Türkiye'de neden satranç oynama oranı batılı ülkelere göre çok düşüktür?

Tavla için de tam tersi söylenebilir. Satranç doğudan gelmesine rağmen hiçbir doğulu toplumda gelenekselleşebilecek kadar benimsenmemiş. Şimdi Mevlana vb. deyip zeytinyağlık yapanlar da olacaktır ama bütün büyük düşünürler batı medeniyetindedir. Düşünmenin gelenek olduğu bir dünyada da kompleks düşünmeye dayalı bu oyun gelenek haline gelmiştir. Biz dünyaca tanınan bir düşünür çıkaramadığımıza göre düşünme diye bir geleneğimiz de yok. Dolayısıyla satranç da bizde gelenekselleşemedi.

Aslında "Neden bizde tavla çok yaygın?" diye de sorulabilirdi. Biz, bütün Akdeniz halkları gibi kısa vadeli kararlar almayı seviyoruz, iki adım ilerisini düşünemiyoruz belki ama bir adım ilerisini çok hızlı düşünebiliyoruz. Belki akıllılık değil de kurnazlık denebilir bu özelliğimize. Tavlada da öyle değil midir, hani bir anda oyunu marsla kazanacağımızı fark eder ve bir hamle yaparız bütün oyun marsa gider. Satrançta bu kadar ileri hamleleri öngörmek imkansızdır. Belki işte tavla da bu özelliğiyle kurnazlığın da aslında etkili bir akıllılık özelliği olabileceğini gösteriyor. Evet, biz satranç oynayamıyoruz çünkü iki, bilemedin üç hamle öteyi görebilecek kadar kompleks düşünmeyi sevmiyoruz, idmanlı değiliz ve yapmıyoruz ama mars örneğinde olduğu gibi yeri geldiğinde aslında bir satranç oyuncusundan çok daha ileriyi öngörebilme yetimiz var yine de biz hızlı ve kısa vadeli düşünmeye daha yatkınız ki o da en az kompleks düşünmek kadar etkili. Hatta teknolojinin her gün rüzgar hızıyla geliştiği çağımızda bizimki gibi düşünme yetisi bir avantaj bile olabilir.

Bu yazdıklarımdan hoşlanmayanlar olacaktır tabii ama onlar da lütfen burada sadece biz derken ben ve benzerlerimden bahsettiğimi düşünmesinler, aslında bilsinler. C:

Çünkü biz kaderci bir milletiz, o yüzden tavlayı ve zarı severiz. Ne gelirse Haktan gelir kuluna, al sana sebay-i dü.

Ben; yıllarca satranç, tağıt, tavla... Vs. Oynamak (belkide zamanı boşa harcama düşüncesiyle bilemiyorum) günah denile denile büyüdüm, sonra çalıştığım yerde satranç oynamak günah denilirdi ve yasak olarak bilinirdi, aynı yerde yıllar sonra satranç yarışmaları başladı ama ben halen bilmem... sonrada Türkiye'de neden düşük deriz... (Radyo çalınan yerde bulunan kap dan su içmek günah denilen bi toplumdan bu güne geldik)

Çünkü satranç sabır istiyor ve bizim toplumda ben dahil herkes sabırsız.

Turkiye de aslinda lisansli satranc oyuncusu oldukca coktur ama ust duzey oyuncu sayisi azdir.