Karen Williams
Michigan Üniversitesi
Tıp Merkezi
Çocuk ve Adolesan Psikiyatri Hastanesi
Asperger teşhisi konmuş çocuklar eğitim konusunda özel bir zorluğa sahiptir. Bu
makale Asperger Sendromlu çocukların 7 ana özelliklerini ve ilaveten sınıftaki
belirtilerin anlaşılması için öneri ve yöntemleri anlatmaktadır. Yazarın
Asperger Sendromlu çocukların davranışsal ve akademik durumları karşısındaki
tecrübeleri sunulmaktadır.
Asperger Sendromu (AS diye kısaltılacak) teşhisi konmuş çocuklar
arkadaşlarınca eksantrik ve acayip olarak değerlendirilir. Sosyal
yeteneklerindeki beceriksizlik nedeniyle günah keçisi haline getirilirler.
Sakarlıkları ve anlaşılması güç konulara takıntı derecesindeki ilgileri “acayip”
olarak tanımlanmalarını artırıcı rol oynar. AS’lı çocuklar insan ilişkilerini
ve sosyal olayların (gelenek görenek gibi) kurallarını anlamamaları nedeniyle
naif ve common sense’lerinin olmaması nedeniyle de göze batarlar. Esnek
olmamaları ve değişikliklerle başa çıkamamaları onları duygusal olarak kırılgan
ve strese kolay maruz kalan bir hale sokar. AS’lı çocuklar (ki bunların çoğu
erkektir) ortalama ve daha üstü zeka seviyesindedir ve süper hafızaları vardır.
Tek bir konuya eğilip onun peşinden koşmaları da ilerki yaşamlarında büyük
başarılara neden olabilir.
AS, otizmin çok uç (higher end) bir bozukluğu olarak
düşünülmektedir. Bu bağlamdaki kişilerle kıyaslandığında low functioning
otistik çocuk kendi dünyasında yaşar, higher functioning otistikler bizim
dünyamızda ama kendi yöntemiyle yaşar. (Van Krevelen, 1991)
Doğal olarak AS’lı tüm çocuklar aynı değildir. Her birinin
kendine özgü kişiliği vardır. Tipik semptomlar kişiye özgü şekillerde tezahür
eder. Sonuç olarak diğer normal çocukların tümüne birden uygulanabilecek bir
eğitim yöntemi olmadığı gibi AS’lı çocukların tümü için de bir sınıf reçetesi
olamaz.
Aşağıda Asperger Sendromunu belirleyen 7 tanımlayıcı özellik ve
bunu takiben öneriler ve sınıf içi stratejiler vardır. Bu öneriler çocuğun
ihtiyaçlarına göre şekillendirilmelidir.
Aynılıkta Israrcılık
AS’lı çocuklar küçük değişikliklerin hakkından gelemez, çevresel
stres faktörlerine karşı aşırı duyarlıdır ve bazen ritüellerle ilgilenirler.
Endişelidirler, kendilerini bekleyen şeyin ne olduğunu bilmezlerse takıntı
derecesinde endişe duyarlar. Stres, aşırı yorgunluk ve duygusal yüklenmeler
karşısında kolaylıkla dengelerini kaybedebilirler.
Öneriler:
* Tahmin edilebilir ve güvenli bir çevre sağlamak
* Geçişleri minimize etmek
* Tutarlı günlük rutin sağlamak: AS’lı çocuk her günün rutinini anlamalı ve
elindeki işe konsantre olmak için ne beklendiğini bilmelidir.
* Sürprizlerden kaçınmak: Çocuğu özel aktivitelere, değişen programlara veya
her türlü rutin değişikliğine karşı, ne kadar küçük bir değişiklik olduğuna
bakılmaksızın, önceden ve dikkatli bir şekilde hazırlamak gerekir.
