Facebook hesap bağlantınızı yeniden yapmanız gerekmektedir. Hesabınızı yeniden bağlamak için buraya tıklayınız.
Not: Hesabınızı bağladıktan sonra bu uyarı bir daha gözükmeyecektir.Tamam
Soru, Konu, Kişi ve Yazılarda aramak için yazmaya başla
Hakan
Bütçe Uzmanı47139 puan
Sedef Say
Çevirmen1928 puan
Mustafa Kemal Taştekin, Direk eksiledim:)
Dilara
Uzay Mühendisi4870 puan
Uğur Çakmak
Android Uygulama Geliştiricisi13967 puan
Gökhan Biçer
Denizci8842 puan
Ayhan Şimşek
Gezgin18919 puan
Gökhan Biçer, Benim asıl dikkatimi çeken üçüncü madde oldu. Aslında bu, sadece din ile ilgili değil, toplum olarak yaşantımızın her alanındaki en temel sıkıntımız. Cahiliz. Okumuyoruz, okumaya üşeniyoruz. Televizyon seyrediyoruz çünkü bu çok kolay geliyor. Rahmetli Attilâ İlhan'ın dediği gibi: 'Biz şifahi bir milletiz.', yani istiyoruz ki biri, bize, birşeyi hazırca anlatıversin. Elimize aldığımız bir formu, bir broşürü bile okumaya üşeniyoruz. Beyaz eşya ile gelen kullanma kılavuzları evin kimbilir hangi köşesinde tozlanıyor.
Gökhan Biçer, İkinci maddeye gelince; bunun semeresini, özel tv kanallarındaki 'bazı' (hepsini kastetmiyorum) ilahiyatçılar alıyor. 'Hocam ölüler bizi duyar mı?' gibi sorular sormak isteyen vatandaşlar sayesinde bu bir kısım ilahiyatçı tabir yerindeyse banknotları desteliyor.
Gökhan Biçer, Esasında buradaki çekişmelerin odağında, belli bir kesimin, diğerlerine dinî konularda baskı uygulaması endişesi var. Bunu aşmanın en önemli yolu, toplum yaşamında dinin hurafelerden ayıklanmasından geçer. Yani yobazlığı kastediyorum. Bu da üçüncü maddede yer almakta.
Ayhan Şimşek, Miladı ben direk din ile başlatıyorum çünkü İslamiyetin ilk gelişmesini yaptığı Mezopatamya bölgesinde doğduk ve yaşıyoruz. Genel olarak Beylik kültüründen İslam kültürüne geçmek, sonrasında dünyaya yüz yıllarca! korku salan Padişahlara inanıp güvenmiş ve padişahın saygıda kusur etmediği!! Kadı efendilerini de "ne derse doğrudur" doğrusunu doğru olarak kabul edip senin de dediğin gibi olan bir Biat kültürüne asimile oldukça olmuş Atalarımız!..Doğru bir yaklaşım ve özgürlük istiyor bu toplum fakat dediğin gibi cehalet, o biat ve vurdum duymazlık öyle nasır bağlamış ki bilemiyorum daha kaç Cumhuriyet tarihi gerekli bize...
Ayhan Şimşek, Dini komple devletten çıkartsak da hurafeleri tek tek belirlesek de sosyal bir devlette olsak Kapitalizmle doğan yeni toplumu kurtarmak! bence artık mümkün değil.
Gökhan Biçer, Ayhan Şimşek'in cevabına alt yorum yazarken, cevabının içinden bir şeyler yakalıyorum ve bunları ifade etmeye çalışıyorum. Dünya tarihinde insanları etkileyen iki büyük devrim var: Tarım devrimi ve endüstri devrimi. Tarım devrimi neticesinde insanlar bir arada yaşamaya başladılar, belli toprak parçalarında kümelendiler, mülkiyet kavramı ortaya çıktı, toprak ağası çıktı, bu ağa da zaman içerisinde devlet başkanı oldu ve kendisini yeryüzünde tanrının temsilcisi ilan etti, tebaası da buna itaat etti. Her ne kadar peygamberler ve kutsal kitaplar gelse de, peygamberlerin vefatından sonra bu durum devam etti. Yine de bazı insanlar buna karşı çıkmaktan geri durmadılar, örneğin Almanya'daki Martin Luther bu duruşun en çarpıcı örneğidir.İngiltere'de, James Watt adında bir mühendis, pistonlu buhar makinesinin ceket suyunun (piston etrafında dolaşan soğutma suyu) belli bir değerin altına kadar soğutulamayacağını keşfedince endüstri devriminin kıvılcımı ortaya çıktı. Artık üretmekten ziyade, üretilene pazar bulmak ve üretmek için hammadde bulmak önem kazandı. İnsanlar, özellikle kadınlar ve çocuklar üretim yerlerinde (fabrikalarda) çok ama çok çalıştırıldılar. O güne kadar düşünülmemiş insan hakları doğmaya başladı. İnsanlık tarihini hiç bir şey bu kadar etkilemedi. Kul olanlar artık birey olmaya başladılar.