Ehem..ühüm...euzu bir ki..
- Siyah beyaz televizyon ve Cuma akşamları tek Türk filmi (haftada sadece bi kere)
- Televizyonların altında regülatörler (O olmazsa voltaj dengesiz gelir TV patlar filan hikayeleri)
- Maşınga soba (kuzine) üzerinde portakal kabukları, kestaneler...tepsi içinde mis gibi börek, kurabiye neyim..
- İlk defa elektriğin gelişi..
- Buzdolapları yokken kullanılan ''Tel Dolap'' lar.
- Santrale telefon numarasını söylenmesi, onun da bağlayıvermesi (Artık ne kadarını dinler, dinlemez, zaten muhabbet de şu çerçevede, nasılsın iyi misin, iyiyim sen nasılsın bak bubana veriyom, oğlum nasılsın iyiyim sen nasılsın, ne zaman gelcen ... :) dinlense ne dinlenmese ne .
- Çikolata filan yok, akide şekeri, kaba şeker, kutuyla gofret, bisküvi ve lokum sandviçlemesi, Elvan, Uludağ, gazoz...
- Löküs lambası misafir gelince, normal şartlarda Gaz Lambası kullanılırdı...Sık sık elde kalın camlı şiselerle bakkala gazyağı almaya giderdik..Bakkalda bir varil içinde gazyağı olur, musluktan doldurulurdu..
- Balık bölgendeki derelerden göllerden ne gelirse, soğutuculu araba neyim yok taa Karadenizden hamsi getirecek..
- Oğlum git folluktan yumurta al gel.. :) Siz tavuk yumurtlarken nasıl ses çıkarır bilir misiniz ? Tam kafa ütülemesi..
- Şeker fabrikasından gelen çuval çuval yıllık şeker ihtiyacı..
- Akşam 20:00 gibi uyur, sabah 05:00-06:00 gibi dinç ve zinde kalkardık, uyku tümüyle kanmış :)
- Arkadaşın ''Elespit'' ine bir turluğuna binmek..
- Kahve önünde sabah kesilmiş koyundan gidip, seyyar teraziyle et almak, zaten öğleye kadar biterdi.
- Elde sapan kuş peşinde dolaşan çeteler, arada karpuz tarlasına rast gelinirse yağma yapılır, karpuzların sadece göbekleri yenir, geri kalanı atılır :)
- Uzun geceler oturmaya gitmek, ve çekirdek kabuğu dağı oluşturmak.
- Hayvan bitki oynamak..
- Caminin duvarını sürekli boyayan imam (bir gece Dev-Sol, bir geçe MÇP yazılırdı)
- 80'in azıcık öncesi, kavşaklarda yol kesen çeteler, sağcı mısın, solcu musun len.. Sağcı desen bi türlü, solcu desen bi türlü.. Sağlam tanıdık ismi vermek gerekir..
- Terziden takım elbise diktirmek..
- Her hafta okulda müdür örnek olsun diye İstiklal Marşından sonra birini sopalardı. Sağlam vururdu şimdi hatırladım da... Ama hakikaten en hak edeni nasıl da seçerdi..
- Elimizde limonlarla maç yapmaya giderdik..Limon vitamin olayı, ne işse, şimdi aklıma geldi..
- Murat 124..
- Bruce Lee...film sonrası nunçako, mumçako her neyse egzersizleri..bol bol kafaya çarpma hadisesi..(ucunun bir tur daha kıvrılabildiği hep unutulur)
- Arkası Yarın (radyoda çıkardı, bir tür tiyatro...vay anasını anlatmakta zorlanıyorum :)
- Çiğ peynir yenir mi be oğlum azarlamaları, babaannemin..(eskiden kızartılıp yenirdi, hastalık ''Brucella'' yapar diye herhalde..
- Tavuk çalıp dere boyunda direk derisini yüzüp, iki dakikada kızartıp yutma eylemi..
- Düğünler, düğün yemekleri, kız istemeye gitmek, gelin alayı, ''Sen kime bakıyon'', filanca filancaya bakıyormuş, yani onunla evlenmek istiyormuş gibi bir anlama gelirdi..
- Eskiler yani bizden bir kuşak daha eskiler, şeytandan filan acayip korkarlardı, acayip şehir efsaneleri vardı...geceleyin filan anlatılır, tuvalete gidemezsin..Destur çeke çeke...bir de Hızır efsaneleri..Adamın biri gelmiş ekmek istemiş, ekmek vermiş, sonra aklına biraz da peynir vermek gelmiş hemen bi koşu içeriye gitmiş tekrar kapıya gitmiş bi de bakmış adam yok, yer yarılmış içine girmiş, aslında Hızır mış....tarzında..
