Çünkü kıtaların bulunduğu levhalar hareket etmektedir. Levhalar hareket ettikçe kıtalar da hareket eder. Peki nedir bu
levha hareketleri?
Birbirine yaklaşan levhalar bir süre sonra birbiriyle çarpışır. İki levhanın çarpışmasıyla oluşan yeryüzü şekli, levhaların türüne göre değişir. Depremlere ve yanardağların oluşumuna neden olur.Yanardağların çoğu da genellikle erimiş kayaların levhadaki çatlaklardan yararlanarak fışkırdığı levha sınırında yer alır.Bu hareketlenme teorisi Alfred Wegener'in "kıtaların kayması" kuramının geliştirilmesi sonucu oluşmuştur. Başlangıçta tüm kıtaların Pangea adında tek bir kıta olduğu, sonradan parçalanarak zamanla günümüzdeki yerlerine ulaştığı görüşünü Alman bilim adamı Alfred Wegener ortaya attı. Dünya'nın yüzeyi kesintisiz gibi görünüyorsa da, gerçekte dev boyuttaki bir yap-boz gibi birbirine geçen parçalardan oluşmaktadır. Levha adı verilen bu parçalar, çok yavaş olarak sürekli biçimde birbirlerine göre hareket ederler. Bir levha, yalnızca okyanusal ya da kıtasal litosferden oluşabildiği gibi her iki litosfer türünü de içerebilir. Levhalar, levha sınırı ya da levha kenarı ile sonlanır.
Pangea'nın günümüz Dünya kıtalarına dönüşmesi.
225 milyon yıl öncesi Dünya Pangea denen tek kıtadan ibaretti.Depremlerin ve yanardağların çoğu bu bölgelerde görülür. Yüzey şekillerinin jeolojik zaman boyutu içinde evrimi levha
hareketleri çerçevesinde gerçekleşir. Yer kabuğu ve hemen altındaki manto
katmanının birleşmesinden oluşan taş küre (litosfer), yavaş bir hareketle yer
değiştiren 12 ayrı levha halinde, değişken bir yap-boz tablosu oluşturur. Yarı
akışkan astenosfer tabakası üzerinde yüzer durumda bulunan bu levhaların
hareketi için gereken enerjiyi, astenosfer tabakasındaki konveksiyon akımları
sağlar. Levhalar birbirleriyle sürekli temas halinde olduklarından,
hareketlerinin yön ve şiddetini, yerin derinliklerinden gelen itici gücün
özellikleri olduğu kadar levhaların birbiri ile olan ilişkileri de belirler.
Böylece, kısa dönemde belirli bir düzen içinde süren levha hareketlerinin,
zaman ölçeği büyütüldüğünde kaotik ve önceden belirlenemez bir biçimde
gerçekleştiği gözlenir.Levhaların hareketlerinde yer kabuğunun bütün bu özellikleri
rol oynar. Levhalar ortalama olarak yılda birkaç santimetre ölçeğinde hareket
ederler (Bu kayma en uç örnek olan Pasifik levhası için yılda 15 santimetreye
ulaşmaktadır). Hareket halindeki levhaların birbirleri arasında üç tür ilişkisi
olabilir.
- Yaklaşma,
- Uzaklaşma,
- Yan yana kayma.
Yeryüzünün alanı sabit olduğuna göre yaklaşma sınırlarında
bir miktar levha yüzeyinin yok olması, uzaklaşma sınırlarında ise yeni levha
yüzeyi yaratılması gerekmektedir. Bu nedenle birinci tür levha sınırlarına
'yıkıcı', ikinci tür sınırlara ise 'yapıcı' sınırlar adı verilir. Üçüncü tür,
'yanal doğrultulu' ya da 'dönüşüm' (transformation) sınırlarıdır.
Yaklaşan levhaların ikisi de okyanussal levha ise biri
diğerinin altına doğru kayar, bu durum 'dalma-batma' olarak adlandırılır. Bir
okyanus levhası, bir kıta levhası ile karşılaştığında, daha ağır olduğu için
onun altına doğru kayar, yine dalma-batma durumu gerçekleşir. Dalma-batma söz
konusu olduğunda manto tabakasının sıcak derinliklerine inen taş küre dilimi
ısınarak erir ve akışkan halde yükselir. Bu, yaklaşma sınırlarındaki yanardağ
etkinliğinin ve dağ oluşumunun temelidir. İki kıtasal levhanın yaklaşması ise
çarpışma ile sonuçlanır, her iki levha da manto içine batamayacak kadar hafif
ve kalın olduğundan büyük bir deformasyonla yüksek dağ sıraları ve platolar
ortaya çıkar (Himalaya dağları ve Tibet yaylası gibi).

Dünyadaki levhalar.

Yüzeylerin korunduğu tektonik levhalar.
