Reklamcılık

Fransız ihtilali > sanayileşme > rekabet ile ortaya çıkan, pazarlamaya yön veren ve hala kabul gören konumlandırma; herhangi bir ürünün, hizmetin, şirketin, kurumun veya şahsın zihinlerdeki yeri olarak tanımlanabilir."Marka"nın tanımı da neredeyse aynıdır çünkü konumlandırma "marka kimliği" dinamikleriyle birleştikten sonra ortaya çıkan, marka’nın ilk evresi olarak kabul edilir.
Konumlandırma, ürünle doğrudan bağlantılı olmayıp, dolaylı olarak alaka gösterir. Ürün, fiziksel olarak etki gösterip varlığını hissettirir. Konumlandırma ise ürünün potansiyel müşterinin zihninde oluşturduğu yeri temsil etmektedir. Ürün üzerinde yapılan tüm değişiklikler, ürünün kendisinden çok konumunu etkiler. Konumlandırma için analizler yapılmalı, segmentasyon belirlenmeli ve kitlenin zihnine girebilecek en kolay konum belirlenmelidir.

Kapsamlı bir konudur. Çok güncel olmasa da temelini öğrenmek adına "Al Ries & Jack Trout | Positioning" kitabını öneririm.

Noropazarlama isimli kitap bununla ilgili onemli ipuclari veriyor, oneririm

Bu konuda çalışmanın kapsamını bilmek lazım gruplarda etkili olabilecek parametreler farklı olabilir. Reklamlarda oynuyan oyuncunun cinsiyeti , kullanılan arka plan veya üründe hangi ozellik vurgulanmak istendiği olabilir. . .

Her markanın bir mazisi var dır ki o marka olmuştur özeliği. Kullanımı tecrübesi. Yılların verdiği başarı onu yüceltmiş özellikleri üstüne çekmiş markalaşmış dır

Etkileşimli medya platformları ve sosyal ağlar başta olmak üzere elektronik ortamda bulunan tüm kitle iletişim araçlarını dijital medya tanımına dahil edebiliriz. Yatırımı hangi alanına yapacağınıza bağlı olarak kazanç sağlarsınız. Kazanç reklam geliri, fikri mülkiyet-patent geliri gibi bir çok yolla sağlanabilir. Dijital medyada sermaye bir ölçüde önemli olsa da esas olan fikir, fikre dayalı olarak üretilen içerik ve dolayısıyla sağlanan başarıdır, ki kazançta bu bilinirlikle doğru orantılı olarak artar. Tahmin edeceğiniz gibi dijital medyada çark reklamla döner.


Bu mesleğin okulu Türkiye'de henüz yok ancak tatmin edici sertifika programlarına katılıp elinizi güçlendirebilirsiniz...

3sn. İçinde doğru algı, mesaj ve akılda kalıcılık sağlaması gereken, görsel çalışmadır.

Afiş, Türk Dil Kurumu'nun tanımına göre; "bir şeyi duyurmak veya tanıtmak için hazırlanan, kalabalığın görebileceği yere asılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası" şeklinde tanımlanmaktadır.

Afiş, reklam ya da propaganda yapmak, bir oyun, sergi, ürün ve benzerlerinin duyurulmasında kullanılır. Aynı zamanda güzel sanatlarda bir daldır. Afiş sanatı 19. yy. başında iki ana unsurun bir araya gelmesiyle ortaya çıktı; bir yandan taşbaskı sayesinde metin ve resmin birleşmesi, çoğaltılabilir olması (yüzyılın ikinci yarısında renkli baskı olanağı doğdu), diğer yandan afişin gelişmesi, tüketim mallarının toplu üretiminin ve rekabete dayalı ekonominin ilerlemesine bağlı kaldı. Başlarda küçük boyutlu olup, kitap resimlerini, basın bültenlerini andıran afiş, modern sanat anlayışıyla beraber kendi estetiğini oluşturdu. Kısa ve çarpıcı bir metnin, sade ve resimle beraberliği afişin temel kavramıdır.

