Vehbi Erdoğan, 

Düşünce özgürlüğü konusunda önemli sayılabilecek, fakat çok fazla troll barındıran site.

Bilmediğim konularda başvuru kaynağım olan bir kaç siteden biri. (Yeni öğrendiklerimi farklı kaynaklara doğrulatıyorum doğal olarak. Inploid'de yavaş yavaş o konuma erişecek sanırım.)

Veritabanının noktasına virgülüne dokunulmadan kültür hazinesi olarak korunması gerektiğini düşünüyorum. Bundan 50 sene sonrasını düşünsenize. 50 sene önce Türkiye'de insanlar nasıl yaşardı, nasıl konuşurdu, nasıl tepki verirdi, neleri severdi, nelere söverdi, Ekşisözlük ve benzeri sitelerin veritabanlarından öğrenmiş olacaklar. Bence Ekşisözlüğün varoluş amacı da bu zaten.

Hoşunuza gitmese de korumanız gereken şeyler vardır, Ekşisözlük o aşamaya gelmiştir kanımca.

Önce hedef belirlemek gerekir. "Bu hafta ne öğreneceğim ve bunun için ne yapmalıyım?" sorusuna cevap vermek gerekir (konuyu tekrarlamak, çözümlü soruları çözmek, test çözmek... gibi). Sonrasında nasıl yapılacağı kişiye kalmış. Kimi öğrenci sabah erken kalkar çalışır, kimi akşam. Ama çalışırken telefon, bilgisayar (oyun yada sosyal ağalar amaçlı) kullanmamak gerekir. Kendinize hakim olamıyorsanız bunların hepsini başka bir odaya kaldırmakta fayda var. Sonrasında dersin başına oturunca belirli bir süre kalkmamak lazım odaklanabilmek için. Bu şekilde yapılacak bir saatlik çalışma mesaj atarak, müzik dinleyerek, sosyal paylaşım sitelerine girerek, televizyon izleyerek bütün bir gün ders başında oturmaktan daha verimli geçecektir.

Bu saçma düzen karşısında asıl anormallik bağırmamaktır. Sen bağırma ihtiyacı hissedersin çünkü herşeyin delice olduğunu hissedersin, sistemse seni bağırma ihtiyacını 'normal' şekilde gidermen için stadyumlara, boks maçlarına, kolezyuma, at yarışlarına ve benzeri alanlara yönlendirerek sistemin içinde tutar.

Toplumun ve sistemin bize dayattığı bir çok kavram, ona inanmamamıza rağmen sürekli aklımızdadır. Ateistler tanrıya inanmıyorlar diye, onu akıllarından mı siliyorlar? Hayır! Sürekli akıllarında ona karşı düşünce geliştiriyorlardır. Yani bir şeyin aklımızda kalması ona ne kadar maruz bırakıldığımıza, bizim ona ne kadar inanmadığımıza bağlıdır. Bir de "bir yalanı ne kadar çok tekrarlarsanız, ona olan inanç da o kadar çoğalır"... Mesela Allah'a inanlar aslında bir kavram olarak ona inanmazlar, bir süre sonra sadece onun ritüellerine inanırlar. Onları yapmadan duramazlar. Allah ve ritüel yer değiştirir. Allah inancı, ritüellerine inanca dönüşür. . .

İkisi de aynı şey değil mi? Evli olduğun insanla da beraber yaşıyorsunuz. Aradaki tek fark beraber yaşamak istediğiniz insanla bir takım şeyler yaşayacağınızı tüm halka, aile, akraba vs ye duyurup onayını ve iznini almaktır.

Nikah sırasındaki görüntünün şundan farklı olduğunu düşünmüyorum:) ( Bu arada Maroon 5 - Never Gonna Leave This Bed ; ) )

Kimine göre spontane çalışmak daha iyidir nasıl öğreniyorsan öyle çalış okuyarak mı bağırarak mı anlatarak mı vs... Hee hepsini denedin zamanın yetmiyor yada çalışmıyorsan evet program yapıp kendini disipline etmelisin önemli olan baskıyla çalışmak zorunda bırakılmaman aklının başka yerde olmamasıdır.

Kayıt olmak için belirli kriterleri var diye biliyorum... Yeni üyeleri uzun eşşek oynatıyorlar dayanabilenleri aralarına alıyorlar... Bütün ekip her gece dövüş kulübü izliyorlarmış : ))

