Dillerdeki 'gender' gruplandırmasının tıpkı sıfat-zamir-bağlaç gibi bir sınıflandırmaya dayandığı söylenir. Fakat kelimelerin sıfat, isim, zamir vb farketmeden bir 'context' yani bağlam/içerik ile şekillendiğini düşünürsek sebebini anlamak farklı kullanımlara bakmak ve bu kullanımları karşılaştırmak durumundayız. Üniversitedeyken 'Gramatik cinsiyet' başlığında incelediğimiz bu konu Hint-Avrupa ve Hami-Sami dil ailelerine aittir esasen.. Şuan kullandığımız modern İngilizce'de de gramatik cinsiyet olmadığı söyleniyor. FAKAT; modern fransızca, almanca, ispanyolca ve ingilizce de 'artikel' dediğimiz, yapım ve çekim ekleriyle cinsiyet üstlenen nesnelere ve isimlere sahiptir. Türkçe'de müdür-müdire, memur- memure. Kamil-kamile gibi hafif örnekler verebilirken bu kelimeleri 'gender kalıpları'na sokma konusunda bilip öğrendiğim en hastalıklı dil Fransızca'dır. Nitekim verdiğim bir örnekten sonra bunu açıklayacağım.
Zamirleri sayarken, singulier (tekil) Şahıslarda
- Je Ben
- Tu Se,
- Pluriel (çoğul) Şahıslarda
- Il(elle) O
- Nous Biz, Vous Siz
- Ils(elles) Onlar
- o
diye sayarız. Buraya kadar herşey OK.Parantez içinde kullanılan zamir feminin yani dişil kullanımı temsil eder. Opsiyoneldir.. Çoğu zaman feminin kullanımlar es geçilir. Kendini ve başkasını ifade ederken kullanılan temel hitap biçiminde feminenlik, kadın olma hali yoksayılır, erillik temsili sağlanır. İngilizce'de 'erkek' anlamına gelen 'man' kelimesi 'mankind' kelimesine dönüştürülerek 'insanlık' anlamını kazanır. Tüm insanlık eril hale getirilir. Feminin yok sayılır. Türkçe'ye 'ereksiyon' olarak geçen kelime ingilizcede 'erecting a building' 'bina yapmak' bağlamıyla kullanılır..Argoda Türkçe'ye 'piliç' olarak çevirebileceğim İngilizce 'chicks' (tavuk) kelimesi kadınlara 'iltifat' etmek için kullanılır 'chicks smoking hot' (piliçler ortalığı yakıyor) gibi mesela. Hayvanlaştırılan, nesneleştirilen, fallikleştirilen ama asla femininleşemeyen bir diller ve kelimeler topluluğu ortaya çıkar böylece. İngilizce'de maskulin kökene sahip bir argo kelime bulmak neredeyse imkansızdır. Gramatik cinsiyete sahip tüm dillerde 'eril, dişil, canlı/cansız' gruplandırmalar 'biyolojik cinsiyet'e atıfta bulunur. Bitkileri ifade ederken 'İt'i kullanırız, çünkü bitkileri cinsiyeti olan bir canlı olarak görmeye niyetimiz yoktur ama tüm insanların ve insanlara ait nesnelerin cinsiyeti olmak zorundadır. Dünya üzerinde herşey kadın ve erkektir, pembe ve mavidir. Heteroseksüeldir.
Son örneğimi verdikten sonra incelemeniz gereken bir teoriyi ortaya atıp çekileceğim. Günümüzde Faggot, fag ya da slang (ibne) anlamına gelen argo kelime 16. yüzyıldan itibaren yaşlı ve özellikle dul kadınlar için 'bundle of sticks' (odun, çıra) anlamıyla kullanılan kelime, o zamanda ormanda odun toplayıp satan fakir, yaşlı ve dul kadınlar için 'abusive' (rahatsız edici, aşağılayıcı) bir anlamla kullanılır ve 21. yüzyıla kadar yine 'kadın gibi' olanlara hakaret etmek için kullanılan bir hale evrilir. Transkadınlara argoda hakaret etmek için "transexual woman" ya da sadece "woman" demek yerine 'shemale' (kadıneril kişi) diye ya da 'tranny' (nonoş diyebiliriz) hitap edilirken, erkek kimliğini, kadın olma halinin kötü birşey olduğunu her daim hatırlatmak için, 'maskülen' kadınlara 'tomboy' (erkek fatma olarak çevrilmiştir fakat tam anlamı bu değildir) diye bir tamamen maskülen şekilde hitap etmek tercih edilmiştir, çünkü erkek olmak, erkeğe dönüşmek, maskulin hale gelmek güzel bir şeydir.
Günümüzde kendini ikili (kadın-erkek) cinsiyet sisteminden ayrı tutan "genderfluid, queer, transgender" olarak tanımlayan kişiler kendi 'gender-neutral' (nötr cinsiyetli) pronounlar (zamir) lerini üretmişlerdir.
Dediğim gibi kelimeler bağlamlarından, contextlerinden ayrı düşünülemez. Nesnelere cinsiyet yüklemesi yapan devlet ve toplumlar bizim akademik alanda dil emperyalizmi 'linguistic imperialism' başlığında incelediğimiz yapılanmalara en yatkın olan yapılanmalardır. Bu tarzda devlet ve toplulukların her konuda daha faşist, heteroseksist ve fanatik ve emperyalist olduğunu görürüz. Dil ne kadar cinsiyet-ırk- sosyal duruma dayalı, hiyerarşik, argo hitaplardan uzak olursa o dilin konuşulduğu toplumlarda refah seviyesi, kadın haklarının daha gelişmiş olduğunu görürüz.İsveç, İsviçre, Norveç, İzlanda gibi ülkelerde eğitim sisteminde cinsiyete dayalı hitaplar da kalkmıştır.