İşte, bugüne etkisi olan olaylar bu 'birey olmak'la başladı. Kul birey olunca, tebaa da millet oldu. Bizdeki Atatürk'ün altı ilkesinden birisi olan milliyetçilik de bunu işaret eder, yoksa Türk Milleti'ni başka milletlerden ayırmayı değil. Osmanlı devrindeki ümmet zihniyetinden, millet zihniyetine geçmeyi; kul olmaktan, vatandaş olmaya geçişi işaret eder (Türkiye'de 'Tanrıkulu' soyadları vardır, belki de 'biz padişahın değil, tanrının kullarıyız' manasına gelir) Bu arada Osmanlı devrindeki ümmet kavramının da içinin boşaldığını, Birinci Dünya Savaşı'nda padişahın halife ünvanıyla tebaasında yardım isteyip de, özellikle bazı Araplar'ın buna olumlu yanıt vermemesinde bulabiliriz.Atatürk, devrimini geliştirirken 'Sanayileşmek en büyük millî davalarımız arasında' demiştir. Esasında Atatürk Devrimi, sanayi devrimine adapte olma devrimidir. Bunu Osmanlı da yapmaya çalıştı, devrim olarak değil, evrim olarak. Ama zaman kaybetti, evrilemedi, dolayısıyla devrim zaruri oldu. Endüstri devrimine uygun bir toplumda bireyler, sadece birey oldukları için haklara sahip olacaklardı, tıpkı Fransız Devrimi evvelinde aydınların (özellikle J.J. Rousseau'nun işaret ettiği) hakların. Türkiye şehirleşmeliydi. Kırsaldan kente göç olacaktı çünkü tarım toplumunun getirdikleriyle endüstrileşmede hızla yol alan dünyada (İki dünya savaşındaki endüstrileşmeyi bir düşünün, bir de bu savaşlardan sonraki soğuk savaş döneminde bunun hız kesmeyişini) köylü sınıfı ayakta duramazdı. Köyden kente göç oldu, ama şehirlerimizi sanayileşememişti yeterince. Böylece şehirlerde, köylü ve kentli sınıfının yanında üçüncü bir sınıf olan varoş sınıfı doğdu. Bu sınıf Türkiye'nin gerçeği oldu. İkinci, üçüncü nesillerini vermeye başladı. İşte bu varoş sınıfı, birey olmaktan dolayı haklarına kavuşamadığı için (haberi bile yok), tarım toplumundaki toprak ağası gibi şehirlerdeki, gökdelenlerdeki, siyasetin içindeki ağaların tebaası oldu.
Şaman, Beğendim ama Osmanlıca kısmına hiç katılmadım. Dil dersi seçmeli sunulacaksa zorunlu ingilizceden sonra dünya dilleri yaygınlığına ve işlevselliğine göre sunulmalı. Dolayısıyla Osmanlıca'dan önce İspanyolca, Rusça, Çince, Arapça, Kürtçe, Fransızca, Almanca'dan başlayarak gerçek diller sıralanmalı ardından kuşdili, Osmanlıca gibi fantezi diller seçenek olarak sunulabilir. Kaldı ki dünyanın hiçbir ülkesinde ölmüş olan eski dil lisans altı eğitimde seçenek değil, Latince hariç ama Latince de bir çok dilin bel kemiğini oluşturuyor. Cahil tayyibin cehaletini lütfen dolaylı olarak bile legitimize etmeyelim. Herifin lise diploması olduğu bile muğlak.
ksa
Moleküler Biyoloji Ve Genetik Bölümü Öğrencisi812 puan
Turgay Emre Keskin
Öğrenci352 puan
Şaman
İnşaat Mühendisi131757 puan
Merve Adıgüzel
Rehberlik Ve Psikolojik Danışmanlık334 puan
Anıl Katkat
Okul Öncesi Eğitim Öğretmeni300 puan
Ömer K.
Üniversite Öğrencisi698 puan
Mustafa Ali Uğurtan
Elektronik Mühendisi466 puan
Gökhan Biçer, Dayatma kavramı başka mesele de ben bu cevaptaki devlet ve özel sektör kavramlarına odaklanmak istiyorum. Hac ibadetini yerine getirmek için kutsal topraklara giden vatandaşlarımız genelde özel sektöre ait taşımacılık ve organizasyon şirketlerinden memnun kalmadıklarını belirtirler. Bu yüzden, bu tür bir eğitimin özel kurumlar tarafından verilmesi halinde ne kadar kaliteli olabileceği de tekrar değerlendirilimelidir.
Ergün Tuna
Yönetici840 puan
Arif N.
Öğrenci767 puan
Adem Şahin, Verilsin bi sakıncası yok
Tarik
Askeri Personel-251 puan
İlgili Sorular
Sosyoloji
Dinler
Türkiye
Sosyal hesaplarınla üye olFacebook · Twitter · Linkedin
Üyeler Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olur.
İstatistikler
Konu Başlıkları
Düzeltme kaydedildi :) Lütfen sayfayı güncelleyin.
Düzeltme gerçekleştirilemedi!
Toplam 0 düzeltme bulundu. 0 ms.
Şikayet etmek istediğinizden emin misiniz?
Evet, RaporlaHayır, Vazgeçtim