Şu an düşündüm kendimi hiçbir şeye inanmasaydım diye...( Her türlü konuda) İlk başta bir eksikliğini hissetmezdim belki bir süre ama günler haftalar geçince mutlaka kendimi boşlukta hissederdim. 'İnandıkları uğruna yaşamak, ölmek' gibi kavramlar bu yüzden oluşmuş bence. Bir nevi umut, amaçtır bence inanmak... İç huzurun ihtiyacıdır birazda bu. Basit bir örnek verecek olursam eğer; iki hafta sonra geçmek istediğim bir sınavım var ve ben bunu geçeceğime inanıyorum ya da inanmaya ihtiyacım var. Eğer inanmasaydım o amaç için hiçbir şey yapmazdım. Bu da beni karmaşıklığa sürüklerdi...gibi gibi.. Geçemezsem de inanacak başka şey bulurum. Bir dahaki sınavı geçmek gibi.p
İnandığınız bir şey iyi sonuçlandığında o mutluluk çok değerli oluyor başka yerde bulunmuyor. Her konu da böyle bence...