplamayı
gerektirebilir. Hesaplama sonucu bulunan tutar damga vergisi matrahını
oluşturur. Örneğin; Yıllık olarak 3000 ABD
Doları karşılığında 3 yıllığına kiraya
verilen bir işyeri kira sözleşmesinin damga
vergisi kiraya verme tarihindeki
kur üzerinden hesaplanarak bulunur. Damga vergisine tabi bir kağıdın, oransal
olarak vergilendirilebilmesi için ya kağıda bağlı işlem bedelinin kağıtta
açıkça belirtilmiş olması ya da bedelin matematiksel olarak hesaplanmasına
olanak sağlayan rakamların kağıtta yer almış bulunması gerekmektedir. Bir işlemden maktu damga vergisi alınması
öngörülmüşse karşısında miktarı, oransal damga vergisi alınması öngörülmüş ise,
yine karşısında oranın yazılarak kağıt vergiye tabi tutulur. Oransal vergiye
tabi kağıtlarda, örneğin kira sözleşmesinde aylık kira bedeli ve kira
sözleşmesinin süresi belirlenmiş ise, bunların çarpımı sonucu ortaya çıkacak
olan toplam kira tutarı, Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/1-c pozisyonu
uyarınca damga vergisine tabi olacaktır. Vergiye tabi kağıdın yabancı para türünden
düzenlenmesi durumunda ise, kağıt üzerinde yer alan dövizin, kağıdın düzenlendiği
tarihteki TC Merkez Bankasınca saptanan ve duyurulan cari döviz satış kuruna
göre hesaplanacaktır. Damga vergisi miktarının “en yüksek tutarı” aşıp aşmaması
konusu buna göre dikkate alınacaktır. Yapılan düzenlemeyle (1) sayılı tablodaki
her bir kağıt için hesaplanacak damga vergisi tutarına bir üst sınır
getirilmektedir.Ancak, tabloda bazı kağıtlar için özel olarak belirlenmiş üst
sınır bulunduğundan bu sınırların yeni düzenleme ile getirilen yeni sınır içindeki yerlerini
koruması da sağlanmış olmaktadır. Belli bir parayı içeren sözleşmelerin
devri halinde ve akreditif mektup ile telgraflarda süre uzatıldığı aslından
alının verginin dörtte biri alınır.6. Verginin ÖdenmesiDamga Vergisi
Kanununda verginin nasıl ödeneceği belirtilmiştir. Bu ödeme şekilleri şunlardır.
·
Basılı
damga konulması suretiyle ödeme·
Makbuz
verilmesi suretiyle ödeme ·
İstihkaktan
kesinti yapılması suretiyle ödeme6.1. Basılı Damga Konulması
Şekliyle ÖdemeDamga vergisi basılı damga
konulması şekli ile de ödenebilir.Basılı damga konularak ödemede, kağıdın tabi
olduğu damga vergisinin bedeli yüzde beş noksanı ile nakden idareye
ödenerek, kağıt üzerine damga vurulması suretiyle vergi ödemesi yapılır. Vergisi basılı damga
konulması şekliyle ödenecek kağıtlar kanunda belirtilmiştir. Bunlar;
·
Makbuz ve ibra senetleri, (I sayılı tabloda
kaldırılmıştır.)·
Faturalar,(I sayılı tabloda kaldırılmıştır.).Ulaştırma ile ilgili kağıtlar, ·
Elektrik, havagazı, telefon ve su abonman
mukavelenameleri, ·
Maliye Bakanlığının müsaadesi alınmak şartıyla
vergiye tabi diğer kağıtlar.6.2. Makbuz Verilmesi Şekliyle ÖdemeDamga
Vergisi, esas itibariyle kanunda sayılan haller dışında makbuz karşılığında
ödenir.Makbuz mükabili ödeme damga vergisinin genel ödeme şeklidir. Kağıt için herhangi
bir ödeme usulü belirtilmemişse, makbuz mükabili ödenecektir. Ayrıca Maliye
Bakanlığı gerek göreceği kağıtların vergisini makbuz verilmesi biçiminde ödetmeye
yetkilidir. Damga
vergisini makbuz karşılığı ödeyecekler 16 nolu DV Tebliğinde sayılmıştır. - İl Özel İdareleri-Belediyeler
- Döner Sermayeli Kuruluşlar
- Bankalar
- KİT ve İDT’ler
- Özerk Kuruluşlar
- Diğer Kamu Kurumları
- Anonim Şirketler
Yukarıda sayılan kurum ve kuruluşların; Sürekli DV mükellefiyeti vardır. Damga vergisi defteri tutmaları ve bu
defterleri notere veya ticaret sicil memurluğuna tasdik ettirmeleri
gerekmektedir. Bu tebliğ kapsamındaki mükellefler, kurum ve kuruluşlar
