Topraktan geçinmeye yönelirsek mümkündür bence. Bitki bedava büyüyor su bedava çıkıyor yerden. Bence yaşanılabilir. Eskiden yaşanılabiliyordu şimdi bunu çılgınlık gibi görmemizin belli başlı sebepleri var önce tespitlerimi yazayım en sona çözümleri yazayım.
Topraktan geçinilecek Arazilerin azlığı
Nüfus arttıkça topraktan geçinilecek araziler işgal olmaya başladı , örneğin istanbul gibi bir yerde arazi bulamazsın 1940 lardan sonra yerini yapılaşmaya bıraktı artık iş işten geçti. Türkiyeye dağılmış olan nüfus bir noktaya birikti. Türkiye bütününde ise hâlen yeterince arazi var (topraktan geçinebilmek için) fakat bu arazilerde kısmen para avcısı işçi tarımına bürünmüş. Gerçi hâlen şans var benim gözlemlediğim kadarıyla. Topraktan geçinebiliriz yani.
Paraya bağlı sistemler örümcek ağı gibi
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysan muhakkak bir yerden para alıyorlar senden.
Hemen hemen herşeyden vergiler alınmaya başladı üstüne bir de sigorta şartları koyulmaya başlanıldı. Bişeylere para ödemek zorunda kalıyorsun. Yani "paran yoksa yerin veya seçeneğin yok" gibi bişey oldu bu duruma çözüm olarak bir alternatif sunması lazım devletin. Ulaşımda doğal ve ücretsiz yöntemler yerini yapay ve ücretli yöntemlere bıraktı
Millet doğayla beslenerek çoğalan binek hayvanları bıraktı, petrolle çalışan araçlara yöneldi. Böyle bir atmosferde yine eskisi gibi olmayı tercih etsen çılgınlık olarak kabul edilir. Asıl çılgınlık şuanki yapay tercihlerimiz fakat kendimizden haberimiz yok.
Zehirli Medya; Eskiden toprakla geçinen milletin medya yoluyla nasıl etkilendiğini anlatayım bak; geçtiğimiz yüzyılın ilk yarısında kovboy filmleri füryası vardı ki o filmlerde öyle sahneler dönüyorduki ancak dikkatlice izlendiğinde farkedilebilir.
Örneğin atlarla işlerini gören bir millet içerisinden bir tane lider tipli kişi sürekli arabaların değerinden bahsediyor öğütler veriyordu yani çakal herif;
"siz bırakın doğayı binek hayvanları, arabaları seçin ve petrole bağımlı yaşayın para babalarımız ve rockafeller ailemiz üzülür sonra bak" demiyorda başka bişey diyor rol icabı, film icabı. Bizde bunları bir güzel yutuyoruz ve hoop arabaların koltuklarına atlayan ispanyol paça gençlik oluyor babalarımız. Sonra arabayı binek hayvandan değerli gören masum çocuklar olarak bizde yetişkin oluyoruz dikkat etmemiz lazım.
başka bir filmde paranın herşeyi kontrol ettiğini ve bunu kabul etmeyi meşru gösterecek şekilde mesajlar veren sahneler vardı. Bu amerika az çakal değil.
dahada enteresanı sürekli dini referans gösteren insanların arasında dolaşan karizmatik bir adam verdiği materyalist öğütlerle dinin her konuda yeterli olamayacağını konusunda öyle sinsi ve güzelinden yutturmalık cümleler kuruyor ki tabi bizim millet uyuyor yani her düşman yakalanışında oley diyip alkışlayan sinemadaki ispanyol paça gençlikten bahsediyorum. Bir anlasalardı bu medya oyunlarını iyi olurdu. Nerden bilsinler onlarda masum. Film diye gidip izlediler.
zamanın hollywood filmlerini anlat anlat bitmez o kadar çok sinsi mesaj veriyorduki zannediyorum bir dönem bu filmler sayesinde eski insanlar toprağı unuttu, binek hayvanlardan,
parasız yaşamdan soğudular ve bize bu soruyu sorduttular;
"Paranın esiri miyiz ? Para olmadan yaşayamaz mıyız? "
Çözümler
En başta dediğim gibi tekrar topraktan geçime yönelirsek mümkündür bence. Bitki bedava büyüyor su bedava çıkıyor yerden. Bi kere de musluk yerine şöyle bir dağın yamacından su taşımayı denemek lazım. Ben sürekli yapıyorum bunu. Bedava kaynak suyu örneğin;

Mısırda ektim ben mesela, temmuzda çıkacak merakla bekliyorum beleş mısırlarımı. Saksıda nane yetiştirdim nane çayı içiyorum bedava. Bisikletim var benzine para vermiyorum. Bazı şeyleri de güneş enerjisine çevirmek lazım, ilk başta yatırım gerektiriyor lakin zaman sonra epey işe yarayacağını düşünüyorum, elektiriksiz kalmak istemiyorsak. Hobi gibi olsa da bişeyler denemek güzel, şu aralar tam da zamanı, öneririm.