İsmini Alexander Pope'un sözlerinden alan, Türkçemize "Lekesiz Zihnin Sonsuz Gün Işığı" şeklinde çevrilecekken "Sil Baştan" şeklinde, konusuna göndermeli olarak, çevrilmiş filmin bu güzel müziği...
İlk duyduğumda bu nedir böyle dediğim ve hemen bütün alternatif yabancı rock müzikseverlerinin kulağına ilişmeyi başarmış, iliklerine kadar da aşk acısı ve özlem içeren ve kemanların da çok doğru yerde giriş yapması sonucu gözlerimi halen bile azcık : ) sulandıran şarkı.
Alter Bridge'den In Loving Memory dinlemediyseniz, sert ve umarsız görünen rock müzisyenlerinin de ne kadar duygusal olabileceğini tam anlamadınız demektir. Annesini kaybedişine bu kadar güzel söz ve ezgi yazan bir öncü (lead) gitarist (Mark Tremonti) başka görmedim, her şeyini borçlu olduğu annesini yitirişiyle yaşadıklarını anlatan, ona yaptıkları için teşekkür ederek başlayan bir şarkıdır, dinlerken gitaristin yüz ifadelerine dikkat edin, özellikle solist tüm dinleyenlerden 02.41'de eşlik etmelerini isteyince:
Piyanoyla, orkestranın elektro gitarla mükemmel buluşması olarak niteleyebileceğim bu Guns'n Roses parçasının da melankolik olmadığını kim iddia edebilir? Bu da düğün günü gelinin ölmesi sahnesiyle kafalarda yer etmiştir sanırım... Daha başından "Nothing lasts forever" demesi de manidardır.
Kelebek Etkisi filminin müziği olmakla beraber Oasis grubunun anlatım gücüyle bana melankolide tavan yaptırmış parçalardan birisidir. "Take what you need and be on your way" sözlerini, klipteki kız gibi benzin ve kibrit olarak algılamayın lütfen. : )
Hayata dair teşekkürlerini sunan, sevdiğini sadece " sadece birlikte nefes alalım, benimle kal. " demekle belirtecek kadar naif bir adam olan Eddie Vedder'ın aslında melankoliyle umudu ne güzel harmanladığını bu parçasında görebiliriz... Parçanın sonundaki,
"Hold me till I die, meet you on the other side. " sözleriyle de müthiş bir sonsuzluk vurgusu yapmıştır...
Ayrılık sonrası, dibe vurmak için belli bir süre de geçtiyse sanırım bu parça cuk oturuyor. Bir süredir yüzünü mumların ışıttığını göremiyorum, bir süredir aynada kendime direk bakamıyorum diyen Aaron Lewis de melankolik eserler vermekte devam ediyor! Hâlâ!
Ömrünüzün sonuna geldiğinizde, bir erkek olarak diyorum, eşiniz de öldüyse bu parçadan başka dert ortağı çıkmaz herhalde... İsterseniz çok zengin olun Johnny Cash gibi, bakın ne diyor: "You could have it all, my empire of dirt! ", susar oturursunuz sadece işte böyle... Vurucu piyanosuyla da kalbimi dağlar bu parça.
Burada bitireyim yoksa ben de melankolik bir yapıdayım fazlasıyla zaten... Aşırı doz iyi gelmiyor, herkese iyi dinlemeler dilerim...