Bireyin sadece çevresel koşullarla şekillendiğini kabul eden görüşe "Boş sayfa" yaklaşımı, der sosyal bilimciler. Yani; insan bomboş doğar ve sonradan şekillenir, neyi varsa.
Oysa insan böyle bir varlık değil. Her sistem bir ilk değerler (initial, default values) üzerine çalışır. İlk değerler olmadan her varlık tanımsızdır: Bir kapı varsa rengi, ölçüsü ve modeli vardır. Bir otomobil varsa motor özelliği, kapıları, lastikleri, rengi vardır. Bu sıfatlara değer atamadan bu nesnelerin varlığından söz edemeyiz.
İnsan da öyledir; bomboş bir sayfa olarak dünyaya gelmez şüphesiz. Gözle görünür, fiziki özelliklerinin ilk değerlerinde şüphemiz yoktur: El sayısı=2, Ayak sayısı=2 gibi. Lakin iş manevi, ruhi ve kişilik boyutuna geldiğinde tam bir muamma alan oluşur ve bu da psikologlar, sosyologlar, toplum bilimciler ve diğer sosyal bilimciler için ideal bir atıp tutma ortamı sağlar.
Geçirdiğimiz son yüzyıllar, insanın beyin algıları, genetiği ve davranışları üzerine kıran kırana geçen, bilimsel ünvanlı kişilerin çarpışmalarına sahne olmuştur. Ancak buna rağmen insanın derin muhteşemliği içerisinde alınan veya alındığı sanılan yol, bir arpa boyu kadar değildir. İnsan ne doğuştan özelliklerinin ne de sonradan, çevresel koşullarla elde ettiği alışkanlıklarının tek başına ürünüdür. Doğuştan gelen ilk değerler çevresel koşullarla şekillenir: Ya gelişir ya körelir.
Bilgisayar bilimleri, insan düşünce şeklinin ve beyin fizyolojisinin bir modelidir ve yıllardır bu yüzden işimi çok seviyorum ve sosyal bilimler, enformatik, inovasyon gibi konular işimin ayrılmaz bir parçası. Bundandırki uzun yıllardır gelişim danışmanlıkları yürütüyorum. Çünkü bilgisayar bilimlerinde attığım her adım beni insan denen bu derin okyanusu keşfe bir aşama daha yaklaştırıyor. Bu durum ise bu konuda sosyal bilimcilerden farklı bir açıdan olaylara yorum imkanını sanırım bana veriyor.
Bu bilgiler ışında, "lider nasıl olunur? " sorusuna yanıtım, ilk değersiz lider olunamayacağıdır. Liderlik de tıpkı diğer vasıflar gibi, doğuştan gelen bazı ilk değerlerin üzerinde şekillenen ve kendisine yön bulan çok özel bir kişisel özelliktir.
Yöneticilik asla liderlik değildir. Yöneticiler, kendileri için tanımlanmış yollardan geçerek, belirli bir düzeni korumak için varlardır. Oysa liderler kendi yollarını kendileri çizip, takip edilmesi istenen yolları ellerinin tersiyle itecek yapıda insanlardır. Bundandırki, eski köye yeni adet çıkaran, toplumun normalleriyle sürekli savaş halinde, bu nedenle avam tarafından yadırganan hatta dışlanabilen, genellikle savaşlarını yalnızlıkla vermek zorunda kalan özel kişiliklerdir.
Bir toplum lider kişiliklerin elinden tutmalıdır. Yalnızlıklar ve potansiyellerini değerlendirememenin verdiği iç sıkıntısı, eğer bu iç gücün doğru bir dışavurumu sağlanmaz ise, ruhsal rahatsızlıklara neden olabilir. En basit haliyle, birey pes edip normalize olur, yaşadığı topluma büyük değerler katabilecekken diğerleri gibi vasatlaşır, kah arkadaş gruplarına ve gece hayatına düşer kah mahalle kahvehanesinin müdavimlerinden biri olur. İç sesini bastırmak için sigara, alkol, uyuşturucu gibi hayati tehlikeli ve zararlı bağımlılıkların içinde bulabilir kendisini. Yapılan araştırmalar, terör örgütleri yönetenlerin de, toplumca çocukluklarında değerlendirilmemiş bu yapıdaki üstün zihni yapılı lider kişiliklerden oluştuğunu ortaya koymaktadır.
Liderlik bambaşka birşeydir. Seçilmişliktir, yalnızlık içinde ızdırap dolu, dikenli bir yolda yürümeye dönüşebilir ve sahibi için taşınması zor, ciddi bir sorumluluktur aslında. Fakat diğer taraftan gerçek bir lider, canı pahasına davasından, inandığından vazgeçmeyendir. Liderin, yolculuğunun sonunda başarılı olursa bir kahraman, olamazsa deliz, meçzup hatta hain ilan edilmesi gayet olasıdır. Zaten sıradan insan olmakla onun arasındaki farkın sırrı da buradadır: Bir lidere göre sıradan yaşam kafasını kuma gömerek yaşamaktan farksızdır ve inanılan şeyi mümkün kılmak için her yolu denerken, civarındakiler için bu uğraşı anlamsız, budalacadır.Bu konuyla ilgili ve eğitimin lider üzerindeki rolü hakkında aşağıdaki makalemi okuyabilirsiniz:
turancem.blogspot.com.tr/2014/08/liderli...