Virüs

Yeni virüslerin üretilmesi için teşvik edici bir unsurdurlar.

Antivirüs programları arabadaki emniyet kemeri gibidir. Eğer arabayı alkollü, uykusuz, hızlı ve kurallara uymadan kullanmaya devam ederseniz kaza geçirme ve ölme/yaralanma ihtimaliniz vardır.
O nedenle Antivirüs programları da genel olarak internetten veya herhangi bir aygıttan sisteminize bulaşmaya çalışan zararlı yazılımlar için genel bir koruma sağlamaktadır. Fakat %100 güvenlik olmadığı gibi en iyi korunma yöntemlerinden biri antivirüs ile birlikte bilinçli bilgisayar kullanımıdır.

Antivirüs programları, çeşitli amaçlara yönelik olarak üretilmiş olan virüs, casus ve diğer yazılım ürünlerinin sisteminize yerleşerek olumsuz etkilerini göstermesine engel olmaya çalışan ve bir dizi güvenliğe dair algoritmik disiplini içinde barındıran özel sınıflı yazılımlardır.

Diğer bir ifade ile; antivirüs narkotik polis teşkilatı gibi çalışır: Suç odaklarının mantığıyla olaya yaklaşır, oyunu kurallarına göre oynar. Bu nedenle, antivirüsler de birer virüstür, desek yanlış olmaz. Çünkü bilgisayarımıza yerleşik (resident) bir yapıda, arka planda hizmet yürütürler. Tıpkı savaştığı, yeraltı dünyasının haylaz zararlıları gibi. Yalnız tek ve önemli farkı, iyi taraftan olmalarıdır.
Hemen her virüsün imza denilen bir karakteristik kodu bulunur. Bu yazılımlar genellikle hafızada veya disk üzerindeki dosya kayıtlarında bu imzaların varlığını sınarlar. Güvenlik duvarlarından farklı olarak sisteminizin sınırlarından içeri girmiş ve enfekte bir durum oluşturmuş yapılarla ilgilenirler.
Hergün çok sayıda yeni virütik yapı, avlarını aramak üzere iletişim ortamlarını kullanarak cihazlar arasında dolaşıma çıkar. Bir zararlı yazlımın, geçmişe göre yayılım hızı, internet kullanımının yaygınlaşması göz önüne alındığında, muhteşemdir. Bu denli hızlı gelişim gösteren ve çeşitliliğini artıran virüsler karşısında antivirüs üreticilerinin oluşturdukları, dünyanın çeşitli bölgelerindeki laboratuvarlardaki güvenlik araştırmacıları, dolaşıma yeni giren zararlıların imzalarını tespit ederek panzehirlerini üretmek için bitmek tükenmek bilmeyen bir çalışmanın içindedirler. Geliştirilen yeni panzehirler de periyodik olarak yapılan güncellemeler eşliğinde, dünya genelindeki tüm antivirüs kullanıcılarının yazılımlarına iletilir.

Bu tür yazılımların süreli kullanıma tabi olmasının arkasındaki neden de budur: Bir antivirüs yazılımı genellikle yıllık lisanslarla kullanılır. Satınalırken ödediğiniz ücret aslında yazılımın kendisine değil, bir yıl boyunca araştırmacılarının üreteceği panzehirleri güncelleme hakkına ödenen bir bedeldir.

Antivirüs'lere dair çeşitli iddialar hep olagelmiştir. Bunlardan en eskilerinden biri de, bir pazar oluşturmak için antivirüs üreticilerinin virüs üretenleri desteklediği ya da bizzat kendilerinin ürettiği gibi iddialardır. Özellikle günümüzde gelinen nokta için bunun çok isabetli olmadığını düşünmekteyim.

Bir diğer iddia, antivirüsün de bir virüs olduğu ve en iyi korunmanın hiç antivirüs kullanmamak olduğudur. Bunu savunanların sayısı hiç de azımsanacak ölçüde değildir, aslında ve hiçbir koruma tedbiri olmaksızın bilgisayarlarını kullanırlar. Bugünün dünyasında bu, şeffaf çanta ve giysilerle, içindeki ve ceplerindeki bütün paralarınızı gösterir halde, kapkaççıların kol gezdiği bir yolda yürümek kadar bıçak sırtında bir cürret göstergesidir. İşiniz Allah'a ve karşı taraftakilerin insafına kalmıştır biraz.

