Dijitalizasyon, örnekleme aralığı gibi terimler kullanılmış, hepsi doğru ama açıklayıcılıktan uzak. Peki nedir dijitalizasyon, örnekleme?.. Öncelikle ses dalgasının şekli nasıldır...

Ses dalgaları, teğetinin açısı sürekli değişen, sinüs eğrileriyle ifade edilebilen, sürekliliği olan dalgalardır. Doğal, dijitalize edilmemiş dalga yukarıdaki şekildeki gibidir.
Dalgalar dijitalize edilirken ya da örneklenirken dalga üzerindeki noktaları ifade edebilmek için belirli aralıklarla dalganın koordinatları kaydedilir ki örnekleme aralığı ya da çözünürlük de işte bu aralıklara denir. Dalga koordinatlarla ifade edildiğinde ve bir eğrinin üzerinde de sonsuz sayıda nokta olduğundan, eğri ancak basamaklar şeklinde ifade edilebilir.

Bu şekilde de ses dalgasının numerik (koordinatlarla, basamaklar, dilimler halinde) bir şekilde nasıl ifade edilebildiğini görüyorsunuz (yeşil dalga pikaptan gelen ses iken, kırmızı kutucuklar bilgisayarın kaydettiği şekil). Birinci grafikte sesin çözünürlüğü ikinciye göre daha küçük dolayısıyla hem kalitesi hem de boyutu da daha küçük, buna ters orantılı olarak sıkıştırma oranı daha yüksek. İkinci grafikte sesin netliği daha fazla olacaktır ama bu sefer de dosya boyutu büyüyecektir. Basamaklar ne kadar küçülürse netlik artar, bunda da kabul edilmiş standart CD kalitesidir ki o da 44.1kHz yani saniyede 44100 örneklemedir. Bunda aslında insan kulağı artık basamakları seçemez ama yine de sesin doygunluğu azalır ki burada da basamaklar arasında enterpolasyon yaparak sesi düzelten enhancer isimli aletler kullanılarak ses orijinal doygunluğuna yakın hale getirilebilir.
Bu grafikler pikaptan, sürekli bir eğri olarak çıkan sesin, bilgisayardan bir merdiven olarak çıktığını gösteriyor ve kanaatimce hangisinin daha net olacağını açıkça gözler önüne seriyor.
Yine de pikaptan çıkan sesin de sıkıştırılmamış olduğunu sanmayın. Ses plağa yazılmadan önce analog çağda yüksek kaliteli, geniş manyetik bantlara kaydediliyordu ki o bantlar da manyetik bir tozla kaplıdır, yazma işlemi toz partiküllerinin yön değiştirmesi değişik manyetik özelliğe bürünmesi şeklinde olur. Her toz partikülü bir bilgi kaydeder, sanırım bilgisayar terminolojisinde bir bite tekabül eder, bandın bir saniyelik bölümünde 44100 partikül mevcutsa CD kalitesinde kayıt olur. 88200 partikül varsa iki katı kaliteli kayıt olur. Yine de ses dalgaları sayısal bir miktarı olan partiküllere kaydedilir yani her ne kadar analog bir yöntemle kaydedilse de yukarıda ikinci grafikte gördüğümüz gibi bilgi partikül adeti kadar numerik bölgelere bölünür. Analog yöntemle bu şekilde kaydedilmiş verinin yönetimi çok hızlı olduğundan çözünürlük bandın fiziksel genişliğiyle olabildiğince arttırılabilir ama yine de veri sıkıştırılmış ve orijinalinden farklı olacaktır. Bu master teyp üzerinde ses, çeşitli efektlerle işlenir ve ardından plağa kaydedilir. Plak sürekli bir kayıt yapabilir, manyetik banttan farklıdır ama kaynak manyetik bant olacağı için plak da sıkıştırılmış bilgi depolar.