Özgüven kelimesinin tanımı, kişiden kişiye ve aileden aileye oldukça değişebilmekte. Belki de en başta ailenin çocuğunun "özgüvenli" olmasıyla ilişkili beklentisinin ne olduğu anlaşılmalı.
Kendini ifade edebilme, hayır diyebilme, kendini gösterebilme gibi davranışların, "özgüven sahibi olma" ile ilişkili olduğu düşünülebilir. Bu davranışları, ebeveynlerin rahatlıkla sergiliyor olabilmesi, çocuğun bunları model alabilmesi için en uygun yollardan birisi. Eğer baba/ anne, kendi duygusunu, isteğini uygun zaman ve koşulda ifade edebilmeyi ayrıştırabiliyor, bir anne/baba kendi ortaya çıkardığı şeye sahip çıkabiliyor ve ihtiyaçlarının arkasında uygun şekilde durabiliyorsa, bu aile ortamında yetişen çocuğun da "özgüvenli" olacağı beklendik olur. "Uygun zaman", "uygun miktar" buradaki kritik kelime diyebiliriz. Burada ebeveynlerin kendi kör noktalarının ve güçlü yanlarının farkında olmaları, çocuklarına sağlıklı mesaj verebilmeleri için önemli.
Çocuğun nerede, ne zaman, ne şekilde ve ne amaçla "özgüvenli" davranacağını, ebeveynler, kendilerine de kendi ebeveynlerinden verilen mesajlarla belirlerler. Bu açıdan, ebeveynlerin bu mesajların içeriğinin farkındalığı, çocukların sağlıklı yetişebilmeleri için esastır diyebiliriz. "Özgüvenin" sergileneceği uygun zaman, koşul, kişi ve amacın belirlenip, buna göre davranması konusunda çocuklarını bu sayede destekleyebilirler.
