Eray Özer, 

Tasarım öğrenilecek, belirli kuralları olan bir şey değildir. Sizin hayal gücünüzden ibarettir. Eğer böyle olmasaydı zaten buna tasarım demezdik. "Tasarımcı" diye bir meslek de olmazdı. Asıl öğrenmeniz ve öğrenebileceğiniz şey tasarımlarınızı gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duyacağınız teknik bilgidir.

aAncak tasarımın kuralları yoktur, önemli olan sizin hayal gücünüzdür demek tamamen kafanıza göre bir şeyler yapabileceğiniz anlamına da gelmez. Kafanızda canlanan her şeyi her şekilde kullanamazsınız. Cevaplamanız gereken bazı sorular mevcut.

Bunlar:
1- Yaptığınız proje ne ile ilgili ?

2- Ciddi mi olmalısınız ? Neşe ve coşkularınızı mı yansıtacaksınız ? Extreme sporlar ile alakalı bir projeniz var diyelim. Extreme sporların heyecanını müşteriye yaşatmadan onu nasıl kendi sitenizde tutacaksınız ?

3- Müşteri potansiyeliniz kimlerden oluşuyor ? Gelinlik modelleri ile alakalı bir projeniz var. Burada müşteri potansiyelinizi belirlemeden yapacağınız her hareket sizi felakete götürür.

4- Tasarımınız hangi alanlarda kullanılacak ? Örneği bir youtube reklam videosunda her kullanıcı reklamın ilk 4sn'sini izlemek zorundadır. Ancak dikkat ettiyseniz yapılan bu videoların %90'lık bir kısmı şart koşulan izleme limiti geçtikten sonra geçilir. Yani siz 4sn içinde vermek istediğiniz mesajı vermeli yada müşterilerinizde bir merak uyandırmalısınız. Yoksa sizde ölü reklamlar mezarlığını boylarsınız.

5- Tasarımınızda bir sanat varsa bunu imgelerle gizli kapaklı söylemlerle destekleyebilirsiniz. Bu tip akıl oyunları her zaman etkilidir. İnsanlar sizden konuşsun. Tasarımlarınızdan konuşsun. Sizin hakkınızda tartışma yapsınlar. Ancak bunun dozunu kaçırıp imgeleri sadece sizinle alakalı şeylerle doldurursanız. Potansiyelinizden kimseye de ulaşamazsınız. Yani burada ulaşılabilirlik de söz konusudur.

Bunları nasıl yapacağım diyorsanız, işin sosyal boyutlarına bakın. İmgelerin, şekil ve renklerin insanları nasıl etkilediğini inceleyin. Dijital tasarım boyutu ile işe bakmayın. Bunlar size bir vizyon kazandırarak bir yerlere gelmenizi sağlar.
Art of 20 Century, 50 Ideas of Art gibi kitaplar var öneririm.

LinkedIN ve Behance'e bakabilirsiniz.

Aslına bakarsanız imkansız. Yasalarında açıkları var. Bir fikri sizden başkası biliyorsa ve kişi kafaya koyduysa illa ki bir yolu bulunur. Fakat en iyi çözüm önerisi gizlilik sözleşmesi olabilir. Patent alınabilir tabi ki burada nelere izin verip vermeyeceğiniz de önemli. Üzerinde yapılabilecek değişiklikler (baya bir değişiklik ile) ile ortaya yeni bir ürün çıkıyorsa sizin patentiniz olsa bile fikrinizi kullanabilir. Teknoloji dünyasındaki çoğu patent savaşı bu yüzden zaten.

Biraz tarzanca olacak ama arduino ile edilebilir. Voice Shield'lar var. onu takın bir ses kaydedin ve arduino o sesi duyarsa X komutunu yerine getirsin başka bişi duyarsa Y komutunu yerine getirsin. Fakat işi konuşma anlamlandırma boyutunda yapacaksak o zaman ne kadar iyi sonuçlar alınır bilemem. En azından Türkçe'de. Yabancı dil için Google Now ve Siri var neden PC ye uyarlanmasın ?

Ister yazılımcı ister grafik tasarımcı olsun herkesin bir limiti vardır. Hangi dereceye kadar hangi işleri yapabilir ? Bunu ancak insanın kendisi bilir. Ne kadar iyi tanısanızda siz bilemezsiniz. Komisyonculuğunu yaptığınız bu kişi sizin ona gönderdiğiniz her işe yönelik bir çözüm üretebiliyorsa zaten komisyoncuya ihtiyaç duymaz. Kendi müşterisini kendisi bulabilir.