* Çocuğu yeni bir aktiviteye, öğretmene, sınıfa, okula, kampa vs. önceden
uyararak korkularını yatıştırmalıdır. Haberdar edildikten sonra en kısa sürede
de takıntılı endişesi yatıştırılmalıdır (Örn: AS’lı çocuk okul değiştirmek
zorunda kalırsa yeni öğretmeni ile tanıştırılmalı, okul gezdirilmeli ve bunlar
okul başlamadan önce yapılmalıdır. Yeni okulunun rutininin tanıdık olması
açısından okul tayini eski okulu tarafından yapılmalıdır. Yeni öğretmen çocuğun
özel ilgi alanlarını keşfetmeli ve çocuğun ilk günü için bu konuda kitapları ve
aktiviteleri hazır etmelidir.)
Sosyal Etkileşimin Zararı:
AS’lı çocuklar sosyal etkileşimin karmaşık kurallarını anlamada
yeteneksizlik gösterirler. Naiftirler. Çok fazla benmerkezcidirler. Fiziksel
temastan hoşlanmayabilirler. Şakaları anlamazlar. Ses tonları doğal değildir.
Uygun olmayan bakışları ve beden dilleri vardır. Hassas ve zarif değillerdir.
Sosyal ipuçlarını yanlış değerlendirirler. Sosyal mesafeyi değerlendiremezler.
Konuşmaya başlamada ve sürdürmede yeteneksizdirler. Konuşmaları gelişmiş ama
iletişimleri zayıftır. Konuşma stilleri kimi zaman fazla yetişkinvaridir ve
“küçük profesör” diye nitelendirilebilirler. Kolaylıkla kullanılabilirler
(başkalarının yalan söyleyebileceğini veya aldatılabileceklerini
algılayamazlar) ve genellikle sosyal dünyanın bir parçası olmak için istekleri
vardır.
Öneriler:
* Çocuğu kabadayılıktan ve kızdırılmaktan koruyun.
* Daha büyük yaş gruplarında, sosyal beceriksizlik ciddi hale gelince,
problemin gerçek bir özür olduğu konusunda akranlarını eğitin. Sınıf
arkadaşları ona şefkatle davrandıklarında onları övün. Bu işlem diğer
çocukların sabrını ve empatisini artırırken günah keçisi durumunu da engeller.
* Akranlarınca hayranlık uyandıracak hafıza, kelime hazinesi, okuma yeteneği
gibi özelliklerini ortaya çıkaracak durumlar yaratarak akademik yeterliklerini
vurgulayın. Bu durum kabul görmeyi artıracaktır.
* AS’lı çocukların çoğu arkadaş ister ama nasıl davranacağını bilemez. Çeşitli
durumlarda nasıl reaksiyon göstereceği öğretilmeli ve değişik sosyal durumlarda
kullanması için repertuar hazırlanıp verilmelidir. Çocuğa ne söyleyeceğini ve
nasıl söyleyeceğini öğretin. Çift yönlü iletişim için model olun ve role-play
yapmasını isteyin. Bu çocukların sosyal alandaki değerlendirmeleri diğerlerin
kendiliklerinden öğrendikleri kuralların öğretilmesinden sonra gelişir. AS’lı
bir profesör insan ilişkilerini anlama sürecinde kendisini Mars’tan gelen bir
antropolog gibi hissettiğini belirtmiştir (Sacks, 1993).
* AS’lı çocuklar diğerlerinin duygularını anlamamalarına rağmen doğru
davranmayı öğrenebilirler. İstemeden ve amaçlamadan hakaret ederlerse, nazik
olmazlarsa veya duyarsız davranırlarsa bu davranışlarının niye doğru olmadığı
açıklanmalı ve doğru davranışın ne olduğu anlatılmalıdır. AS’lı yetişkinler
sosyal olayları entelektüel yetenekleri ile öğrenmelidir, çünkü sosyal
içgüdüleri ve sezgileri yoktur.
