Şaman Bayyurt (@chamacon) durumu güzel açıklamış ama diğer yorumlara bakarak birkaç şey eklemek doğru olur diye düşündüm.
1. Bir durumun hastalık olarak kabul edilmesi için toplumun baskı ve yöneliminden bağımsız olarak durumun yaşam kalitesini düşürmesi gerekir. Toplum baskısına uğramamış bir eşcinselin yaşam kalitesi potensiyel olarak heteroseksüellerle aynıdır.
2. Eşcinsellik vucüttaki östrojen ve testesteron seviyesiyle ilgilidir. Ama, hormonlar etkilerini büyük oranda hamilelik sırasında gösterir. Sinir sistemi bu hormonal denge sonucu biçimlendirildikten sonra (yani çocuk doğduğunda) homoseksüellik yapay hormon takviyesi ile geri döndürülemez. Ya da heteroseksüel kişiler hormon dengesini değiştirseniz de heteroseksüel kalırlar (Osmanlı bu konuda bize hiç şüphe bırakmayacak kadar çok deney yapmıştır. Haremağaları en az hadım edilmemiş erkekler kadar erkektir) . Ayrıca kadın - erkek beyni arasında gözlenen tüm farklar homoseksüel - heteroseksüel erkekler arasında da gözleniyor.
idefix.com/kitap/beyindeki-hayaletler-v... 3. Hormon takviyesi gibi duygusal travma, yanlış ana-baba tutumu da kişinin cinsel yönelimi üzerinde hiçbir etkisi yok. Bunu kesin olarak 60'larda yapılan etik olmayan bir deneyden kesin olarak biliyoruz. (araştırmacı aksini ispatlamak istiyordu) . Doğuştan kazara hadım edilmiş. Ameliyatla vajina inşa edilmiş ve on yıl boyunca bir kız çocuğu olarak yetiştirimiş ve doğuştan kız çocuğu olmadığı kendine söylenmemiş David Reimer 11 yaşında kendisinin kız olmadığını anlamış ve tüm bu yetiştirilmeye rağmen erkek davranışı geliştirmiştir.
evrimagaci.org/fotograf/73/3238