Dünya Savaşları

2. Dünya Savaşı boyunca hamburger ABD'de "liberty steaks" adıyla anılmış, Almanca isimden kaçınılmıştır.

Su savaşları olabilir. Tabii deniz suyundan efektif su elde etme teknolojilerini geliştirmezsek. Nükleer silahlar bence kullanılmayacak. Nükleer silahların asıl amacı onların karşı taraf tarafından kullanılmasını önlemektir. Büyük devletler küçük devletlere zaten nükleer silahlarla saldırmayacaktır, küresel ticaret küresel müşterilere ihtiyaç duyar. Onları köle gibi çalıştırmak yerine topluca öldürmek saçma olur. Büyük devletler ise zaten nükleer saldırılara nükleer karşılık verecekleri için birbirlerine nükleer silahlarla saldırmayacaklardır. Bu arada nükleer silahlanma tabi ki büyük devletler tarafından kontrol altında tutulmalı ve hiçbir şekilde fanatik grupların eline geçmemeli. Düşünsenize IŞİD'in elinde bir kaç atom bombasını... Bence en güçlü devlet olma sırası Çin'e geçti ya da savaş çıkana kadar geçecek hatta belki de Çin en güçlü olduğu için savaş çıkacak. Mesela Çin bir gün Amerikan ekonomisini çökertecek, hepsi bir anda 3. Dünya ülkesi vatandaşları gibi fakir olacak ve bunun üzerine Çin'e saldıracaklar. Sanırım eğer öyle büyük bir savaş çıkarsa ve başımızda da çılgın bir lider olmaya devam ederse en güvenli yerler Amerika Çin savaşına karışmayacak Avrupa ülkeleri olacaktır. Çin'in Avrupa'ya gelmesi çok zor olur, malum arada Rusya var. En güvenli yerler muhtemelen kuzey batı Avrupa ülkeleri olacaktır. Orta doğu'da kalmanızı tavsiye etmem, bu coğrafya nedendir anlamıyorum (savaşanlar sürekli din diyor, Türkler din öyle bir şey değil diyor) ama savaşmaya her daim hazır. Bence güney Amerika da bütün hır gürden uzak kalabilecek. Tabii bu yerlerin hiçbiri yüzde yüz güvenli olamaz o nedenle madem Antarktika seçenek değil Grönland güvenli kalacaktır. Bir de o zamana kadar küresel ısınma nedeniyle sıcaklıklar da biraz artmış olur.

Doğrusu muhtemel üçüncü dünya savaşı için benim öngördüğüm senaryo, küresel ısınmadan ileri gelecek olan iklim değişikliğinin ve deniz seviyesi yükselmelerinin dünyayı yeni bir anlayışla kaplanacak olan sömürü ortamına sürükleyeceği yönünde olacaktır. Bu da tükenmek bilmez bir kaynak kullanım isteğinin (yine) insanlığın en belalı düşmanı olacağı sonucunu doğuracaktır ki bu hem sonuç hem de sebeptir bir yerde.

Kapitalist bir sistemin yükseldiği yerde savaş yapmazlar.

A.B.D., masonların kurduğu bir devlettir ("Amerika'yı kuran masonlar" yazarak Google'da aratın), Dünya'da en istemedikleri şey ise gerçek İslam'ın söz sahibi olmasıdır. Yani İran'daki cahil veya Işid'deki senaryocu İslam değil. Çünkü gerçek islam ve kapitalist yaşam arasında siyah ve beyaz kadar fark vardır.

Anadolu'da, bundan 100 yıl öncesindeki gibi gerçek islam söz sahibi değildir. Çünkü günümüzde anadoluya hakim olan devlet ilk kurulduğunda Mason vizyonu ve misyonu ölçüsünde kurulmuştur ("Fransız Tarihçi "Atatürk Masondu" yazıp aratın Google'da). Dikkat ederseniz İslam devleti zamanında İstanbul'daki mason locaları yeni devlet kurulduktan (yani localar görevini tamamladıktan sonra) kapatılmıştır. Geçen son yüzyılda İslam devlet'nin neredeyse zıttı bir devlet sözkonusudur. Yani Amerika'nın istediği gibi. Örneğin: Anayasa Kuran olmadığı gibi Kuran'ı devletten ayrı görür.

Şuanda üzerinde müslüman çoğunluğu olan ama devleti kapitalist olan bir milletiz. Yani çoğu müslüman dinini hristiyan gibi dünyevi olgularla (materyalist) yaşamakta,toplum genelinde parasız yaşam düşünülememekte, bankalara başvurulmakta (çünkü faiz anlayışı meşrulaşmış), araba (petrol) kullanımı ideal (!) seviyede bunun paralelinde ise araba ve petrol üretimi düşük, eğitim halen materyalizme yoğunlaşmış, manevi düşünce ise irtica gibi görülmekte. Yani Türkiye'de birçok önemli mesele A.B.D.'nin istediği kapitalist zemin üzerinde döndüğü için Türkiye ile savaşmak için rahatsız edici bir sebep göremiyorlar.

Ama ne zaman bu müslümanlar kapitalizmden (bankalardan, faizden, paradan vb.) vazgeçer ve insanın varoluş tabiatına uygun bir islamı yaşamaya tekrar başlar; işte o zaman A.B.D. belasıyla yüzleşiriz. Geçmişte Abdülhamit'in, günümüzde Arapların yüzleştiği gibi...