* Yaşça daha büyük AS’lı öğrenciler “buddy sistemi” bir arkadaştan fayda
görebilirler. Öğretmen duyarlı bir sınıf arkadaşını AS’lı çocuğun durumu ile
ilgili eğiterek yanına oturtabilir.Arkadaşı AS’lı çocuğu her ortamda (serviste
, teneffüste ) izleyerek onu okul aktivitelerine dahil etmek için çabalamalıdır.
* AS’lı çocukların inzivaya çekilme eğilimi vardır. Bu yüzden öğretmen
diğerlerinin arasına katılması için teşvik etmelidir. Aktif sosyalleşmeye
cesaretlendirmeli ve izole olarak sadece kendi ilgi alanına yönelik geçirdiği
zamanı sınırlandırılmalıdır. Örneğin öğle yemeği sırasında bir öğretmen AS’lı
çocuğun yanına oturarak onu akranlarının konuşmalarına katılmaya teşvik
edebilir. Bunu yaparken sadece fikrini söylemesi ve sorular sorması ile
yetinmeyip diğer öğrencilere de usta manevralarla aynısını yaptırtmak gerekir.
Sınırlı ilgi alanı:
AS’lı çocukların tuhaf ilgileri veya acayip, yoğun tutkuları (alışılmadık
şeyleri saplantı halinde biriktirme gibi) vardır. İlgi alanları konusunda
insafsızca konferans verme eğilimindedirler; bu konularda tekrarlayan sorular
sorarlar; fikir üretmekte problemleri vardır; diğerlerinin isteklerine
aldırmaksızın kendi eğilimlerini takip ederler ve bazen de kendi kısıtlı ilgi
alanları dışında kalan herhangi bir şeyi öğrenmeyi reddedebilirler.
Öneriler:
* AS’lı çocuğun izole ilgi alanı hakkındaki sorularına ve
tartışmalarına sebatla izin vermeyin. Bu davranışlarını günün belli bir zaman
dilimi ile sınırlandırın. Örneğin hayvan saplantısı olan ve sınıftaki bir evcil
kaplumbağa ile ilgili sayısız soruları olan bir AS’lı çocuğun bu sorularını
sadece teneffüste sorması gerektiğini öğrettim. Bu onun için günlük rutin
haline geldi ve diğer zamanlarda böyle sorular sormaya başladığı zaman kendini
durdurması gerektiğini kısa sürede öğrendi.
* İstenen bir davranışa doğru olumlu yöndeki zorlama AS’lı çocuğa yardım
etmedeki en önemli stratejidir (Dewey 1991). Bu çocuklar övgüye yanıt verir
(Örneğin sürekli soru soran bir çocuğun ara verdiğinde ve başkalarına söz hakkı
tanıdığında öğretmeni tarafından övülmesi ve kutlanması gibi). Bu çocuklar
ayrıca diğer çocuklara verilmiş bir hakkı kullandıklarında , istenen bir sosyal
davranışta bulunduklarında da övülmelidir.
* AS’lı bazı çocuklar ilgi alanları dışında bir şey yapmak istemezler.
Sınıftaki çalışmanın tamamlanması için kesin kurallar konulmalıdır. AS’lı çocuğa
kontrol dışına çıktığı ve kurallara uyması gerektiği çok açık şekilde
söylenmelidir. Ancak bununla beraber sınıf ona kendi ilgilerine yönelmesi için
de fırsat vermeli ve bir orta noktada buluşulmalıdır.
* Özellikle inatçı ve kafa tutan çocuklar için tüm ödevlerin ilgi alanları
etrafında toplanarak kişiselleştirilmesi gerekebilir. (Örn: Eğer ilgi alanı
dinozorlar ise gramer cümlelerinden, matematik problemlerine, okumadan
hecelemeye kadar her şey dinozorlarla ilgili olmalıdır.) Ödevlerindeki diğer
konulara yavaş yavaş geçilir.
* Öğrencilere işlenen konudan ama kendi ilgi alanı ile bağlantılı ödevler
verilmelidir. Örneğin trenlere saplantısı olan bir çocuğa, sosyal dersinde bir
ülke işleniyorsa, o ülkenin ulaşım sistemini araştırması verilebilir.