Manet, Gavarni, Daumier, Toulouse Lautrec gibi sanatçılar, afişin gelişmesine önemli katkılarda bulundular. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde ve Amerika'da afiş sanatına farklı bakış açıları doğdu. Cheret, William Bradley, Beggarstaff kardeşler gibi isimler, kendi yöntem ve bakış açılarını geliştirdiler. I. Dünya Savaşı süreciyle birlikte, Sovyetler Birliği'nde Ekim Devrimi'nin ardından El Lisitskiy gibi isimler, "soyut afiş" kavramını oluşturdular.

Almanya'da tipografi ve fotoğrafçılığın ilerlemesi afiş anlayışına katkıda bulundu. İki savaş arası kübizmin, fotomontaj ve kompozisyon uygulamanın, ve II. Dünya Savaşının etkileri, afişin ilerlemesine yol açmadı. Savaş sonrasında fotoğrafçılıkta yapılan büyük atılımlarla birlikte afiş de bir devrim sürecine girdi. İtalya ve İsviçre'de dizayn atakları, estetik tasarımı ortaya çıkardı. 1950'lerde gerçeküstücü ve didaktik akımların etkisinde kalan afiş sanatı, yeni isimlerin sivrilmesine yol açtı. 2000'li yıllara gelinirken "pop - art" kültürü, afişin tarihinde belirleyici rol oynadı.

Görsel ve işitsel reklam çalışmaları bizi daha çok güdüler ve yönlendirir.
Artık geçmiş olsalar bile rüyaların ve gördüğünüz kazanın etkisinden uzun bir süre kurtulamazsınız.

Aynı şekilde dilinize bir cingıl dolanır ve deli gibi tekrar edersiniz. Sağlamsa ... ... Benim babam ... ... gibi adam. Bir numara ... ... ... ... Bir numara. Sanırım bu mesajı okuyan herkes boşlukları doldurdu. Çünkü bunlar başarılı çapalama tekniği ile oluşturulmuş iyi sloganlardır. Şimdi çok tiksindiğiniz iğrenç bir kokuyu anımsamaya çalışın. Şu an ben de deniyorum ama hep görsel objelere odaklanıyorum ve tiksiniyorum. Sanırım bunu yapmak oldukça güç. Eğer kokuyu anımsayıp iğrenebilen varsa lütfen bana bildirsin, tanışmak isterim. Bu sebepten olsa gerek markalar kimya sektörüyle ilgili değillerse görsel ve işitsel çalışmalara ağırlık vermektedir. Papatyayı koklayıp çamaşır asmayı istemezdim, çamaşır asarken papatya koklamayı hayal ederdim. Reklam çalışmaları da bu yöndedir.

Sonuç olarak kimya sektörü hariç kokusal güdülenmenin görsel ve işitsel çalışmalar kadar başarılı olacağını düşünmüyorum. Soru için teşekkürler, beyin jimnastiği oldu.

Olabilir tabi ama bu birazda insanların o anki psikolojisiyle orantılı bir durum... kişi markayı kokladığında o anki ruh haline göre bir koku hissedebilir ...

Bence bu mekanın insanların o mekana ilk gittiklerinde üzerlerinde bıraktığı ilk günkü etkiyle ilgili psikolojik bir durumdur. Bir mekana ilk kez gittiğinizi düşünün ve yasemin esanslı bir tütsü kokusunun hakim olduğunu varsayın. Arkadaşlarınızla oturup çay içip sohbet ettikten sonra uzun bir süre oraya uğramadınız. Aylar sonra birgün birisi size oraya gitmeyi önerdiği zaman aklınıza oranın kendine has kokusu olarak yasemin tütsüsü kokusu gelecektir. Ama başka biri için belki de başka bir durum söz konusu olacaktır.

Kısacası mekanların kokuları insanların anılarına mekanla ilgili ilk yerleştirdikleri kokuyla bağlantılıdır. Buna mekanın kendine has kokusu diyorsanız öyle diyebilirsiniz. Ama bunun kaynağı kesinlikle biziz.