Ömer, 

Türkiye'de üniversiteler... Yüksek meslek fakülteleri olarak dönüştürülmüşlerdir... Her meslek grubu için... uzman ve yaratıcı-yenilikçi düşünce sahibi insan yerine... Şirketlere uyumlu meslek sahipleri piyasaya sürülmektedir... Özetle... uzmanlaşma yerini ezberci... derme çatma akademik bilgilerle yoğunlaştırılmış... Öğretilmiş kalifiye elemanı profiline terk ettirilmiştir... Küresel elitlerin size biçtiği rolünüz kadar hareket kabiliyetiniz olur... .

İnşaat mühendisliği çıraklığı, kalfalığı ve ustalığı olan geleneksel bir meslektir. Yeni mezun mühendis tabii ki bir çok mühendislik yetisine hatta bilgisine de sahip olarak mezun oluyor ama işin pratiğine yönelik sıfır bilgisi oluyor. Kısaca ön eğitimli bir çırak olarak mezun oluyor.

İş imkanları aslında var, şantiye mühendisi ya da hatta ofis junior mühendisi olarak iş bulabiliyorlar ama ücretler bir teknikerin bile oldukça altında oluyor. İnşaat mühendisliğinde ofiste tabii ki hesap işi var ama ondan daha fazla da çizim işi var. Yeni mezun bir mühendis hesap işini öğrenir öğrenmez çizim yapmak istemiyor. O durumda firma için bir çok teknikeri işle besleyebilecek ama çok daha pahalı olan usta ya da kalfa mühendis yanında birkaç tane de tekniker/ressam almak daha ekonomik oluyor.

Bir diğer konu da işi öğrenen çoğu genç erkek mühendis işi bırakıp kendi işini kurma peşine düşüyor. Bunlarda yanlış bir şey yok diyebilirsiniz ki doğrudur. Yalnız tüm bunlar alınacak elemanla ilgili kocaman bir risk paketi oluşturuyor. Dolayısıyla yeni mezun ücretleri de 1500TL'nin altında oluyor. Böyle bir işi de dört yıl okumuş titrini almış mühendis arkadaş kabul etmiyor.

Yeni mezunlar için tabii ki şu anda hızla gelişmekte olan Türkî Cumhuriyetler ve Arap ülkelerinde bol bol iş olanağı da var. Ücretler yüksek ama o ülkelerde yaşamak gerekiyor. Bir de bu sefer iş mühendis için oldukça riskli oluyor. Parası verilmeyip o dağın başı ülkelerinde yaşamaya mahkum edilen bir çok da mühendis hikayesi biliyoruz. Bana hiç olmadı ama eğer öyle bir işi kabul edersem her an olabilir.

Yeni mezun meslektaşlarıma tavsiye vermem istenirse Türkiye'de bir işi kabul etsinler ve bir süre sürüne sürüne kalfalığa kadar çalışsınlar. Bu bir süre 1-2 yılı aşmaz. Ondan sonra alacakları maaş da ilk olarak düzgün bir şekilde yaşamalarına yetecektir. İki senenin sonunda hem bol bol iş öğrenmiş olacaklar hem de artık yeni mezun olmayacak hatta tecrübeli mühendis olacaklar. Bu iki yılın birini şantiyede birini de ofiste geçirebilirlerse en mükemmeli o olur. Bu sürenin ardından eğer ücretlerindeki artış kabul görmezse istedikleri herhangi başka bir firmada iş bulabilirler. Çizim yapmaktan da kaçmasınlar, evet zor bir iştir ama çizimi bilen bir mühendisin teknikerleri yönetmesiyle işi teknikerlerden genellikle de yalan yanlış öğrenmesi arasında büyük fark var.

Bir de kimse unutmasın Ankara'da bir ODTÜ mezunu junior mühendisin alacağı para gerçekten 1500 TL'nin altında. Bu dar boğazdan geçmek zorundalar. Bir öğretmen ya da hatta doktor'da kariyerine sıkıntısız başlamıyor. İşi zor şartlara rağmen Türkiye'de öğrenip ileride elzem olacak çevrenizi Türkiye'de edinmeniz önemli.

Çünkü mimarlarımız tırt. Ne alakası var diyecek konuyu bilmeyenler ya da görmek istemeyenler. Dünyada çoğunluğu beyaz yakalı olmaya hevesli taze mühendis sadece bizde var çünkü tasarımlar zor değil. Halbuki mühendisi zorlayan kişi mimardır. Öyle bir tasarıma imza atar ki mimar, mühendis onu kitabına uydurana kadar matematiğin dibini bulur. E mimar tırt olunca usta başı bile 3+1 odalı 4 daireli 10 katlı binayı diker üstüne de kuş kondurur. Bir dünya mühendis taze de işsiz kalır. Buyurun mühendis enflasyonuna.