
Eski Mısır'da tıbbın iki sembolünden birisi yılandır.
Bütün Eski Yakın Doğu'da olduğu gibi Eski Mısır'da da yılan,
ilahi bir varlık sayılmaktadır. Antik Mısır'ın yılan suretindeki ilahesinin adı
Lütufkar Uto ya da Wazit'dir. Buna mukabil bütün Mısır'da şeytan olarak tanınan
Apophis de yılan suretindedir. Eski Mısır sanatında görülen bir başka yılanlı
tasvir ise, kuyruğunu ısırarak halka şeklini alan yılan motifidir. Kuyruğunu
ısıran ya da yutan yılan yani Uroborus.Tıp kelimesinin orijinini aldığı Teb (Thebai) şehrinin
totemi yılandır. Teb şehri ise eski Mısır'ın en önemli sağlık merkezidir.
Ayrıca Milattan 3000 yıl önce Mısır'da yaşamış İmhotep'in, tarihte bilinen ilk
hekim olduğu iddia edilmektedir. Adı "Sulh ve sükundan gelen"
anlamında olan bu hekim, engin tıbbi bilgisinin yanı sıra mimari ve astrolojide
de söz sahibi, yazarlık ve rahiplik yapan, çok yönlü bir bilgindir.
Sanat tarihiyle ilgili eserler, yılanın tıp sembolü olarak
ilk defa kullanılmasının Sümerlerde görüldüğünü belirtmektedir. Sümer
tanrılarından birinin adı "Yaşam Ağacının Hakimi" manasına gelen
Ningişzida'dır. Bu tanrının sembolü olan ağaca sarılmış haldeki biri erkek biri
dişi iki yılandır.
Sopanın yaşam ağacını, yani yaşamı; yılanın ise gençliği
temsil ettiği bu motif, binlerce yıl boyunca çeşitli ülkelerde yalnız sopa ya
da sopa-yılan, ya da birbirine sarılmış iki yılan halinde koruyucu ve şifa
verici bir sembol olarak resimlerde, kabartmalarda kullanılmış ve Asklepios
kültünden bu yana da hekimliğin amblemi olmuştur.