Hepimizin aslında tecrübe ettiği anıları yazayım dedim,
aslında hepsi bir hayat dersi ama bazen unutuyoruz işte. Yazının sonucu peşin
peşin yazayım uzun yazı okumayı sevmeyenler için;
“BEBEĞİN ÇOCUKLUĞA GEÇİŞİNE KADAR HERKES ONU SEVER VE KOLLAR
O KADAR Kİ NEREDEYSE HERKES KENDİNİ ONUN ANNESİ VE BABASI SANAR HALBU Kİ O
BEBEĞİN ANNESİ VE BABASI OLAMAZSINIZ NE KADAR SEVERSENİZ SEVİN. ”
Yazının özü bura da bitti, ana tema budur yani. Benim gibi
okumayı, okurken düşünmeyi, lan bu adam bu yazıyı neden yazmış ki demeyi
sevmeyenlerdenseniz artık yazının devamını okumanıza gerek yok.
4 YIL ÖNCE,
Doğumuna şahit olmamıştım BEBEK, işlerim yoğundu aslında
seninle her hangi bir bağımız olduğumuzu bile bilmiyordum, öyle habersizdim ki
senden yoktun benim için.
Sonra bir şekilde senin doğduğunu öğrendim, haberin
geldiğinde birkaç aylıktın daha hemen yanına geldim haberini aldığımda, çünkü
doğumunla ölümünün bir olacağını söylediler.
Meğer hasta doğmuşsun
elin ayağın pek tutmuyormuş, zaman zaman tekliyormuşsun nefes almakta etrafında
annen-baban ve 3-5 fedakar insan varmış seni yaşatmaya çalışan lakin güçleri
yetmiyormuş seni yaşatmaya, bu duyulduğunda benim gibi birçok insan yanında
olmak için koşuştu acaba doğrumuydu bebek hasta mı doğmuştu?
Evet hastaydın bebek annen baban bu duruma o kadar
üzülüyorlardı ki anlatamam sana, misal yediğini kusuyordun, algılaman zayıftı,
insanları tanımıyor hatta görmüyordun ebeveynlerin anlatıyordu sana kim kimdir
diye, söylenenleri bırak anlamayı duymuyordun bile ve bebek işin en kötüsü
çirkindin, ilkeldin ama çok sevimli ve tatlıydın benden adam olur diye bakıyordun
etrafına zaten annen ve baban senden hiç ümidi kesmemişti. Hani lafı bile var
dı “kuzguna yavrusu şahin gözükürmüş” o
hesap bir şeydin işte. Ama bir anda etrafına toplaşan insanlar hep bir ağızdan
seni yaşatmak için yemin etmişcesine seferber oldu, halbuki seninle bağ kuran
bu insanlar daha birbirini bile tanımıyordu sen hasta olduğun için senin yerine
bu insanlarla annen baban iletişime geçiyordu. Allah var onlar da seni yaşatmak
için çok çalıştılar zaman zaman güçleri yetmedi bakıcılar tuttular, doktorlar
çağırdılar ellerinde avuçlarında ne varsa seni yaşatmak için harcadılar. İlk
başlarda bu çabalar beyhude gibi gelse de daha 1 yılın dolmamıştı ki hayata
tutunduğun haberi gelmeye başladı ama sadece düzenli nefes almayı başarmıştın
daha organların tam gelişmemişti bu aşamada ebeveynlerinde haddinden fazla
yoruldu, yıprandı öyle ki seni bir bakım yurduna verip kurtulmayı dahi
istediler zaman zaman, işte böyle kara günler de senin hastalığını duyup gelen
insanlar ellerini uzattılar sana hayat vermeye çalıştılar içlerinde değişik
uzmanlık alanlarında insanlar vardı. Kimisi eline yüzüne çeki düzen verdi,
kimisi zayıf hafızanı güçlendirmek için ha bire seninle konuştu, kimisi
organlarında ki gizli ve bulunamayan mikropları bulup tedavisini üstlendi,
kimisi de hala senin hastalığını insanlara duyurup bir an evvel sevimli bir
çocuk olman için yardımcı olacak insanlara çağrı yapmaya devam etti bu bir yıl
içinde on binlerce sevenin oldu be sevenlerden çokları zaman içinde
hastalığının zorluğundan olsa gerek daha fazla uğraşamayıp gittiler.