* Çocuğun tutkularını onun ilgi alanlarını geliştirmekte bir yol olarak
kullanın. Örneğin hayvan saplantısı olan bir çocuktan yağmur ormanları konusu
işlenirken, yağmur ormanlarındaki hayvanları ve hayvanların evi olması
nedeniyle de ormanları çalışması istendi. Bu çocuğu öyle motive etti ki yaşamak
için hayvanların evi olan ormanı kesmek zorunda kalan yerli halkı da araştırıp
öğrendi.
Zayıf Konsantrasyon:
AS’lı çocuklar sıklıkla içlerinde gelen uyarılarla yapmakta olan
işlerden uzaklaşırlar. Deorganizedirler. Sınıftaki aktivitelere sürekli
odaklanma konusunda zorlanırlar ( bu çoğunlukla dikkat eksikliğinden değil,
odağın acayipliğindendir; AS’lı yetişkinler ise ilgili olanın ne olduğunu bulup
çıkaramaz, dolayısıyla dikkat ilgisiz uyaranlara odaklanır) ; hayal alemine
dalmaktan daha yoğun bir şekilde kendi karmaşık iç dünyalarına çekilme
eğilimindedirler ve grup halinde öğrenmede zorluk çekerler
Öneriler:
* Eğer AS’lı çocuk sınıfta üretken olacaksa çok ciddi miktarda sıkı ve
disiplinli dış yapılanma gerçekleştirilmelidir. Ödevler küçük parçalara
bölünmeli ve öğretmen sık sık geri bildirimde bulunmalı ve yeniden
yönlendirmelidir.
* Ciddi konsantrasyon problemi olan çocuklar belli sürelere bölünmüş çalışma
seanslarından fayda görürler. Bu kendilerine organize etmelerine yardım eder.
Süresinde tamamlanmamış ( ya da dikkatsizce yapılmış) sınıf çalışmaları çocuğun
kendisine ait zaman içinde (teneffüste veya özel ilgi alanlarına yöneleceği
sürede) tamamlanmalıdır. AS’lı çocuklar bazen inatçı olabilir. Kesin
beklentiler ve onlara olumlu yönde zorlama yapacak kuralların uygulanmasına
ihtiyaçları vardır. (böyle bir program AS’lı çocukları üretken olmaya motive
eder ki bu da kendine olan güvenlerini artırır ve stres seviyesini düşürür,
çünkü çocuk kendini yetenekli görür.)
* AS’lı öğrencilerdeki düşük konsantrasyon, düşük yazma hızı ve ciddi
organizasyon bozukluğu, ona verilecek ev ödevini azaltmayı ve/veya ayrı bir
odada öğretmen gözetiminde ekstra zaman vererek ödevini tamamlatmayı gerekli
kılabilir.( AS’lı bazı öğrencilerin konsantrasyonları o denli zayıftır ki
çocuğun anne babası her gece çocukla birlikte saatler harcayarak ödevi
tamamlama stresine girerler.).
* AS’lı çocuğu sınıfın önüne oturtun ve dikkatini derse vermek içim sık sık
sorular yöneltin.
* Dikkatini toplamadığı zamanlarda çocukla sessiz iletişim kurmaya çalışın
(omuzuna hafifçe dokunmak gibi.
* Buddy sistemi kullanılıyorsa bu arkadaşını yanına oturtun ki çocuğu elindeki
işe veya dersi dinlemeye uyarabilsin.
Öğretmen aktif bir şekilde AS’lı çocuğu kendi iç düşünceleri ve fantezilerinden
ayırarak gerçek dünyaya yeniden odaklanmaya teşvik etmelidir. İç dünyası gerçek
hayattan daha cazip olduğu için bu gerçek bir mücadeledir. Küçük çocuklar için
serbest oyun saati bile programlanmalıdır. Çünkü yalnızlıklarına dalar ve
hayaller kurarak oynamaya dalıp gerçekle ilişkilerini kaybedebilirler. AS’lı
çocuğa bir veya iki arkadaşı ile yakın gözetim altında oynatarak hem oyun
zamanını düzenlemiş, hem de sosyal yeteneklerini uygulamasına fırsat vermiş
olursunuz.
