Uygulamanın fayda ve zararları tartışılır ve elbette söylenecek çok şey var. Benim değinmek istediğim konu ise meslektaşlarımı ilgilendiriyor. Formları doldururken asla şahsi mail ve telefon bilginizi girmeyiniz. Aksi halde işten ayrılsanız dahi sorumluluğunuz devam eder. Olası tebligat şahsi mailinize gelir ve bunu eski iş yeriniz dahi olsa bildirmezseniz sorumlu olursunuz. Şirket doğacak zararı sizden tahsil etmek için rücu edebilir. Konu hakkında daha fazla detay ektedir. Saygılarımla,
Murat YAZICI
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
E-TEBLİGAT BAŞVURULARINDA BAĞIMLI ÇALIŞAN ( BİR İŞVERENE HİZMET AKDİ İLE BAĞLI OLARAK ÇALIŞAN) MESLEK MENSUPLARININ SORUMLULUĞU
Değerli Meslektaşlarım,
Sizlere bilgilendirmek amacıyla Mesleki Gelişmeleri İzleme Kurulu’muz tarafından hazırlanan çalışmayı görüşlerinize sunuyoruz.
Katkı getirmesi dileği ile,
Saygılarımla,
Dr. Yahya ARIKAN
İSMMMO Başkanı
E-Tebligat sisteminde amaç, vergi dairelerince vergi kanunları uyarınca tebliği gereken evrakın, elektronik tebligat sistemi ile muhatapların elektronik adreslerine tebliğ edilmesidir.
Bu nedenledir ki, elektronik tebligat dilekçelerinde istenen, muhataplara ait bilgilendirme tercihleri olan kısa mesaj ve e-posta adresleri bilgileridir.
Bağımlı olarak çalışan meslek mensupları, çeşitli nedenlerle muhataplar yerine kendi elektronik adreslerini (SMS-E-mail) başvurulara eklemeleri halinde gelecekte yaşanması muhtemel aşağıda belirtilen sorunlarla karşılaşabilirler.
1-Geçerli hukuki bir vekâletnameye sahip olmadan, kendi elektronik adreslerini yazmaları halinde doğabilecek bir hukuki işlemden, Borçlar Kanununun Temsilin Hükmü başlıklı 40.maddesine göre sorumlu tutulabilirler.
Borçlar Kanunu-Temsilin Hükmü- Madde 40: Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olanı bağlar. Temsilci, hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur.
2-Geçerli hukuki bir vekâletnameye sahip olunmasına rağmen, meslektaşın kendi elektronik adresine gelen bir tebligatı unutma, yanılma, farkında olmama, işi bırakma, mükellefin ortadan kaybolması, ihtilaf vb. sebeplerle muhatabına iletmemesi veya iletememesi durumunda,
a) Borçlar Kanununun Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkisi A) Sorumluluk başlıklı 49.maddesine göre mükellefler tarafından dava edilebilir.
Borçlar Kanunu- Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkisi-Sorumluluk-Madde: 49 : Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fille başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür.
b) Vergi kanunları gereği üzerine vergi borcu düşen gerçek veya tüzel kişi vergi mükellefi olduğundan, meslek mensubunun şahsi elektronik adresine gelen tebligat hakkında, meslek mensubunun kendisini bilgilendirmemesi nedeniyle zarara uğradığını iddia eden mükellef, uğradığı zararı Borçlar Kanunun 50,51 ve diğer maddelerine göre meslek mensubuna rücu edebilir.
c) E-Tebligat başvuru formuna, meslek mensubunun kendi şahsi elektronik adresini yazdığını ve buraya gelen bildirim hakkında kendisinin haberdar edilmediğini iddia eden ve bu konuda olası bir zarara uğrayan mükellef, meslek mensubu hakkında 3568 sayılı yasanın 47.maddesine dayanarak Türk Ceza Kanununun 257.maddesine göre görevi ihmal ve/veya görevi kötüye kullanma iddiasıyla dava açabilir.
Türk Ceza Kanunun 257.maddesinde
1-) “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2-) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. ”
Maddenin 1. Fıkrası “hareket etmek suretiyle” ifadesi ile bir hareketi, bir şeyi yapmayı tarif ettiğinden fiili bir suçu düzenlemektedir. Kamu görevlilerini görevlerinin gereklerine aykırı hareketleri ile işledikleri görevi kötüye kullanma suçlarından cezalandırmayı düzenlemektedir.
257. Maddenin 2. Fıkrası ise ihmali davranışla işlenen görevi kötüye kullanma suçlarını cezalandırmaktadır. Burada meslek sahipleri yaptıkları değil yapmadıkları veya geciktirdikleri mesleki görevleri ile kamuya veya kişilere verdikleri zararlardan ötürü cezalandırılmaktadırlar.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesi gereğince, elektronik imzalı tebliğ evrakı, muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılacaktır. Meslek mensubunun kendi elektronik adresine gelen bilgilendirme mesajını herhangi bir sebeple mükellefe süresinde bildirememesi sonucu, mükellef, oluşacak hak kaybından dolayı zarar görmüşse meslek mensubunun Türk Ceza Kanunu’nun 257. Maddesinin 2. Fıkrasına göre cezalandırılmasını talep edebilir.
Bağımlı veya serbest olarak çalışan tüm meslek mensuplarının dikkat etmesi gereken yukarıda belirtilen sorumluluklar dışında bağımlı olarak çalışan meslek mensupları aşağıdaki hususlara da ayrıca dikkat etmelidir.
Türk Ticaret Kanunun hükümlerine göre (Şirketlerde Sınırlı Yetkiye İlişkin İç Yönerge Uygulaması TTK madde 367-371- 629 ) yetkilendirilmiş iseniz ve/veya öngörülen niteliklere haiz bir kanuni vekaletnameniz varsa E-Tebligat başvurusunun meslek mensubu tarafından yapılması ve bilgilendirme tercihlerinde tüzel kişiliğin kontrolünde olan e-mail ve sms bilgilerinin girilmesi halinde bir sorunla karşılaşmamanız gerekir.
e-mail ve sms bilgisinden kastedilen, firmalar tarafından çalışanlara verilen tüzel kişiliğin kontrolünde olan ve kişinin şirketten ayrılması durumunda da tüzel kişiliğin kontrolünde kalan tüzel kişiliğe ait telefon gsm hatları ve tüzel kişi unvanı uzantılı mail adresleridir.
Ancak, yönerge ve vekaletname kapsamındaki yetki ve sorumluluğunuz altındaki yükümlülüklerinizi yerine getirmeniz gerektiği tabidir.
Yukarıda sayılan nedenlerden dolayı,
a) E-Tebligat başvuru formalarında meslek mensubunun değil, mükellefin elektronik bilgilendirme adreslerinin yazılması,
b) Kendi şahsi elektronik bilgilendirme adreslerini yazan meslektaşların da güncelleme yaparak sisteme mükellefin bilgilerini girmeleri,
Sistemin amacına uygun çalışmasını ve meslektaşların olası bir sorumluluktan kurtulmalarını sağlayacaktır.