Mesela Arap dünyasına bakınca henüz Türkiye kadar kapitalist sistem ve kontrolü sağlayabilmiş devlet yapılanmaları görülmemekte. Ondan dolayı sürekli yalan dolanla arapların aralarını açmaya çalışıyorlar ve bunu başarabiliyorlar da. Dikkat ederseniz Dubai kapitalizmin en yüksek olduğu arap ülkesidir ama neredeyse sıfır çatışma,bölünme haberi alıyoruz ordan. İstiyorlarki diğer arap ülkeleride Dubai veya Türkiye gibi özünden uzak bir kıvamına gelsin.

Kısacası; Amerika'nın savaşma amacı temelde; islamlaşan nizamı bozma ve ticari altyapı kurma vizyonundan kaynaklı. Mesela islam senaryosuyla karşımıza çıkan Işid, bulduğu türbeye ve islam yapısına kepçeyle saldırır yıkar ama islama en çok zarar veren ülkelerden biri israile, yanıbaşında olmasına rağmen bir tane bile saldırısı olmaz. Türkiye'de böyle bir harekete gerek duyulmamakta (yani sahte islam örgütleri vb.) dediğim gibi kapitalist sistem oturmuş vaziyette.

Bundan dolayı Amerika-Türkiye savaşına gerek duyulmuyor bence.

A.B.D. ile savaşı en son Abdülhamit yapmıştı. Hatta Necip Fazıl'ın tek cümlesi vardı bu meseleye dair "Abdülhamit'i anlamak herşeyi anlamak olacaktır" diye. Tabi bu tarihi bir bakış açısı. Aslında Abdülhamit'in anladığı İslam'ı anlamak sadece tarihte olan biteni değil, olmuş ve olacak herşeyi anlamak olacak.

Gövde hâlâ tek parça çok ürkütücü duruyor ve elbetteki harika :)

Yetmiş yıl önce bugün (1 Ağustos), Anne Frank, Amsterdam'da saklandığı yerde günlüğüne son bölümü yazdı.

Savaşların hepsinin nedeni ekonomiktir. Tabii ki ABD-Türkiye savaşı da olabilir hatta birebir savaş bile olabilir. ABD'nin Orta Doğudaki petrollerine göz diktiğimiz anda böyle bir savaş çıkar. Ya da Filistin'i kurtarma operasyonu dahilinde ABD karakolu olan İsrail'e saldırırsak yine kendimizi ABD ile bir savaşın içinde bulabiliriz.

Ortaçağ, Yeniçağ bunlar kapanalı çok oldu yahu. Bire bir savaşlar da geri de kaldı. Artık ülkeler birbirlerini güçlerine göre zaten ele geçiriyorlar ki kabul edelim ABD bizden daha güçlü şu konjöktürde ve içimizde de bir sürü kilit isimleri mecvut. Yalnız gezi olaylarıyla olası savaşı kıyaslayan arkadaşa değinmeden geçemeyeceğim. O nası bi savunma yahu. :)

Olmaz. ABD kendini tehlikeye atmaz. Gezi olaylarında halkın direnişini Türk-Kürt-Laz-Ateist-Satanist hepsinin milliyetçilik ilkesiyle bir olduğunu gördük. Başlasa da başlamadan biten bir savaş olacaktır.

Olsaydı şimdiye kadar çoktan olurdu.

ABD, NATO'nun baş aktörü olarak, kendi müttefikiyle sıcak savaşa girmez.

Şahsi kanaatim 1. Dünya savaşında müttefik olmamız ve krom madenleri olsa gerek. Hitlerin korkacağını hiç sanmıyorum çünkü o zamanki Alman Wehrmacht ordusunun bizim nüfusumuzdan fazla personeli bulunuyordu ve savaş gücü potansiyeli dudak uçuklatmaz direk yok ederdi :) O savaşa katılsaydık bence şuan bambaşka bir Türkiye vardı

Bire bir bi savaş olmaz sanıyorum ama yeni bi dünya savaşında rakibimiz olacağı kesin gibi

En büyük özelliği 33 yaşında (Babil'de) öldüğünde Makedonya'dan Hindistan'a kadar olan tüm coğrafyayı Makedon Krallığı'nın bir parçası haline getirmiş olmasıdır. Tabii bunu yaparken arkasında dev gibi bir olduğunu ve hem onlara hem de bu coğrafyaya hükmettiğini de unutmamak gerekir. Günümüz şartlarında onun yaşına geldiğimizde 23 yıllık (ilk-orta-lise-üniv. -yl. -dr.) eğitim hayatımızı yeni bitirmiş ve hayata yeni yeni atılmış oluyoruz. Tabi kendisinin hocasının da Aristo olduğunu belirtelim. Kendisi adım attığı her yere Yunan kültürünü de yerleştirmiştir. Bugün Hindistan'da bile Yunan etkili antik taınakları görmek mümkündür. Kendisinden sonra da en yakın arkadaşları bu toprakları aralarında paylaşarak onun başladığı kültürel ve maddi etkinliği devam ettirmişlerdir (Diadokhlar Dönemi veya İskender'in Komutanları Dönemi diye geçer tarihte) . Ayrıca tarihsel ve arkeolojik kronoloji de onun ölümüyle başlayan (M. Ö. 323) ve artık yunan kültürünün zirvesi sayılan dönemin, Hellenistik Dönem M. Ö. 323- M. Ö. 30, de mihenk taşlarından birisi olmuştur, yürüttüğü kültürel emperyalizmle. Hem devlet adamı hem de askeri bir komutan olarak çok parlak bir zakaya sahipti kendisi, aksi taktir de Hindistan'a kadar gidemezdi zaten... .