- Kendi ekmeğini, salçasını, bulgurunu, peynirini, yoğurdunu, sabununu kendi yapan insanlar...
- Tam beyaz olmayan çarşafları beyazlatmak için bir şey koyarlardı, kazanlarda kaynatırlardı, aklıma gelmedi, yoksa beyaz olmazdı..
- Kalaycı geldi hanıııııımm.
- Babamın atı ve ben :) Ne maceralar..yarış atı haaa..
- Dut tepesinde, erik tepesinde, yemiş ağacında(incir), kırantı üzümü(böğürtlen), sınırsız, patlayana ve en sonunda karın ağrısından kıvranana kadar..
- Göbek kaçması, ve babaannenin yerine getirmesi, tıp alemi reddetse de var böyle birşey ben şahidim..
- Kol, omuz çıkıklarının çıkıkçıda iki dakikada yerine takılması (şimdiki doktorlar beceremiyor bu işleri, iki dakika, MR yok, çıkıkçı avucunda bi bakar, hemen anlar)
- İki saç modeli var, küçük alobros, büyük alobros...
- Terleyince Gurnç, gırnç diye ses çıkartan siyah naylon ayakkabılar..
- Yeni yavrulayan ineğin ilk sütünden içmek (ağız) -tabi baskıyla, ve ishal olmak :)
uzar da uzar..-------------------------------------------------------------------------------------------
İlave edeyim biraz, herkesin tevellüt yeni galiba sitede :)
- Tarık Akan ın ismi Tarkakan (Tarkan a atfen), Cüneyt Arkın ın ismi, Cüney Tarkın (yine Tarkan a atfen) idi bizim lügatımızda. Sık sık Kartal Tibet mi, Tarık Akan mı, Cüneyt Arkın mı döver kavgaları yapılırdı.
- Cihan Ünal lı Şeytan filmi..Açıkçası o dönem bizim için fazlaydı, çoğunun psikolojisi bozuktur sırf bu film yüzünden eminim.
- Açık hava sinemaları...Sigara içe içe ohhh.. :)
- Otobüste İstanbul Ankara, sigara içe içe ohhh :)
- Yaşlılara okuma yazma seferberliği, hatırlarım babaannem gitmişti, sadece imza atmayı öğrenebilmişti.
- Arkadaş alacan bi Ford Capri ya da Opel Manta...o zamanlar ne arabaydı bunlar...
- Kot pantolonu sadece Alamancılar ve çocukları giyerdi. Çünkü yoktu.
- Şimdi 30 dakikada gidilen yollara 1 saatte zor gidilirdi, mavi Ford dolmuşlar, üstü ağzına kadar yüklü, iki şerit yol..habire kaza olurdu.
- Eski tabirler vardı. Mesela iri yarı gaddarı tarif etmek için ''Anzavur gibi bir adammış'', ya da lanetlik yapana ''Moskofluk yapma'' , çok acımasızlık yapana ''Senin yaptığını Yunan gavuru yapmaz.'' , kızmak için ''Mel' un, firavun'', ''bayırın yosması'', ''...gayri kelimesi yerine ''garik'', hem de çok kullanılırdı, hatta esprisi de vardı ''garik di me garik, İstanbul' a geldik garik. :)
- Herkesin ceplerinde sürekli çekirdek olurdu, sürekli çekirdek çitlerdik ve otlanırdık, şöyle ki, ''acık vesene len''
- Radyodan ajansları dinlemek..Demirel ve Ecevit ikilisi..
- Kafa Kağıdını çıkar..efenim Nüfuz Cüzdanı demekti, defter şeklinde idi, benim de vardı :)
- Raşanta mi kanta re, korakitakan mano...böyle bir şarkı vardı, hala bilmem nedir ne değildir :)
- Samantha Fox ve Sabrina derim, başka da bir şey demem :)
- We are the World, we are the Children. Çok güzeldi izleyin, muhteşem efsane karma; mutlaka izleyin sonuna kadar...
- Steve Wonder ''I Just Called To Say I Love You''
Sabrina
Samantha Fox
Samime Sanay Bir İlk Bahar Sabahı
Banu Kırbağ - Memik Oğlan
---------------------------------------------------------------------------------