Ayrıca hangi işi kime yönlendireceğiniz konusunda da bilgi sahibi olmalısınız. Bu da bir alt yapı gerektirir. Mesela tasarım işiniz var ve elinizde 3 ayrı tasarımcı var. biri 3D CGI/VFX biri UI biri de photoshop ve illustrator kullanıcısı. Her birinin işi ayrı ve kendine has özellikleri vardır. Tüm tasarım işlerini tek başına düzgünce yapan bir eleman olamaz. Tamam yapar ama belirli bir seviyeye kadar yapar. İşin ihtiyaçlarına göre kime yönlendireceğinizi bilmezseniz hem sizin için hem yönlendirilen için hem de müşteri için kötü sonuçlar çıkar. Bu yüzden her sektörün alt dallarında çalışan insanları tanımalısınız. Bu da sağlam bir çevre gerektirir. Tabi ki bunu meslek haline getirecekseniz bu dediklerim geçerli. Ek kazanç olarak yapacaksanız bu kadar kasmaya lüzum yok.

Öyle bir dünya varsa lütfen bizi de bilgilendirin oraya gidelim ve şirketlerimizi kuralım.

Elbette teknik işlere karışmadan da yazılım şirketiniz olabilir. Ancak bu durumda siz girişimci olursunuz. Bilişim ve yazılım sektöründe bir açık, bir eksiklik görmeli ve bir şirket kurmalısınız. Bu durumda gerçekten çok paranızın olduğunu var saymamız gerekir.

Aşamalara gelirsek bilişim alanında kendini geliştirmiş bir genel müdür ve sağlam bir ekiple şirketinizi yürütebilirsiniz ancak şirketinizde sahiplikten başka oynayabileceğiniz rol olmaz. Rol almak için teknik bilginiz olmalı. Yeni trendleri takip etmeli, sektörü ve eksikliklerini incelemeli bunu kendi işinize nasıl entegre edebileceğinize bakmalısınız.

İşi bilmek sizin sınır ve iş tanımınızı belirleyeceğinden yanlış bir harekette bulunmamanızı sağlar.

Bir de lütfen şu okulu okumadım ama şunu yapabilir miyim diye gelmeyin. Bilişim yenilik ve kendini geliştirmektir. Bunun okulu olmaz. En iyi okulları bitirip zerre iş yapamayan elemanları da, okul okumamış ama işinde show yapan elemanları da görüyoruz.

Sormanız gereken soru kendimi bu alanlarda geliştirmek için ne yapmalıyım olmalı.

Yapacağınız işin büyüklüğü burada önemli bir faktördür. Profesyonel bir işten bahsediyorsanız bunun tasarım kısmı da geliştirme kısmı da çok detaylı olacaktır. Bu gibi bir durumda developerın profesyonel bir düzeyde tasarım yapması, tasarımcının da profesyonel düzeyde kodlama yapması beklenemez. Beklenmemeli. Çünkü bir insan her alanda birden uzman olamaz bu etik bir durum değildir.

Eksi yönlenere bakacak olursak aslında hepsinin altında sadece bir sorun vardır. İletişim bozuklukları. Tabi ki iletişimsel sorunlar da farklı türlerde olabilir.
Mesela, birbirinden habersiz yapılan işler, ortakların kendilerini ifade edememesi hatta sosyal hayattaki ilişkiler bile buna örnek olabilir. Bunların hepsi önemli ve önüne geçilmesi gereken sorunlardır.

ayrıca benim tavsiyeme bakacak olursanız tasarım kısmını da kendi içinde ikiye bölmek gerekir. 1. Eleman tema ve tasarımın fikri üzerine çalışırken, 2. Eleman bu tasarımı hayata geçirir, 3. Eleman ise işin yazılım kısmına bakar.

Ancak yapacağınız iş giriş seviyesinde ise tek kişi çalışmanın avantajlarını görebilirsiniz. Kendi hayal gücünüzü en iyi şekilde yerine getirebilecek olan kişi yine kendinizdir. Tasarımı da kodlamasını da kendiniz yaparak içinize sinecek çalışmalar yapabilirsiniz. Fakat başta dediğim gibi bu durum giriş seviyesi için geçerlidir.

Ege Üniversitesi Fen Fakültesine göre konuşacağım, notların iyiyse ve çift anadal istedigin bolum un cift anadal için kontenjanı varsa olur. Yani değisen bir sey olarak biliyorum. Kendi bölümün öğrenci isleri yada temsilcisine sorarsan daha net bilgi alırsın.