Seversiniz ya da sadece siz seversiniz. Herkesin " Aşk " diye bahsettiği
o şey sizi de tutsak etmiştir artık kendine. Bir zehir gibi bütün
vucudunuzu esir almıştır. Bütün his ve duygularınız onun
hakimiyetindedir artık. Her geçen gün zehirler sizi, eski anılarınızı
hatırlatır, mutsuz olduğunuz zamanlar geliverir gözlerinizin önüne. Acı
çekersiniz. Onu her gördüğünüzde daha fazla acı.
O sadece sizin olmalıdır. Aşkın kuralıdır bu. 3 kişilik değildir, ya
sizi seçmelidir ya da başkasını. Onun size " Aşkım " dememesi çıldırtır
sizi. Dayanamazsınız, artık her şeye rağmen o sizin olmalıdır. Ona bütün
sevginiz ve saflığınızla " SENİ SEVİYORUM! " diye haykırmanın vakti
gelmiştir. Yanına gidersiniz koşarak ve çekinerek. Yıllarca konuşmayı
bilen diliniz o gün konuşmayı unutmuştur, yıllardır dik duran bedeniniz o
gün eğilmiştir. Çünkü aşk böyledir, bunları gerektirir. Derin bir nefes
alır, gözlerinin içine bakıp " Seni seviyorum. " dersiniz. Vucudunuz
rahatlar hemen, sanki çok büyük bir dertten kurtulmuş gibi bir oh
çekersiniz. Olacağı odur. O da size karşı boş değildir, ve size sizi
sevdiğini söyler.
Artık sevgilisinizdir. Birlikte sevdiğiniz şeyleri yapmayı,
sevdiklerinizden konuşmayı, sevdiklerinizden dinlemeyi kural haline
getirmişsinizdir. Birbirinizi tamamlayan iltifatlar ardı sıra gelir "
Seni seviyorum. " demeden edemezsiniz mesela. Ama bilmezsiniz ki ayrılık
kavşağına giden o yolda araç " Seni seviyorum. " ve yolcusu da
sizsinizdir.
Çok hızlı geçer günler, artık ayrılık kavşağına gelmişsinizdir. Ya
ayrılıktan gidilecektir ya da olacaklara göğüs gerip bu aşk devam
edecektir. Sonra aşkın keskin hançerinin diğer yüzü görülür. " Öyle
dese, böyle giyinse, şöyle yapsa. " lar peşi sıra gelir. Siz öyle
diyemezsiniz, böyle giyinemeziniz, şöyle yapamazsınız. Siz onun sizi
öyle kabullendiğini sanırsınız ama öyle değildir. Dayanılmaz hale gelir
artık bu aşk, gücünüze gider onun söyledikleri ve ardı sıra gelmeyen
istekleri. " Seni seviyorum. " aracından inmiş, " Güle güle. " nin
sessiz otobüsüne binmişsinizdir artık. Sinsi gülümsemesiyle şöförünüz
ayrılıktır.
Bitmiştir artık aşkınız. Size " O artık bunu seviyormuş. " dediklerin de
" Bana ne! " dersiniz yüreğiniz kan ağlarken. Bana ne...
Aşk diğer oyunlarını da oynamayı bırakmaz size. O en güzel anılar
koyulur tek tek önünüze. Birlikte izlediğiniz bir film, birlikte
dinlediğiniz müzik, denizi izlediğiniz o bank size onu hatırlatır. Artık
gözyaşlarının sırası gelmiştir. Ağlarsınız, ağlarsınız ve ağlarsınız...
Ta ki tekrar aşık olana denk...