Ekşisözlük gerçekten zaman içinde çok çok büyümüş bir platform. Bence en büyük avantajları çok çok esnek içerik yapıları. Ekşisözlük'te hemen her konuda hem bilgi hem de yığınla geyik bulmak mümkün. Bunlar Türk internet kullanıcısının yapısına iki yönlü uyan ve besleyen özellikler. Ancak; ekşi sözlük içerdiği kıymetli bilgi sayesinde ayakta bence, yoksa bu kadar trafiği bu kadar süre boyunca çekemeyeceklerdi. Ayrıca, teknik anlamda yapabilecekleri bir çok şey olabileceğine ama uzun yıllardır değişmemiş olmaları konusuna kısmen katılıyorum. Evet, bu kadar uzun süre içinde değişim geçirmesi gerekirdi ve hatta en azından tasarım olarak daha modern bir görünüme sahip olabilirdi (son dönemde bir değişim oldu ama ana yapıdan ayrılmadan). Ancak unutmayalım ki, ekşisözlük var olan hali ile kabul görmüş ve onu oluşturan kitlenin kullanım alışkanlıklarına uygun şekilde tasarlanmış ve bu şekilde kalmaya özen gösterir durumda. Yani, bazı değişimler risklidir ve bu riski alıyorsanız "neden ve ne için" sorusunun cevabını almanız gerekir. Belki bu sorulara tatmin edici yanıt bulamadıkları için aynı şekilde devam ediyorlardır. Zaman içinde ekşisözlük gücünü koruyacak mı bunu zaman gösterecek. Ancak, şurası kesin ki şu an Türkiye'de kaliteli içerik üretebilen o kadar çok az platform var ki ve bu platformlar hayatta kalmayı çok çok zor başarabiliyorlar. Dolayısıyla, ekşisözlük kalmaya devam ettikçe ve Türkiye'de içerik üreten platformlar bir noktaya gelmedikçe bir süre daha böyle devam edebilir. Ancak, ne zaman kaliteli içerik üreten platformlar daha da büyür, o zaman işler değişecektir. İşte asıl o zaman ekşisözlük de değişmek dönüşmek ve bunların yollarını bulmak durumunda kalacaktır.

Benim kişisel temennim hem ekşisözlük, hem inploid hem de bunlara benzer tüm içerik üreten platformların "özgürce" yaşamlarını sürdürmeleri ve talep görmeleri, yani daha da büyümeleri. Çünkü bu en başta kullanıcıların yani internet'te bir şey arayanların lehine olacaktır ve bilgi insanlığa her zaman lazım. İnternet hepimize yetecek kadar büyük bir ağ, yeter ki değerini bilelim ve onu doğru kullanalım...

Harika bir fikir ve pazara ilk girdiler ki bu yüzden hala kaymağını yiyorlar diye düşünüyorum. Zaman içinde daha iyi şeyler yapabilirlerdi dersem çok yanlış olur ama şunu söyleyebilirim yeni şeyler deneyebilirlerdi, bildiğim kadarıyla yıllarca hep aynı kaldı...

Kişi güneşe çıktığında beyin bedene bir zindelik, enerjik olma komutu verir. Isı ve ışığın etkisiyle vücut kendinde bir enerji oluşumu hisseder. Böylece moral yükselten yani mutluluk veren hormonlar olan serotonin, noradrenalin ve dopamin salgılanması artar. Bu hormonlar ne kadar sagılanırsa neşe ve mutluluk o kadar artmaktadır. Ayrıca vücut güneş gördüğü için, karanlıkta salgılanan ve vücudu uykuya geçiren melatonin hormonunun salgılanması azalır. Melatonin fazla salgılandığında depresyona da neden olabilir. Güneş bu hormonun salgılanmasını azalttığı için daha mutlu hissedilir.

Tüm bunlarla birlikte güneşte bulunan UV ışınları, gestagen ve östrojen hormonlarının üretimini artırarak cinsel isteğin artmasına neden olur. Yine UV ışınlar sayesinde cilt D vitamini üretir ve bu, kemiğin ihtiyacı olan kalsiyumun karşılanmasında önemlidir.

Güneş bu şekilde vücudumuza hem psikolojik hem de fiziki olarak tesir eder. Mutluluk vermesinin nedeni de bu iki faktördür.

Bebeklikten başladı. Sen sus, karışma böyle şeylere, sen bilmezsin anlamazsın cümleleri ile karşılaştı daha ilk sorularında. Önce okulunu oku, ödevini yap sonra kitap okursun. Okuma, araştırma, merak etme demiyorum sana, et ama hobi olarak... dediler biraz büyüdüğünde. Kendisiyle dalga geçildiğinde için o da başladı dalga geçmeye soru soranla. Korktukça dalga geçti, geçtikçe daha çok korktu soru sormaktan. Zaten yaşamını idame ettirmek için bu bildikleri yeterdi. Sınavdan geçmek 50 puan almak, ödev yapmak için nasıl kopyala yapıştır yapılır. Askere gidecekti verilen ilk öğüt; "ne önde dur ne arkada kal". İşe girdi, sonra askerdeki öğüt ve tüm birikenler kulağında. Ve sonra çocuğu oldu. Nasıl büyüdüyse öyle büyüttü. Peki geri kalanlar... Onlar da merak ettikleri sadece kendilerine kar kaldı. Çünkü kimse merak etmediği için paylaşamadılar.