Bir diğer hurafe; antivirüs yüklü olan bir bilgisayarın sırtının yere gelmeyeceği, virüs bulaşmayacağı inancıdır ve tümüyle yanlıştır. Büyün güvenlik ve koruyucu tedbirlerin açık ve zaaf yüklü bir yönü vardır. Genellikle kullanıcıya güven duyarlar örneğin, onun nedensiz bir şey yapmayacağını düşünürler. Bir bankanın müdürü olduğunuzu düşünün: Kapıdaki güvenlik personeli hergün sizi detaylı denetime tabi tutarak mı binaya alır yoksa artık tanıdığından ve güvendiğinden selam vermekle mi yetinir? Oysa çantanızda bir hırsızın olmadığını kim garanti edebilir. Tabiki sizin haberiniz yokken!

Kısaca kullanıcısının ne yaptığını bilen birisi olduğu varsayımı ile hareket edebilir, bu tür koruma sistemleri. Bu nedenle gereksiz uyarıları kapatacağım diye antivirüsünüzün paronaya varan şüpheciliğini çok da engellememelisiniz. O da şüphesiz görevini yapıyor, kapıdaki güvenlik gibi.

Antivirüs gereklidir ve mümkünse ücretsiz deneme sürümü olmasın. Adı üzerinde, kısıtlı özellikleri olan bir deneme versiyonunu yükleyip güvende olduğunuzu düşünmek, büyük yanılgı olur.

İyilerle kötülerin savaşı dünya tarihi kadar eskidir. Bilgisayarın ve türevleri olan tablet, telefon gibi unsurların hayatımızın tam merkezine girmeleriyle bu savaşın da mecrası dijital ortamlara kaymış durumda. Artık banka soyanların sayısı çok az, kredi kartı bilgilerinizden dokümanlarınıza kadar ne varsa peşinde olan sanal hırsızların sayısı yanında. Böyle bir ortamda korunmanız gerek, iyi ve güvenilir bir güvenlik yardımcısı kullanarak. Şüphesiz onu güncel tutmak ve iyi yönetmek kaydı ile.

Bu konuda şu yanıtımı: Antivirüs programları nasıl çalışır? ve Antivirüs programı nedir, ne işe yarar? sorusunu inceleyebilirsiniz.

Anal seks, birçok viral hastalığın bulaşmasında diğer cinsel ilişki türlerine göre daha risklidir. Bu nedenle anal seks uygulayanlarda viral enfeksiyon kapma riski daha yüksektir. Eşcinsellikte anal seks en sık kullanılan cinsel ilişki türü olduğu için eşcinsellerde pozitif HIV görülme sıklığı daha yüksektir. Bu nedenle "HIV sadece eşcinsel hastalığıdır" şeklinde bir kanı da yanlıştır. Anal seks uygulayan herkesin pozitif HIV tehlikesi bulunabilir.

Bilgisayar Virüsü ağı da eklendiğine göre ben de onları paylaşayım :)

Bilgisayar virüsleri, çalıştığında bilgisayarınıza değişik sekillerde zarar verebilen bilgisayar programlarıdır. Virüsler Micro Soft'un tekelci tutumuna karşı anarşist kardeşlerimiz tarafından üretilirler. Acımasız kapitalizme karşı bu tutumlarından dolayı hem illet hem de nimetlerdir. Bu programlar (ya da virüs kodları) çalıştırıldığında programlanma şekline göre bilgisayarınıza zarar vermeye başlar. Ayrıca, tüm virüs kodları (bilinen adıyla virüsler) bir sistemde aktif hale geçirildikten sonra çoğalma (bilgisayarınızdaki diğer dosyalara yayılma, ağ üzerinden diger bilgisayarlara bulaşma vb gibi) özelliğine sahiptir.
Bilgisayar virüslerinin popüler bulaşma yollarından birisi "virüs kapmış bilgisayar programları" dır. Bu durumda, virüs kodu bir bilgisayar programına (söz gelimi, sık kullandığınız bir kelime işlemci ya da beğenerek oynadığınız bir oyun programı) virüsü yazan (ya da yayan) kişi tarafindan eklenir. Böylece, virüslü bu programları çalıştıran kullanıcıların bilgisayarları virüs kapabilirler. Özellikle internet üzerinde dosya arşivlerinin ne kadar sık kullanıldığını düşünürsek tehlikenin boyutlarını daha da iyi anlayabiliriz.
Virüslenmiş program çalıştırıldığında bilgisayar virüs kodu da, genellikle, bilgisayarınızın hafızasına yerleşir ve potansiyel olarak zararlarına başlar. Bazı virüsler, sabit diskinizin ya da disketlerinizin "boot sector" denilen ve bilgisayar her açıldığında ilk bakılan yer olan kısmına yerleşir. Bu durumda, bilgisayarınız her açıldığında "virüslenmiş" olarak açılır. Benzer şekilde, kendini önemli sistem dosyalarının (MSDOS ve windows için COMMAND.COM gibi) peşine kopyalayan virüsler de vardır.

