Uçak işini ikiye ayırmak lazım. Eğer yaptığınız uçak ile uluslararası yolcu taşıyacaksanız işin standart ve denetim boyutu değişiyor (savaş uçağı veya ben kendim bineceğim demiyorsanız). Her bir parça ve ara sistemler ve tüm uçak için çok masraflı ve zorlu standartlar var. Ayrıca denetlemeler ve ruhsatlar tamamen ABD kurumlarına ait. Bu kurumlarda sadece mühendislik açılarından bakmamaktalar (yani tamamsa imal izni alabilirsiniz saflığını kimse yapmasın demek istedim).
Türkiye uçak tamiri yapılabilen az sayıda ülkelerden. Hangarda bütün bir uçağı söküp tekrar toplayabilecek seviyede. Yolcu uçağı yapamamanın en temel zorluğu, parça imalinin istenen seviyede olamaması ve ruhsat almanın zorluklarıdır. Şahsi düşüncem, kısa zamanda yolcu uçağı yapmamız mümkün değildir. Alt sektörlerin uygun kıvama geldiği zaman ise dünyada bu konuda birçok fırsat çıkacaktır. Sahip olmanında bir çok yolu var...
Dünyada birçok ülke halihazırda yolcu uçağı yapmaktadır. Yerel uçuşlar yapsın diye bir uçak dizayn edilemez. Eski zamanlarda yapan ve devam ettirenler bunlar. Türkiye kendi çabalarıyla öğrenecek, alt yapısını hazırlayacak ve kıvamında satın alacak veya ciddi payla ortak olacak, başka yol görünmüyor.
Helikopter işi farklıdır, ikisi de uçar ama başka imalatlardır. Sanıyorum bu pazar boş ama onu yapabilecekler otomobil gibi daha kolay işleri yapmayı tercih ediyorlar. Uçaklarda ve helikopterlerde ve bunlar gibi senkronize çalışan sistemlerin oluşturduğu aletlerde, malzemeler çok özeldir. Türkiye, kompozit metaryel üretiminde zayıftır. İyi niyet ve çabalar vardır. Öncelikle malzeme imalatında ilerleme sağlamamız lazımdır. Bir iki örnekle olacak büyüklükler değildir bunlar. Karbonik metaryellerin imalatına devlet ve hatta vakıf faaliyetleri gibi ülke zenginleri destek vermelidir. Çok basit şartlarla destek olunursa hızımız artabilir. Tek şartı olan karşılıksız ve bol miktarda para verilmeli üniversitelere, bağımsız araştırmacılara, hayalperestlere...(şart şu olabilir: patent alacaksın, üretimi ülke topraklarında olmak zorunda, yabancı satınalsa bile üretim burada olmak zorunda olacak)
Bazı arkadaşların sözlerinden karamsar olduklarını sezdim. Karamsarlığa gerek yok diyorum. Sanayide geldiğimiz yer belli. Biz bizi kendi içimizde değerlendirelim. Duygusal insanlarız ama her zaman duygusallık iyi bir şey değildir. Şu anda meslek liselerinde bile uçak yapabilirsiniz (1936'daki uçağı) ya da Kayseri, Konya sanayi bölgelerine bakın. Birçok konuda harika teknikler gerçekleştirmişler. Eksik olan bu faaliyetlerin aslında bir de toplumsal kültür boyutu olduğunu bilmek. Buhar kazanı icat edildiği zamanlarda bizim ne derdimiz varmış eloğlunun ne derdi... Kendimize de haksızlık yapmayalım ama kendi kendimizin sırtını safça da sıvazlamayalım.
Çabuk öğreniyoruz, akıllıca ve daha hızlı ilerlemenin yollarını bulmalıyız. Birileri zaten çalışıyor ama iş "topyekün"lüğe dönüşürse çok güzel olur. Siz ruhsat ve üretim izinlerini alın. Ben Airbus, Boing gibi uçak yapacağım. Siz izinleri alın, (cebinde uçak dizaynları olan teknik adamlar var bu ülkede) bana bile kalmaz anlayacağınız.