Bizzat yaşadığım bir süreç ve bu süreçte deneyimlediğim her konuyu da bir blogda toplamaya özen göstermiştim.
Orada yazdığım bir karalamada şu noktalara dikkat edilmesini önermiştim.
ÖFKENİZİ KONTROL EDİN! Eski eşiniz, işiniz, ortağınız, yeni sevgiliniz, hatta bizzat
çocuğunuz sizi deli edebilir. Olabilir de, bu durumda öfkelenmeniz de
doğaldır da, hatta delirmişsinizdir de, o çocuğa bu öfkeyi kusmaya
hakkınız yok. Siz ona örnek olacak (rol model diyorlar kitaplarda)
kişisiniz ve bunun sorumluluğunu bilmelisiniz.
UNUTMAYIN! PATRON SİZSİNİZ! Çocuğunuz sizinle olduğu zamanlarda sizin nelere “EVET”, nelere
“HAYIR” diyeceğinizi bilmeli. Hatta “HAYIR” kelimesini kullanmadan onun
isteklerini reddedecek duruma gelebilmelisiniz. Burada unutmamanız
gereken olgu şu. İster çocuğunuz olsun, ister arkadaşınız, birisini
onaylamak, evet demek işin kolay yoludur ve herhangi bir açıklama
gerektirmez. Size neden EVET dediğinizi soran hiç olmaz hayatınızda ama
reddedip, hayır dediğinizde nedenini karşı tarafa izah etmeniz gerekir.
Çocuğunuza hayır dediğinizde de, ona neden hayır dediğinizi ve hatta
reddettiğiniz olgu yerine başka bir çözümü göstereceğinizi belirten kişi
olmanız gerekir.
BASKIYLA MÜCADELE EDEBİLMELİSİNİZ! Duygusal ve maddi yönden bir çok zorlukla karşılaşabilirsiniz,
çocuğunuz yanınızdayken bir çay içmek bile lüks haline gelebilir, gün
sonunda yorgunluktan dağılmış olabilirsiniz. Hatta eski eşiniz sizi
germek için türlü gereksizliklerle uğraşabilir. Ama ne olursa olsun
çocuğunuzla geçireceğiniz kısıtlı zamanı verimli olarak geçirmeniz şart.
Bundan da kaçış yok, hiç kusura bakmayın.
TEK KİŞİ OLDUĞUNUZU ve ELİNİZDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞTIĞINIZI UNUTMAYIN! Evet, bir çok hata yapacaksınız, unuttuğunuz, farkında olmadığınız
aksaklıklar çıkacak karşınıza. Ama bu sizin İYİ BABA olmanızı
engellemez. Yeter ki siz elinizden gelenin en iyisini yaptığınızdan emin
olun. Çocuklar düşündüğümüzden çok daha iyi algılıyorlar bizleri emin
olun. Yeter ki ona sevginizi göstermeyi unutmayın.
EVİNİZE ÇEKİ DÜZEN VERİN! Aslan yatağından belli olur diye girmeyeyim lafa dedim ama girdim bir
kere. Evet çocuğunuz yanınızda değilken çoraplar bir yerde olabilir,
rakı şişesi masada kalabilir, eviniz dağınık olabilir, ama çocuğunuz eve
gelmeden önce mutlaka evi temizleyip toparlamanız lazım. Derli toplu
bir ortamda, onun rahat edebileceği bir alanda yaşamasını sağlamak sizin
mesuliyetiniz.
SAĞLIĞINIZA DİKKAT EDİN! Ne kadar uzun yaşarsanız o kadar çocuğunuzun yanında olabileceksiniz.
Ayrıca ne kadar sağlıklı olursanız da, çocuğunuzla geçirdiğiniz vakit o
kadar verimli olacak. Hele ki benim gibi çocuğunuzla tek başınıza
kaldığınız anlar çok oluyorsa, sağlığınız dikkat etmeniz gereken temel
şartlardan birisidir. Ola ki bir hastalıkla yıllardır boğuşuyor ve
çocuğunuzla tek kalmanız gerekiyorsa, çocuğunuzun sizde olduğu günlerde
bir arkadaşınızın veya akrabanızın sizi her akşam ziyaret etmesini
sağlayın ki size bir şey olsa dahi çocuğunuzun çaresizliğine çözüm
bulunabilsin.
ÇOCUĞUNUZA KÖLE MUAMELESİ YAPMAYIN! Önemli olan çocuğunuzu dengeli bir birey olarak yetiştirmek ve bunu
yapmak için çocuğunuzun kendi seçimlerini yapmasına izin verin. O sizin
köleniz değil, çok ego tatmini peşindeyseniz zaten iyi baba olmak sizin
için hayal olabilir. Onun çocuk olmasına, arkadaşlarıyla üstünü başını
kirletmesine, ortalığı dağıtmasına (dengeyi bozmadan) izin vermenizde
hiç bir sakınca yok.
GERÇEKÇİ BEKLENTİLER İÇİNDE OLUN! Çocuğunuz matematik dehası olmak zorunda değil, çalamadığınız gitarın
da virtüözü olmak gibi bir yükümlülüğü yok. Bu tür takıntılar sizin
psikolojik mastürbasyonunuz sadece. O ileride ne olacağını kendisi
(sizin de yardımınızla bulacak) ama her çocuk doktor ve mühendis
olmayacak unutmayın bunu.
Olur da diğer yazılarıma da göz atmak isterseniz
bekarbaba.wordpress.com adresine göz atabilirsiniz.