Zayıf Motor Koordinasyon
AS’lı çocuklar fiziksel olarak beceriksiz ve sakardır. Kaskatı
ve beceriksizce yürürler. Motor yetenek gerektiren oyunlarda başarısızdırlar.
İnce motor bozuklukları da varsa kalem tutmada problemler ve yazı yazma hızının
düşük olması ve çizim yeteneklerinin etkilenmesi görülebilir.
Öneriler:
* Büyük motor problemleri ciddi boyutta ise uyarlayıcı fiziksel
eğitim programların gitmesi için yönlendirirn.
* AS’lı bocuğu beden eğitiminde yarışmaya dayanan spor programları nedeniyle
sağlık/fitness müfredatına dahil edin.
* Çocuğu yarışmaya dayanan sporlara girmesi için zorlamayın. Çünkü motor
koordinasyondaki zayıflık nedeniyle bu sadece korkuya ve takım arkadaşlarının
alay etmesine davetiye çıkarır. AS’lı çocuk kendi hareketlerinin
koordinasyonunu anlamamanın eksikliğini çekerken takım arkadaşlarının
hareketlerinin anlaşılmasını beklemeyin.
* Zamana ve parçalara bölünmüş ödev verirken çocuğun yazı yazma hızının düşük
olduğu dikkate alınmalıdır.
* AS’lı yetişkinler sınavlarını tamamlamak için akranlarına oranla daha fazla
zamana ihtiyaç duyarlar (sınavı ayrı bir odada yapmak hem daha fazla zaman
sağlar hem de öğretmenin yönergeleri tekrarlaması kişiyi elindeki işe daha iyi
odaklar. )
Akademik Zorluklar
AS’lı çocuklar genellikle ortalama ile ortalama üstü zekaya
sahiptir (özellikle sözel açıdan) ama yüksek düzeyde düşünme ve anlama
yeteneğinden yoksundurlar. Düz ve yalın olma eğilimindedirler. Hayalleri
somuttur, soyutlamaları ise zayıftır. Titiz, kılı kırk yaran konuşma stilleri
ve etkileyici kelime hazineleri hakkında konuştukları şeyi anladıkları gibi
yanlış bir izlenim verir. Oysa ki gerçekte onlar sadece okuduklarını veya
duyduklarını papağan gibi tekrar etmektedirler. AS’lı çocuk çoğunlukla mükemmel
bir hafızaya sahiptir, fakat bu mekaniktir. Bir video gibi kurulma sırasına
göre çalışır. Problem çözme yetenekleri zayıftır.
Öneriler:
* İstikrarlı başarı sunması amaçlanmış, fazlasıyla
bireyselleştirilmiş akademik program sağlayın. AS’lı çocuk kendi içgüdülerini
izlememek için fazlasıyla motivasyona gerek duyar. Öğrenme korku uyandırıcı
değil, ödüllendirici olmalıdır.
* AS’lı çocuk duyduğunu tekrarladığı zaman anladığını varsamayın.
* İlave açıklamalarda bulunun ve ders içeriği soyut olduğu zaman
basitleştirmeye çalışın.
* Mükemmel hafızalarını onların yararına kullanın. Sakladıkları bilgiler
genellikle onların en kuvvetli tarafıdır.
* Romanlarda anlatılan şekliyle ilişkiler, bir şeyin değişik anlamları ve
nüansları çoğu zaman anlamazlar.