Kaç çeşit bilgisayar virüsü vardır?
Bilgisayar virüslerini, genel olarak 2 grupta toplamak mümkün:

Dosyalara bulaşan virüsler
Bu gruba girenler, genellikle, kullanıcının çalıştırdığı programlara bulaşır. Programların virüslenmesi iki yolla olur: Ya virüs kodu bilgisayarın hafızasına yerleşmiştir ve her program çalıştırılışında o programa bulaşır; ya da hafızaya yerleşmeden sadece "virüslü program her çalıştırılışında" etkisini gösterebilir. Ancak, virüslerin çoğu kendini bilgisayarın hafızasına yükler.

Bilgisayarın sistem alanlarına bulaşan virüsler
Bu gruba giren virüsler ise, bilgisayarın ilk açıldığında kontrol ettiği özel sistem alanlarına (boot sector) ve özel sistem dosyalarına (command.com gibi) yerleşirler.
Bazi virüsler ise her iki şekilde de zarar verebilir.
Bazı virüsler, virüs arama programları tarafindan saptanmamak için bazı "gizlenme" teknikleri kullanırlar (Stealth Virüsleri) . Bazi tür virüsler ise, çalıştırıldığında kendine benzer başka virüsler üretir (Polymorphic virüsler) .

Rotavirüsü çocuklarda ishale neden olan patojenlerin başında gelir. 4-5 yaşlarındaki çocuklarda ateş ve kusma ile beraber görülen 5-7 gün ishal görülmesi durumudur. İshal su kaybının yaşanmasından yani dehidratasyondan dolayı tehlikelidir. Özellikle çocuğunuz bu yaşlarda kreşe gidiyorsa risk grubu altındadır. Çünkü rotavirüs dışkıda bulunur. Tuvalet alışkanlığı çocuklarda tam olarak hijyenik kurallara uygun yapılmadığından çabucak yayılabilir.

Rotavirüs rutin aşılama takvimimizde yok. Ancak rutin dışı olarak yapılması gereken önemli aşılardan biridir. Mutlaka çocuğunuza yaptırmanız gereklidir. İshal deyip geçmeyin hastane tedavisi gerektiren hatta bazen ölümlere yol açan bir virüstür.

Aşılamaya bebeğiniz 6-12 haftalıkken başlayabilirsiniz. Aşının başlama yaşı 3-4 ayı geçmemelidir. Canlı viral aşıdır. Üretici firmanın aşısında göre 2 veya 3 doz oral uygulanır.

İki doz: 2. Ve 3. Aylarda uygulanır. Son dozun en geç 6. Ayda tamamlanması gerekir.
üç doz: 2.,3. Ve 4. Aylarda uygulanır. Son dozun en geç 8. Ayda tamamlanması gerekir.

Toplu taşıma araçları mikrop yuvası
Medipol Üniversitesi Hastanesi KBB Uzmanı Doç. Dr. Murat Karaman gribin hastalığı taşıyan kişilerin öksürüğü ve hapşırması sonucu havaya yayılan damlacıklarla ve doğrudan temasla bulaştığını belirterek, "Aynı zamanda kapı kolları, bilgisayar klavyeleri, telefonlar gibi ortak kullanılabilecek eşyalarla bulaşır. Özellikle otobüs, metrobüs, metro gibi insanların çok yakın temasta olduğu yerler, hastalığın en kolay yayıldığı alanlardır. Belirtilerin başlamasından önceki 24 saat ve sonraki beş gün kişinin bulaştırıcılığı vardır. En büyük hata bana bulaşmaz diye düşünmektir" dedi.

Günde sekiz bardak su için
Gripli kişilerin başkalarıyla öpüşmemesi, kucaklaşmaması ve tokalaşmaması gerektiğini söyleyen Medipol Üniversitesi TF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji bölümünden Doç. Dr. Mesut Yılmaz, "Öksürük, hapşırık yoluyla tükürük ellere bulaşacağı için, ortak kullanım gereçlerine dokunmadan önce mutlaka ellerini yıkamaları önerilir. Hastaların kalabalık ortamlara girmemeleri, evlerinde istirahat etmeleri, günde en az 8 bardak su içmeleri ve C vitamini içeren meyve ve sebzeleri tüketmeleri, zorunlu koşullarda maske ile sokağa çıkmaları bulaşmayı azaltmada önemlidir" dedi.

Kaynak: turkiyegazetesi.com.tr/saglik/122888.asp...