Ama sen gün geçtikçe düzeldin yavaş yavaş elin yüzün
toparladı hatta çok iyi hatırlıyorum ikinci yılın sonuna doğru adım bile atmaya
başladın topallıyordun ama olsun adım atıyordun ya. Bu o kadar güzeldi ki,
hatta mahallende fark edilmeye başladın. Mahalle de sen den çok daha güzel
bebekler ve çocuklar vardı hatta ağabeylerin ablaların vardı çokları onları
daha çok sevdi, tüm zamanlarını onlarla geçirdi ama sana sahip çıkmayı bu
hastalıklardan kurtulacağın günü görmeyi isteyen inatçı insanlar seni bırakmadı
ellerinden geldiği kadar hep yanında oldular yorulduklarında kısa kısa molalar vererek dinlendiler . Mini bir tatil
yapıp geri senin yanına geldiler.
Derken 4 yıl geçti eskiye oranla daha bakımlı, eli yüzü
düzgün , nispeten sağlıklı, akıllı, en azından organlarının yeri belli olan,
mahallede tanınan bir ÇOCUK oldun. Tanındıkça daha da gürbüzleşip sağlıklı hale
geldin sonra annen ve baban çok büyük bir risk alarak bebekliğinden beri
yanında olan insanların fikirlerini ve desteklerini de alarak çok büyük bir operasyona girişti. O kadar
büyüktü ki ilk başlarda acaba bebeklik günlerinde ki gibi eli ayağı tutmayan ,
kör, sağır, dilsiz bir hale geleceksin sanıldı ama kimsenin bilmediği bir şey vardı
annenin ve babanın çok sıkı dostları ve arkadaşları vardı, Yine hep birlikte el
ele verildi ve büyük değişikliğin yoğun bakımından kısa süre de çıktın.
Harbi güzel bir çocuk
oldun, sonuç ta mahallede ki tanınırlığın artıkça senin güçlü ve sağlıklı olman
için yıllardır az yada çok emek veren herkes mutlu oldu. Sahiplendi seni, ancak
bu iyileşme doğada hep olduğu gibi paylaşım ve etki sorununa sebep oldu ilk
başlarda bu sorun çok gün yüzüne çıkmıyordu çünkü hastalıklarının tedavisi için gelecek her fikre, her tavsiye ye, her
teşhis ve tedaviye ihtiyaç vardı, ama aslında taa baştan beri sorun olduğu göze
çarpıyordu.
Sana emek veren insanlar zaman zaman annen ve babanla
konuşarak aslında ebeveynlerinin istemediği gibi seni büyütme heyecanına
kapıldı, eskiden gelen dostluk ve hatırlar karşında ebeveynlerin zaman zaman bu
istekleri kırmadı yapmaya çalıştı, bazen iyi sonuç verdi bazense sonuç vermedi.
Ama sonuçta bebeklikten kurtulup çocukluğa eriştin artık annenin,
babanın ve sana 4 yıl boyunca ihtimam ve sabır gösterenlerin seninle ilgili
hislerini tekrar gözden geçirip bir başka yola girmeleri gerektiği gibi bir
algı oluştu, artık mahallemizin bir çocuğusun BEBEK gözümde hep bebeksin bugün
ÇOCUK olmuş olsan bile…
Ama sen annenin babanın çocuğusun, bunu dün fark ettim, artık
mahallenin diğer bebeleri gibi sevilesi, saçı okşanası, düştüğünde kaldırılası,
sigara içersen kızılası ama bu desteklerin ebeveynlerine söylenmemesi gereken
bir çocuk oldun, çünkü sana her destek olunduğunda posta kutusuna atılacak bir mektupla haber verilecek kadar dış kapının dış
mandalı değilsin ÇOCUK.
Hayırlı işler bol güneşler …
hakkan