Herşeyi öğrendiğimiz için mi soru sormayız, yoksa bilmediğimizi gizlemek için mi?

Bebeklikten başladı. Sen sus, karışma böyle şeylere, sen bilmezsin anlamazsın cümleleri ile karşılaştı daha ilk sorularında. Önce okulunu oku, ödevini yap sonra kitap okursun. Okuma, araştırma, merak etme demiyorum sana, et ama hobi olarak... dediler biraz büyüdüğünde. Kendisiyle dalga geçildiğinde için o da başladı dalga geçmeye soru soranla. Korktukça dalga geçti, geçtikçe daha çok korktu soru sormaktan. Zaten yaşamını idame ettirmek için bu bildikleri yeterdi. Sınavdan geçmek 50 puan almak, ödev yapmak için nasıl kopyala yapıştır yapılır. Askere gidecekti verilen ilk öğüt; "ne önde dur ne arkada kal". İşe girdi, sonra askerdeki öğüt ve tüm birikenler kulağında. Ve sonra çocuğu oldu. Nasıl büyüdüyse öyle büyüttü. Peki geri kalanlar... Onlar da merak ettikleri sadece kendilerine kar kaldı. Çünkü kimse merak etmediği için paylaşamadılar.

Herşeyi bilmek diye bir şey yoktur. Zaten bilinenlerin doğru olduğu da tartışılır, hipotezi teoriyi bırakın kanunlaşmış bilgilerde bile zamanla yanılgılar tespit edilebiliyorken, bilim adamları bile yoğunlaştıkları konularda yanılırken normal bir kişinin her konuda herşeyi bilmesi imkansızdır. Bu kişinin egosundan da kaynaklanabilir, ortamdaki kişilerin verebileceği tepkiden de.

Soru sormuyorsan bunun tek bir nedeni vardır. O da bilmediğini gizlemektir. Her şeyi bilen adam, tam tersi sorgular, soru sorar çünkü neyi, nasıl soracağını da biliyordur.

İnsanın her şeyi bilmesi mümkün olmayacağına göre bilgisizliğini gizlemek için soru sormaz.

Susup pusmak daha kolay geldiği için soru sormayız,egomuzu yüksek tutmak başkalarının gözünde çok bilen olmak için soru sormayız.

Merak etmediğinizden de sormuyor olabilirsiniz.

İki seçenek de olabilir ama galiba her şeyi olduğu gibi kabul ettiğimiz için.

Sorgulamadığımız için.

Herseyi cok bildigimiz icin ...

Daha kolay ogrenme yollarini umdugumuz icin de olabilir.

Saklanmak için. bilmediğiniz ortaya çıkarsa" aman allahım insanlar neder çekincesi burda da söz konusudur malesef.

Korku, Endişe, Küçük düşme hissinden dolayı. Aslında istediğin soruyu sor bilmediğin bir olaysa ve alay konusu olduysan. En iyi bildiğimiz şey hiç bir bok bilmediğimizdir, De geç :)

Öncelikle neden olarak 3 madde geldi aklıma, sosyal kaygı, sosyal deneyim yetersizliği ve kendine güvensizlik. Bunlar sanıyorum bilmediklerimizi sormamızın önüne geçer. Cesaretimizi toplayıp sorsak bile sorduğumuza pişman oluruz ve daha az soru sorarız. Çözüm olarak önerebileceğim ise daha fazla soru sormak : ) Eğer yukarıda saydığım 3 madde kronikleşmişse ve karakteriniz olmaya başlamışsa bunu değiştirmenizin en iyi yolu davranışlarınızla 3 maddeye de ters hareket etmenizdir. Kimse mükemmel değildir, sadece mükemmellik amaçlanabilir benim görüşüme göre, ulaşılamayacak olsa bile.

Ek olarak -kötü niyetli olmasa da- eleştirenler olsa dahi yorumlara değer vermeliyiz ama hayatımızı kendimizden başkasının düşüncelerine göre yürütmemeliyiz.