Startup

Yazılım şirketi kurabilmeniz için bu işten çok iyi derecede anlamanız gerekli diye düşünüyorum. Şirketinizi kurdunuz, sermayeniz de var ama ne gibi ürünler satmayı planlıyorsunuz?

Bu işten ciddi anlamda kar elde edebilmek için kendi ürettiğiniz yazılımları satmanız gerekmektedir. Yazılım üretirken dahi hangi sektöre ne derece faydalı olacak bunların iyi bir analizlerinin yapılması lazım.

Yaptığımız detaylı analizler neticesinde üniversite öğrencilerinin akademik performanslarını olumsuz etkileyen belli başlı problemleri tespit ettik. Çalışma neticesinde "Online içeriklerin kalitesi ve çeşitliliği" öğrenciler tarafından en önemli problem olarak ifade edildi. Bu probleme çözüm olarak üniversite müfredatına uygun ve kaliteli içerikleri ile öğrencilerin akademik verimliliğini arttırmayı hedefleyen GetHighGrade'in temellerini atmış bulunuyoruz. Farklı üniversitelerde aynı dersi alan öğrencilerin, birbirlerinden dinleyecekleri konu anlatımları ve aralarında kuracağı bağlantı her birinin eğitim hayatlarındaki verimliliği arttıracağına inanıyoruz. Türkçe konu anlatımları ve diğer kaynakların paylaşımı ile zengin bir kütüphane yaratırken, öğrencilerin kısıtlı kaynaklarını en verimli şekilde kullanmaları ve eğitmen öğrencilerin kendilerine ek gelir sağlamaları en büyük hassasiyetimiz olacaktır. Eğitmen alımına başlayan platforma kendine güvenen herkesi bekliyoruz.

Yazılım işi bireysel olarak algılanmamalıdır. Her zaman bir ekip işidir, bu gün milyon dolar yatırım alan ufacık şirketlerde bile şuna bakılır, bu firmada pazarlama bilen bir var mı?, yazılım teknolojilerinden anlayan biri var mı?, yönetim kabileyetleri yüksek biri var mı? . Bu 3 sorunun cevabı 3 ayrı kişi oluşturup sonuç evetse ilk yatırım yapılır.

Dolayısıyla yazılım bilip bilmemeniz sadece zamanı verimli kullanamamanızla alakalı olacaktır, iyi bir ekiple çalışırsanız bu etkileri en aza indirebilirsiniz.

Yazılım demek kod yazmak demek değildir, önce insan ihtiyaçlarını anlamak, bunun nasıl satılacağını belirlemek sonrada buna göre üretmek gerekir. Bu üretim kısmını bırakın kod mühendisleri yapsın, siz iskelet kurmakta, ihtiyaçları anlamakta ve bunu pazarlamakta iyiseniz zaten kod yazmakta kötüsünüzdür.Dolayısıyla ekibinizdeki arkadaşlara doğru bilgi aktarımı yaptığınızda iyi işler çıkarabildiklerini göreceksiniz.

Yazılım bilmek ya da bilmemek eskiden çok belirleyici olabilirdi, mesela google 10.000 saat kod yazmamamış kimseyi işe almazdı. Şimdi iyi fikri olan herkesi satın alıyor, iyi fikri kendi yazılım bakış açısıyla geliştirerek bir ürün ortaya koymaya çalışıyor.

Aynı şey twetter için, aynı şey yahoo için, aynı şey facebook için ve diğer teknoloji firmaları içinde geçerli.

Dolayısıyla araştırıldığında teknoloji firmalarının yöneticilerinin kod mühendisleri değil, teknolojiden anlayan pazarlama yönleri kuvvetli iyi yöneticiler olduğu görülecektir.

Yani Mümkündür!

Eğer kendi yazılımlarınızı üretip satmayı hedefliyorsanız ancak yakından tanıyıp çok güvendiğiniz bir yazılım mühendisi ile doğru görev paylaşımı ile başlanabilir. Orada da ne yapılacağını hangi sorunlara çare olunacağını net olarak belirlemek gerekir.

