- İnsanların kendi mahellelerinde temsilcilerini seçerek ilçe içerisinde alternatif bir yönetim danışmanlığı kurulmasını sağlayabilir. Bu ekip ilçe adına siyasi yönetime danışmanlık sağlayarak halkın kendi istek ve yönelimlerini siyasi yönetime ikinci bir koldan iletebilmelidir. Bu alternatif ekibin düzenli olarak bir yerde ve zamanda toplanmak yerine sadece belirli karar ve durumlar için biraraya gelmesi yeterlidir. Kendi aralarında zaten her şeyi her an tartışıp konuşabilir durumda olacaklarını ilçedeki yaşam şeklinden ben biliyorum (eskiden öyle idi en azından).
- Belediye kendisine 2 ya da en fazla 3 yıllık hedefler koyarak ilçenin geleceği ve gideceği yön konusunda kararlar alıp buna uygun her türlü yapılanmayı planlayıp organize etmesi çok faydalı olacaktır. Burada kastım, örneğin turistik bir ilçe ise "turizm gelirlerini 2 yılda 3 kat artırmak", gibi...
- Sürekli olarak eğitimler düzenleyerek kendi halkının bilinçlenmesi için elinden geleni yapmalı. Bu eğitimleri insanları bir yere toplayarak değil insanların kendi evlerine, bahçelerine giderek gerçekleştirmeli. Doğum kontrolü, çocuk eğitimi, ülkenin genel durumu hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayacak terimlerin öğretilmesi (GSMH, dış borç, vs.), su tasarrufu, enerji tasarrufu, vb...
- Gezici kütüphaneler ile her hafta bir mahallede sabit olarak kalınmalı. Kitap okutmalı ve dağıtımı yapılabilmeli. Aynı mahalleye belirli aralıklarla giderek dağıtılan kitapların tekrar toplanması sağlanmalı (örneğin ayda bir). Toplumda hem okumayı hem de sorumluluk bilincini geliştirici bu tarz davranışları bu şekilde alıştırmalı ve desteklemeli.
- Bu faaliytlerin bir çoğu illerden gönüllü genç kesimin katılımı ile yönetilebilir/gerçekleştirebilir diye düşünüyorum. Bu faaliyetlere katılan gönüllüler de bu sayede sorumluluk alma bilincini kendileri lehine geliştirebilirler.
Bunlar ilçelerde illere oranla daha rahat yapılabilecek şeyler diye düşünüyorum. İlçelerin kendi dinamikleri var ve bence tüme giden yolda sistemin parçalardan beslenmesi ve gelişmesi önemli.