Kesinlikle verilmelidir. Bir çocuğun kendini tanıması, bilmesi kadar
doğal başka ne olabilir ki? Fakat bu noktada karanlık düşünceleri
biraz olsun aydınlatmakta fayda var...
Bir çocuğa verilen cinsiyet eğitimini, yetişkin zekasıyla düşünmek
fazlasıyla saçmalık olur. Toplum geneli olarak hala iki noktada yanlış düşüncelerimizin üzerinde duruyoruz;
cinsel eğitime yetişkin gözüyle bakmak ve
cinsiyet eğitimini sadece üreme olarak düşünmek. Öncelikle kafamızdan söküp atmamız gereken noktalar bunlardır. Bir
çocuğun üreme, cinsiyet farklılıkları ve doğum hakkındaki soruları
sadece masumca ve tamamiyle öğrenmeye yönelik sorulardır. Yani bir
çocuğun
'kardeşim nasıl oldu?' veya
'çocuk nasıl yapılır?' gibi soruları ile
'limon neden ekşidir?' sorusu arasında hiçbir fark yoktur.
Toplumuzda çocukların bu gibi sorularına veremediğimiz cevaplar, en
başta bizim böyle bir eğitim almadığımızdan kaynaklanıyor. Doğal olarak
bu tür sorulara veremediğimiz cevaplar, çocukları bu konuları öğrenmek
adına daha başka yollara yönlendirmektedir. Çocuğun, bilinçsizce kendi
arkadaşlarından, konu ile ilgili yayınlardan, daha açık bir dille onun
için uygunsuz yollardan birçok yalan-yanlış bilgiler edinmesi her
şekilde o çocuğun zararına olacaktır.
Cinsel eğitimin amacı, çocuğun cinsiyetine göre davranışları olağan ve sağlıklı bir şekilde bunu kazanmasıdır. Cinsel eğitim, o küçük masumları kirletmez. Aksine bunu bu şekilde düşünen yetişkin zihniyetler kirlidir!
Bir çocuğun anlama mekanizması, bilindiği gibi zaten bir yetişkin
seviyesinde değildir. Bunun için çocuklara verilen cinsel eğitimde
korkulacak, telaşlanacak veya
@ilgincadam gibi sinirlenecek bir durum kesinlikle
söz konusu değildir. Unutmayın, bir çocuğun elinden merak duygusunu asla alamazsınız!
Bildiğim kadarıyla bir çocuk cinsiyetini tam olarak 3 yaşında tamamiyle
kavramaya başlıyormuş. 3 yaşından önceki dönemlerdeki bir erkek
çocuğunun kadınlara olan ilgisi veya bir kız çocuğunun erkeklere olan ilgisi
sadece içgüdüsel olarak gerçekleşen olaylar bütünüymüş.
-buradaki ilgiden kastım; erkek çocuklarının annelerine veya kız çocuklarının babalarına olan düşkünleri vb.-Yetişkinler olarak üzerine düşülmesi gereken konu ise bir çocuğun
cinsellik konusu altında karşılaştıkları soruları en olağan ve çocuk
için en uygun bir dille anlatmaktır. Sorulardan kaçmak, sorular
karşısında o masum çocuğa kızmak veya yaşının uygun olmadığını
belirtmek... bunların hepsi o çocuğun sanılanın aksine yararına değil,
zararınadır.
Bir anı da benden olsun...
Çocuğun nasıl yapıldığını öğrendiğim zaman henüz ilkokula gidiyordum.
Belki yeni başlamış, belki 2. sınıfta falandım. O zamana kadar "seks" hakkında gerekli bilgileri edinmiştim bile... Kötü insanların yaptığı bir şeydi, seks günahtı çünkü ve kesinlikle ayıp bir şeydi. Ayıp ama aynı zamanda biraz komik ve eğlenceli bir şey... Büyük adam olmuşuz ya, biliyoruz. Belki arkadaşlarımdan, belki televizyondan, belki kısık sesli sohbetlerden; sonuçta öğrenmişiz. Sokakta top oynadığım arkadaşım, oyuna ara vermişiz, bakkaldan gazozlarımızı alıp apartmanın giriş merdivenlerinde oturuyoruz. Benden 2-3 yaş büyük. Konu açılmış bir yerden konuşuyoruz. O anlatıyor,
ben dinliyorum; böyle böyle diyor. Kulaklarıma inanamıyorum tabii ki. Ben bir günah ürünüyüm, annem, babam günahkarlar. Çevremdeki insanlar, arkadaşlarımın anneleri ve babaları, dayımlar, amcalarım, teyzelerim, çocuğu olan herkes bir anda çok iğrenç oluyorlar. Devam ediyor böyle... Annem sarılıyor bana bir gün, kaçıyorum. Babam bir şey söylüyor, korkuyorum. Yapamazlar yani, olamaz. Derken, diyorum ben böyle böyle diye. Utanıyorlar, sıkılıyorlar, olur mu hiç öyle bir şey diyorlar.Anlatıyor babam, "Ben anneni sevdim, o beni sevdi..."