tarafından bir ay içinde düzenlenen kağıtların vergisi ertesi ayın 23. Günü
akşamına kadar vergi dairesine damga vergisi
beyannamesi ile bildirilir ve 26. Günü akşamına kadar ödenir.İhtiyarilik hakkını kullanarak mükellefiyet
tesis ettirmeyen mükellefler, düzenledikleri veya taraf oldukları kağıtlara
ilişkin damga vergilerini Damga Vergisi Kanununun 22/b bendine göre kağıdın
düzenlendiği tarihi izleyen 15 gün
içinde ilgili vergi dairesine damga vergisi beyannamesi ile bildirecek
ve aynı süre içinde ödeyeceklerdir.6.3. İstihkaktan
Kesinti Yoluyla Ödeme ·
Genel bütçeli idareler, ·
İl özel idareleri, belediyeler, ·
Bankalar, ·
İKT ile bunların teşekkülleri,
müesseseleri, ödemelerinde kullanılan
nisbi vergiye tabi makbuzlar ve bu mahiyetteki kağıtlara ait vergiyi, ödemenin
yapılması yada avansın itası sırasında, istihkaktan kesinti suretiyle
ödeyebilir.İstihkaktan
kesinti suretiyle ödenecek kağıtlar; -
Hizmet
erbabına maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, tazminat, ikramiye ve harcırah
gibi adlarla yapılan istihkaklar ve avans ödemeleri. -
Resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler. Genel
Bütçeli daireler dışında kalan ve istihkaktan kesinti yapmak durumunda olan
daire ve müesseseler tarafından bir ay içinde kesilen vergi, ertesi ayın 23.
günü akşamına kadar ödemenin yapıldığı yer vergi dairesine muhtasar beyanname
ile bildirilir ve 26. Günü akşamına kadar ödenir. 7. Vergi ve Cezada
Sorumluluk Birden fazla kişi tarafından imza edilen
kağıtlarda vergi ve cezanın tamamının ödenmesinden, imza edenler
müteselsilen sorumludurlar. Vergiye tabi kağıtların damga vergisinin
ödenmemesinden veya eksik ödenmesinden dolayı alınması gereken vergi ve
cezadan, kağıtları ibraz edenler sorumludur.(mükellefe rücu hakkı olmak üzere) Sürekli damga vergisi mükelleflerinin taraf
oldukları işlemlerde, damga vergisini beyan ve ödeme sorumluluğu bu kişilerdedir. Verginin
ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, vergi için diğer tarafa rücu hakkı
olmak üzere, vergi, ceza ve ferileri sürekli mükellef olanlardan alınır.Resmi daireler ve noterlerce düzenlenerek
kişilere verilen veya dairede bırakılan ve damga vergisi hiç alınmayan veya
noksan alınan kağıtların vergisi mükelleflere, cezası düzenleyenlere aittir. Vergi ve ceza, kağıtları düzenleyenlerden
alınır.(Vergi için mükellefe rücu hakkı saklıdır.)Noterler damga vergisi
ödenmemiş veya eksik ödenmiş kağıtları vergi ve cezası ödenmeden tasdik eder
veya suret çıkarırlarsa, noterlere, mükellefe kesilen ceza kadar bir ceza, VUK 355
inci madde hükmüne istinaden de özel usulsüzlük cezası kesilecektir.8.SonuçDamga Vergisi günümüzdeki vergiler
içerisinde uygulaması en eski dayanan vergiler içerisinde yer alır. 488 sayılı
Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablo günümüz karmaşık ticari
ilişkilerini kavramaya uzaktır.Gelişen teknoloji ile birlikte bir çok yeni
işlemler ortaya çıkmıştır. Damga Vergisi Kanununun günümüz ilişkilerini
kavrayabilecek şekilde tekrardan düzenlenmelidir.KAYNAKÇA -488 sayılı Damga Vergisi
Kanunu- Mehmet TOSUNER, Zeynep ARIKAN, Türk Vergi
Sistemi -Yılmaz Özbalcı, Damga Vergisi Kanunu Yorum
ve Açıklamaları-
Mehmet
BAYDEMİR Damga Vergisi-Mehmet
ÖZGEN, Yönetim ve Kira Sözleşmelerinde
Uygulanan Damga Vergisinin Yabancı Sermayenin Türkiye’ye Gelmesini Engelleyici Etkisi- Sebahattin
ERİŞİR, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 12, Özel S.,
2010-M. Ezhan DOĞRUSÖZ, ”Yabancı Ülkelerde
Düzenlenen Kağıtlarda Damga Vergisi”, Yaklaşım Dergisi - Süleyman
YÜKÇÜ, 4369 Sayılı Kanunla Damga Vergisine Getirilen Üst Sınır, Yaklaşım Dergisi