Sorumluluk, bir duygudan ziyade bir durum olarak adlandırılması daha uygun olan bir kavram aslında. Bir yandan da çok temel bir kavram. Çünkü yaşam, tamamen sorumluluk alabilmekle ilgili değerlendirilebilir. Duygumuzun, düşüncemizin, davranışlarımızın, tercihlerimizin sorumluluğunu alabilmek, varoluşsal anlamda kendimizi daha ileri götürebilmek için yapmamız gereken şeyler. Çocuklarda sorumluluk bilincini oluşturmak da uzun süreç içerisinde, ebeveynlerin onlara davranış tarzının bir parçası olarak değerlendirilmeli. Yani, sorumluluk kazandırmak için ... yapılır demek yerine, genel olarak yaşlarına uygun sorumluluklar vererek, sonrasında da takdir etmeyi unutmamak önemli. Üzüldüğünde üzülme demeden, üzülmesine eşlik etmek, onun olumsuz bir duygunun sorumluluğunu almasına destek olabilir. Benzer şekilde öfkelendiğinde öfkelenme demeden yine onu anlamaya çalışarak yanında durabilmek de bir sorumluluk becerisi kazandırma çabası olarak değerlendirilebilir.