* AS’lı kişilerin yazılı ödevleri çoğu zaman kendini tekrarlar, bir konudan
öbürüne atlar ve yanlış kelime bağlantıları vardır. Bu çocuklar genellikle
kişisel görüş ile genel bilgi arasındaki farkı bilmez ve bu nedenle öğretmenin
onların anlaşılması güç açıklamaları anlayabileceğini zanneder.
* AS’lı çocukların genellikle okumaları çok iyidir, ama dili idrak etmeleri
zordur.
* Akademik çalışmaları düşük kalitede olabilir. Çünkü AS’lı çocuklar kendi ilgi
alanları dışındaki konularda çabalamak için motive olmazlar. Yapılan çalışmanın
kalitesi açısından kesin beklentiler belirlenmelidir. Zaman periyotlarına
bölünerek yapılan iş sadece tamamlanmış olmamalı aynı zamanda dikkatli yapılmış
olmalıdır. As’lı çocuk kötü yaptığı çalışmasını teneffüste veya kendine
ayıracağı zamanda düzeltmelidir.
Duygusal Yaralanma (İncinme) :
AS’lı çocuklar normal eğitimlerini tamamlayacak zekaya sahiptir. Fakat
çoğunlukla sınıfın istekleri ile başa çıkacak duygusal güce sahip değildir. Bu
çocuklar esnek olmamaları nedeniyle kolaylıkla strese girerler. Kendine
güvenleri düşüktür. Sıklıkla kendilerini eleştirirler ve hata yapmayı tolere
edemezler. AS’lı yetişkinler özelikle adolesan çağındakiler depresyona
yatkındır. (AS’lı yetişkinler arasında depresyon oranı yüksektir.) Öfke
reaksiyonları/sinirlilik, stres ve aşırı endişe durumlarında yaygın bir
dışavurumdur. AS’lı çocuklar nadiren rahattır. İşler onların katı bakış açısı
doğrultusunda gitmediği zaman kolaylıkla etkilenirler.
Öneriler:
* Yüksek seviyede istikrar sunarak patlama yaratacak etkileri
önleyin. Streslerini azaltmak için günlük rutinde olabilecek değişikliklere
karşı hazırlayın. AS’lı çocuklar beklenmedik değişikliklerle karşılaştıklarında
korkarlar, kızarlar ve üzülürler.
* Patlamalardan korumak için strese karşı nasıl baş edeceklerini öğretin.
Üzüldüğü zaman neler yapması gerektiğini yazmasına yardım edin. Örneğin: 1- Üç
kere derin nefes al. 2- Sağ el parmaklarını 3 kere say. 3- Rehber öğretmeni
görmek istediğini söyle. Çocuğun kendini rahat hissettiği ritüellerden birini
listeye ekleyin. Bu maddeleri bir karta yazarak çocuğun cebine koyun ki
gerektiğinde erişebilsin.
* Öğretmenin sesinden yansıyan etki minimumda tutulmalıdır. Hırsı ve sabrı
gösterirken AS’lı çocuk ile olan iletişimimizde sakin olun ve o sizi önceden
tahmin edebilsin. Bu sendroma ismini veren psikiyatrist Hans Asberger (1991)
belirtmiştir ki: “Açıkça görülen bu şeyleri AS’lı öğrencisine öğretmesi
gerektiğini anlayamayan öğretmen sabırsızlığı ve irritasyonu hissedecektir. ”
AS’lı çocuğun üzgün veya depresif olduğu konusunda sizi bilgilendireceğini
beklemeyin. Bu çocuklar diğer insanların duygularını anlamadıkları gibi kendi
duygularından da haberdar değillerdir. Çoğu zaman depresyonlarını örtbas
ederler ve belirtilerini inkar ederler.
* Öğretmenler; dağınıklığın, dikkatsizliğin, ve yalnızlığın artması, stres
eşiğinin azalması, aşırı yorgunluk, ağlama, intihar belirtileri ve benzeri gibi
depresyona işaret eden davranış değişiklikleri konusunda uyanık olmalıdır. Bu
gibi durumlarda çocuğun kendisini iyi hissettiğini söylemesine inanmayın.