Eğer büyük bir yazılımevinin bayisi olacaksanız da ya o firmada ya da o firmanın diğer bayilerinde uzun dönem çalışıp deneyim kazandıktan sonra işe girişilebilir.

2 yöntemde de mutlaka ve mutlaka gerçekçi bir iş planı ve araştırma şart.

Başarılar

Ilgili sektör hakkında pek fikrim yok ama size başarısızlık zirvesinde Emin Hıtay'ın 'her girişimci başarısızlığı tadacaktır' videosunu Youtube dan izlemenizi öneririm.

İşin teknik kısmı ve temeli çok önemlidir. Cebinizden sürekli para çıkacak ve siz nereye gittiğini bile kavrayamayacaksınız. Bu işler demeyeceğim tüm işlerde böyledir. Hep başkalarının kontrolu altınjda iş yapılmaz kesinlikle herşey sizin kontrolunuz altında olmalı diye düşünüyorum.'' Ne demişler ortak karı al ama ortak iş yapma her koyun kendi bacağından asılır. KISACASI AKIL KARI DEĞİL.Gerçekten benimsemediğiniz bir iş hayatınız boyunca hüsran ve pişmanlıklarla geçebilir.Saygılar.

KBence bir şeyler öğrenmeyin, bilenleri alın. Hatta en iyisi bir şirkete yatırım yapın, olmadı melek yatırımcı olun. Yoksa eksik teknik bilginiz yüzünden yazılımcılar size saygı duymazlar. Ama siz kendinizi girişimci olarak lanse ederseniz programcıların böyle bir lüksü olmaz. Siz onları yönetemezsiniz, başlarına güvendiğiniz bir senior programcı koyarsınız, o da sizin isteklerinizi ekibe doğru olarak yansıtır. Ya da boş verin melek yatırımcı olun.

Öncelikle yazılım şirketi çok geniş bir tanımlama. Bunu daraltabilirsen daha kolay karar verebilirsin. Google da bir yazılım şirketi sonuçta. Diğer arkadaşların laflarına bakma, yazılım şirketi kurup yönetmek için yazılımcı olmana gerek yok. Olursan artısı olur ama eskilerini de sayabilirim çok rahat şekilde. Sen eğer finansal olarak bu şirketi taşıyabileceğine ve yönetsel yeteneklerine güveniyorsan kurabilirsin. Her şey küçük bir fikirle başlar. Fikrin varsa onu yapabilecek insanları çok kolay bulabilirsin. Yazılımcılar teknik düşünürler, senin fikrinin ve hayallerinin nereye gideceğiyle pek ilgilenmezler. İşi anlatırsın, bazı yazılımcıları anladıkları gibi yapar, bazıları yaptıklarını senin anlamanı beklerler. Ama fikrin basitse yine de ortalama bir yazılımcı bunu yapar ve gerisine karışmaz. Sakın ola ki ona hayallerinden bahsetme, soğuk bir bakış atar ve insanı anlattığına pişman eder. İşi ver, tarih ver ve iş teslim günü geldiğinde çok iyi şekilde test et. İş yeterli değilse eksiklerini belirle, listele ve tamamlanması için tekrar tarih ver. Bu şekilde elinde bir yazılım olmuş olur. Artık bunu satmak mı istersin, danışmanlığını yapmak mı istersin yoksa internete koyar reklam gelirleri üzerinden mi para kazanırsın orası senin iş fikrinle alakalı bir şey.

Organizasyonel yeteneğinize güveneceksiniz bu durumda... Kendinizi merkeze çekerek hedef-plan-hareket çarkını döndüreceksiniz... Yani yapmayı planladığınız iş ile ilgili doğru kişileri bulup harekete geçeceksiniz... Yoksa vakit ve nakit kaybı kaçınılmaz olacaktır... Örnek sabancılar - çok farklı sektörlerde iş yapmaktadırlar... Herşeyden anladıklarını düşünmek anlamsız olur. Bu durumda nedir bu iş dallarının başarılı olmasındaki etken. Tamamen organizasyonel yetenek doğru kişilerin doğru yerlerde rol alması. . .

