İlker Afacan, 

Öncelikle bütün makarnalara fesleğen girmesi taraftarıyım, yalnız bu sadece tadı ve kokusu için bir tutam. Fesleğen soslu bir makarna yapacak olursak, önce fesleğenden bir pesto sos hazırlarız.Pesto sos; taze fesleğen, zeytinyağı, sarmısak, dolmalık fıstık ve parmesan peynri rendesinin blender ya da mixer ile karıştırılarak püre kıvamında karışım halidir. Makarnayı kaynayan suya atıp ortalama 7-8 dk haşlarız, bu sürede tavada sos olarak kremayı kaynatıp içine isteğe göre 1-2 yemek kaşığı pesto sos atarız, tadını tuzunu verip haşlanan makarnaları direk bu sosun içine çıkarırız, kremalı ve fesleğenden dolayı yeşil soslu bir makarna elde etmiş oluruz, biraz da parmesan peyniri rendesi ekleyip karıştırıp tabağa alırız. Parmesan bulamıyor olursanız sert bir peynir örneğin eski kaşar ya da gravyer peyniri kullanarak da yapabilirsiniz.

1 kg un, 10 gr toz şeker, 25 gr tuz, 5 gram yaş maya, 80 gr zeytinyağı, yarım limonun suyu... Limon suyu, zeytinyağı ve mayayı bir kapta, un, şeker ve tuzu ayrı bir kapta karıştırın. Birleştirdikten sonra mixer in en yavaş devrinde 11-12 dk karıştırın. 40-45 dk dinlendirin. İnce hamurdan 30 cm genişliğinde bir italyan pizzası yapmak için hamuru 185 gr lık parçalara ayırıp düzgün bir şekilde yuvarlayın. Bu şekilde yaptıktan sonra 4-5 saat dolapta bekletip kullanmanızı tavsiye ederim. Bir de hamuru açarken beyaz un değil de mısır unu ile açabilirsiniz. Mısır unu ve limon suyu piştikten sonra pizzanın daha çıtır olması içindir.

Hakan Bey bir mantarın zehirli ya da zehirsiz olduğunu anlamanın hiçbir kuralı yoktur. Yani bazı uzmanların söylediği kararması ya da ortadan ikiye kesilince mavileşmesi, yüzeyinin yapışkan olması, ikiye bölünce içinden sıvı çıkması vs birçok söylenilen cümlenin hiçbir geçerliliği yoktur. Bazı yörelerde yetişen ve zehirli diye yenilmeyen bir mantar başka bir yörede herkes tarafından yenebiliyor. Bilinen ve güvenilen türlerin dışında daha önce hiç görmediğimiz bir mantarı yemememiz gerekir. Ülkemizde hemen her yörenin kabul edip yediği 4 er 5 er çeşit mantarı vardır. Bunlar da yıllardır o bölgelerde herkes tarafından yenildiği için zaten zehirli olmadığı bilinir. Bu bölgelerdeki insanlarda bunların haricinde aynı yerde yetişen ancak daha önce hiç yemedikleri onlarca çeşit mantarı hiçbir zaman yemezler ve satmazlar. Yani demek istediğim bu döngüde mantar zehirlenmesi cok az rastlanan bir sorundur; eğer ki hiç kimse birilerinin bilmediği bir mantar yemez ise. Mantar zehirlenmesinin de normal olarak ilk belirtileri midenin bozulması, bulantı, ishal, kusmadır, bunlar terleme ile başlayabilir.

Bunlar oldukça büyük ve kaliteli yerler aslında . Sur Balık ve Cihangir' deki Doğa Balık'ı ekleyebilirim. Bir de çok fazla popüler olmayan ama yemekleri gerçekten tavsiye edilebilecek yerler var. Moda'da Koço sardalyasını tavsiye ederim, Yeniköy Yelken hemen hemen herşey güzel, Kadıköy balıkçılar çarşısında Kadı Nimet Balıkçısı gibi.

Aslinda ben ilk once yabanci siteleri oneririm. Bbc-foodrecipes gibi. Birimleri biraz farkli sadece. Oz ve tbs tbsp gibi olculeri var. Bunlari cevirebilirseniz garanti receteler. Yok buna gerek yok derseniz, en garanti en kolay herkesin evde yapabilecegi sekilde tarifler Oktay usta da var. Rahatlikla yapabilirsiniz. Yabancida adayim jamie oliver.videolarini izleyerek bile ogrenebilirsiniz.

Adindan da anlasildigi gibi japonyanin kobe kentinde yetistirilen hayvanlarin etleridir.benim de soyleyecek farkli birseyim yok aslinda. İlave olarak bu hayvanlar cok fazla hareket ettirilmezmis kaslari gelismesin hep yumusak kalsin diye. Ve arpa suyu icirilip daha fazla yaglanmasi saglanirmis.dolayisiyla yagli et her zaman daha lezzetlidir. Japonlar her zamanki gibi kendilerine gore bir teknik denemisler, mantik olarak da dogru yapmislar ticari anlamda. Ancak derim ki bu fark yine de yapanin elindedir.cok guzel tekniklerle marinasyon yapilmis gercekten cok lezzetli lokum gibi pismis bir eti kobe etinden ayirmakta zorlanirsiniz. Arada 3-5 kati fiyat farki olacak kadar bir fark oldugunu dusunmuyorum.yani aslinda bu hayvanlarin normalden farkli beslenmesi tedirgin ediyor beni. Japon bunlar belki de kas gevsetici kimyasallar bile kullaniyorlardir :) Gelin biz hakiki daglarda dogal otlari yiyerek mis gibi dag kekikleriyle beslenip o tadin etine de isledigi hayvanlarin dogal lezzetini bir daha dusunelim.

Arkadaslar evde hamur acma gibi sansiniz yoksa, marketlerde tortilla ismiyle satilan lavaslardan alip, üstüne asagidaki gibi kiyma harci yayip 200-250 derece firinda pisirebilirsiniz. Çitir çitir oluyor. Biraz tatlandirilmis domates sos, rende kasar ve uzerine istediginiz malzemeyi koyarak ayni sekilde çitir çitir bir pizza da yapabilirsiniz. Firinin derecesi yuksek olmasi onemli, ev tipi firinlar genelde en fazla 250 derece oluyor. En yuksek ayarinda pisirebilirsiniz. Yalniz hamur acma imkaniniz varsa tabiki oncelik hamuru sizin yapmaniz. Bu yontem hem kolaylik hem de cabuk olmasi acisindan güzel.