* Bu gibi belirtileri çocuğun terapistine bildirin veya çocuğu depresyon
açısından incelenmesi ve gerekiyorsa tedavi alması için terapiste gönderin.
Çünkü bu çocuklar genellikle kendi duygularını tartamazlar ve depresyonun erken
teşhisi çok önemlidir.
* AS’lı adolesanların depresyona özellikle eğilimli olduklarından haberdar
olun. Bu çağda sosyal yeterliğe çok değer verilir. AS’lı öğrenci diğerlerinden
farklı olduğunun ve normal ilişki kurmakta zorluk çektiğinin farkına varır.
Akademik çalışma genellikle daha soyut bir hale gelir ve AS’lı öğrenci
ödevlerini daha zor ve karmaşık bulur. Vakaların birinde öğretmenler AS’lı
adolesanın artık matematik dersinde ağlamadığını ve dolayısıyla daha iyi
başedebilmeye başladığını düşünmüştü. Oysa gerçekte daha sonraki matematik
derslerinde katılımın ve verimin azalması ile anlaşıldı ki çocuk matematikten
kurtulmak için kendi iç dünyasına kaçmıştı ve aslında hiç baş edemiyordu.
* AS’lı adolesanın günde en azından bir kez kontrol edilebilmesi için bir
görevlinin belirlenmesi kritik öneme sahiptir. Bu kişi onunla her gün biraraya
gelerek ve diğer öğretmenlerin gözlemlerini toplayarak ne kadar iyi başa çıkıp
çıkamadığını tayin etmelidir.
* Özel bir alanda zorluklar görüldüğünde akademik yardım almalıdır.
Başarısızlığa karşı bu çocuklar daha çabuk etkilenerek reaksiyon
gösterebilirler.
* Duygusal olarak çok kırılgan AS’lı çocuklar özel eğitim sınıfında
kişiselleştirlmiş akademik programa gerek duyabilir. Bu çocuklar kendilerini
üretken ve yeterli görebilecekleri bir öğrenme ortamına ihtiyaç duyar. Bu
nedenle ödevlerini tamamlayamadığı , konseptleri kavrayamadığı bir yerde tutmak
içe kapanmalarını artırıp depresyonun basamaklarını hazırlar. Bazı durumlarda
özel eğitimden ziyade bir kişisel yardımcı belirlenmelidir. Bu yardımcı etkin
bir destek, yapılanma ve istikrarlı geri bildirim sağlar.
Aspergerli çocuklar çevresel stres faktörleri altında kolaylıkla
ezilirler ve kişilerarası ilişki yetenekleri nedeniyle öylesine derinden
etkilenirler ki bu da duygusal yaralanma ve zor bir çocukluk izlenimi yaratır.
(Wing 1981). Everard’a (1976) göre bu gençler sorunsuz akranları ile
kıyaslandıklarında önce çok farklı olduklarını sonra dünyayı tavizsiz ve
beklentilere uygun bir hale getirmek için ne büyük çaba gösterdiklerini
fark ederler.
Öğretmenler, AS’lı çocukların etraflarındaki dünya ile işbirliği
yapmayı öğrenmelerinde can alıcı rolü oynarlar. Çünkü AS’lı çocuklar genellikle
endişelerini ve korkularını ifade edemezler. Onların güvenli iç dünyaları
yerine bilinmez dış dünyada yaşamalarını sağlamak ve buna değeceğini göstermek
yetişkinlere düşer. Okulda bu gençlerle çalışan profesyoneller onlarda eksik
olan dış yapılanmayı, organize olmayı ve tutarlılığı sağlamak durumundadır.
Sadece akademik başarıları için değil aynı zamanda diğer insanlardan
yabancılaşma hislerini azaltmak ve günlük yaşamın alelade istekleri karşısında
daha az ezilmelerine yardımcı olmak açılarından da Asperger sendromuna sahip
kişilere yaratıcı öğretme stratejileri gereklidir.