İnka mimarisi üç temel kavram üzerine kurulmuştur: Hassaslık, kullanışlılık ve sadelik. İnka mimarisinin temel anlayış prensibi "Az çoktur! " olmuştur.
İnka mimarisindeki en baskın biçim basit, ancak zarif ve mükemmel bir şekilde kullanılmış olan "ikizkenar yamuk" şeklidir. İkizkenar yamuk biçimindeki kapılar, pencereler ve duvarlardaki nişler her tipteki İnka
yapısında görülmektedir. Kullanışlılığın etkilenmediği her yerde bu yamuklardan mümkün olduğunca fazla
kullanılmıştır.
İnka inşaatçılarının kullanışlılığı geri plana
attıkları tek husus, akan suyla girdikleri mimari ilişki
olmuştur. Suyun, şırıltıyla ve köpürerek
döküldüğü oluklar, bazen oyma süslerle
bezenmiş taşlar ile süslenmiş, bazen de hiç gerekli olmadığı halde karmaşık taş kanallar
ile bir sonraki çeşmeye ya da banyolara bağlanmıştır. Zaman zaman bir çeşmeden bir diğer çeşmeye gereksiz
denebilecek, ancak hoş ve güzel bir dekorasyon
vermek amacıyla şelaleler ve süslemeler yapılmıştır.

İnkalar suyun sesini ve görüntüsünü mimari bir tasarım elemanı olarak ele almışlar ve tüm hünerlerini bu hayat kaynağı sıvı üzerinde en yüksek düzeyde göstermekten büyük zevk duymuşlardır.
Kaynak: Wilkipedi