Anayasal Haklar

Dünyada İlk Kez Sovyetler Birliği Tarafından Vatandaşlarına Uygulanmış 12 Hak

Tehdit suçu Türk Ceza kanunu 106.maddesinde düzenlenmiştir. "Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. " denilmektedir.

Anladığım kadarıyla vücut dokunulmazlığına saldırıdan bahsetmişsiniz. Cezası 6 aya kadar değil 6 aydan başlayıp iki yıla kadardır. Üst sınır iki yıl, alt sınır 6 aydır. Şikayete bağlı suçlardan olduğu için tavsiyem şikayetçiden özür dilemeniz ve şikayetini geri almasıdır. Aksi takdirde sabıka durumun, mahkemedeki iyi halin vs sebeplerle 6 ay ile iki yıl arasında bir cezaya hükmolunacaktır. Hiç sabıkan olmadığı için hakim takdir hakkını kullanarak hükmün açıklanmasını geriye de bırakabilir. 5 yıl başka bir suçtan hüküm giymezsen cezan hüküm hiç açıklanmadan 5 yıl sonra düşecektir. Şayet başka bir suçtan 5 yıl içinde yargılanırsan bu açıklanmayan hüküm de açıklanacaktır.

Bir kimseye karşı internet üzerinden tehdit suçunu işlemek diğer biçimlerden farksız olarak kanundaki şekliyle cezalandırılır. Uzlaşmaya gitmenizi öneririm.

Sanıyorum ceza alırsınız fakat 5 yıl bir suç işlememek kaydıyla ertelenir bu sürede ayrı bir suç işlerseniz ikisi de infaz edilir ama işlemezseniz bir sıkıntı olmaz

Hukukçu değilim bilemeyeceğim üzgünüm.

Açıkçası bilmiyorum ama ''özgürlük'' tanımı ülkemizde ve dünyada kesinleşmemiş kavram olduğu kesindir. Herkesin işine geldiği gibi kullandığı nettir. Hukuki boyutunu bilmem ama yanlışı kim yaptıysa makamı ne olursa olsun hesap verebilmelidir.

Yazılmış bir kitabın basımı için bir yayıneviyle anlaşmak her zaman en mantıklı seçimdir. Çünkü yayınevi ismi sayesinde kitabın ulaşacağı kişi sayısını arttırma noktasında size yardımcı olacaktır. Ayrıca yayınevi telif haklarını da sizden dev alm. ş olacaktır. Dolayısıyla telif haklarıyla ilgili bir sıkıntı yaşandığında muhatap yayınevi olacaktır. Siz kitabın yazarı dahi olsanız kitabınızın korsanı ile karşılaştığıznızda size düşen ancak duyarlı bir vatandaşın yapması gerekeni yapmak. Yani durumu polise bildirilgilimektir. Herhangi bir dava sözkonusu olduğunda da yine yargı sizi değil yayınevini muhatap alacaktır. Yani kitabınızla ilgili bir dava olduğunda davanın masrafıyla , celsesiyle uğraşmak zorunda alm. yacaksını Dr.

Düşünce Özgürlüğü var mıdır yok mudur bilmem ? Ama gerçek olan bir şey varsa düşüncelerimizi özgürcene ifade edemiyoruz Buna en bariz örnek Orhan Pamuk, Elif Şafak ve diğer birçok arkadaşımız hakkında dava açılmasıydı... ... İlerde bir senaryo projem var... Senaryoyu yapımcılar kabul eder mi bilmem ama tarihçi olduğum için aynı zamandaa tarihsel olaylar var ve Ermeni Meselesi ve bir çok konu var Senaryoda... Bakalım cesur biri çıkacak mı?

Olmasi gereken bir maddedir tam olarak var olup olmadigini bilmiyorum ama boyle bir madde var ise en azindan o dusunce ozgurlugunun yansitilmasi limitinde olmal cunku herkesin dusunme tarzi bir degil ve bir dusunceyi yansitmak istiyorsan akillica yapilmasi en dogrusu.

T. C. Değil T. C olarak yazılır.

Ayrıca gazeteci olmak mahkeme huzuruna çıkmaya engel değildir.