Diger (teknik) arkadaslar baska bir acidan girecegim konuya. Eger siz yazilim yaptirmak istediginiz alani cok yi biliyorsaniz belli bir sure odesk ve elance gibi platformlarda MVP (minimal viable product) yaratmasi icin freelance'lerle calisabilir ve kismen calisir bir proof of concept cikartabilirsiniz. Bundan sonra is gercek kodlamayi yapacak bir partner bulmak olacaktir, ama eger musteri ilgisi (customer validation) elde edebilirseniz MVP ile isler daha cabuk ve kolay ilerler. Belli bir sorunu cozmek icin yazilim kullanmak ile yazilim sirketi arasinda fark var. Eger ana isiniz (core competency) yazilim olan bir sirket kurmak istiyorsaniz o zaman yazilimci bir ortaginizin olmasi lazim, siz isin is gelistirme ve satis tarafinda olabilirsiniz, herkesin sadece yazilim bildigi sirketlerin business (isletme) basari hikayesi yaratmasi mumkun degil. Bir diger yolda eger satis, is gelistirme, pazarlama, finans gibi alanlarda domain expertise (alan bilginiz) varsa bir yazilim sirketine co-founder olmaya gidebilirsiniz.

Bir kompozitör arkadaşım geçende Twitter'da "ya arkadaşlar benim de yıllardır doktorluğa hevesim vardı, ne var yani bir kaç neşter, iki hemşireyle ben de girsem ameliyathaneye" yazmıştı.
Zira stüdyolar rock star olma hayallerini unutamamış, mühendis ve doktor tarzı mesleklerdeki müzisyen olduğu iddiasında bulunanlarla doluydu.
Ağır gelebilir ama hiç kusura bakmayın, hem yazılım konusunda bilginiz yok, hem de bu sektörde iş yapayım diyorsunuz.
Ya maddi gücünüz çok sağlam olacak, şirketin başına sağlam bir yönetici koyup siz sadece olanı biteni seyredeceksiniz, ya da anlamsız şekilde bir şirket açıp, hem kendinize hem de sektördeki rekabete zarar vereceksiniz.
Tekrar ediyorum, ağır gelebilir ama yok böyle bir dünya. . .

Eğer teknik olarak ileri seviyede, deneyimli, daha önce ciddi şirketlerde proje yöneticiliği yapmış ve güvendiğiniz insanları işin başına koyar ve işin teknik gidişatına karışmazsanız belki olabilir. Bahsettiğiniz koşullardaki en büyük sıkıntı, çalışanlarınızla teknik konularda iletişim kurmak istediğiniz zaman çıkacaktır. İşin sahibi olarak üründen memnun kalmadığınız noktalarda, isteklerinizi çalışanlarınıza anlatabilme konusunda eksik kalacaksınız. Yani örneğin; işin başından belirlenmesi gereken bir isteği veya bir parametreyi işin sonunda "bu böyle olmamış, neden böyle yaptınız? " şeklinde söyleyen patron örneğine gitmemeniz gerekir... Veya, henüz her hangi bir planlama veya projelendirme yapılmadan "şöyle bir iş aldık, bir ayda yapalım bitirelim" diyen patron örneği... Bunun önüne, işi, sadece mali ve idari yönlerden destekleyip, teknik kararları ve işin planlanmasını tamamen proje müdürlerinize bırakarak geçebilirsiniz. Burada da güvenilir yönetici bulmak ciddi bir sorun olabilir.

Biz çalışanlar olarak, her zaman işin başındaki kişinin bizim dilimizden anlamasını bekleriz. Bunun sebebi kişisel problemlerden ziyade, projelerin ve ürünlerin doğru ve kaliteli çıkmasına büyük etkisi olmasından kaynaklıdır. İşi teknik olarak "doğru" yönetemeyen ve takip edemeyen bir yönetici ile, en deneyimli elemanları bile çalıştırsanız, ancak vasat bir ürün ortaya çıkarabilirsiniz.

--