Bence anlaşmak açısından riskli olabilir. Yalnız risk denilen şey de hesaplanabilir bir faktördür. İnsan avantajları, dezavantajları ve riskleri teraziye koyup tartmalıdır. Öncelikle dezavantajlarından başlayalım.
Hangi taraf diğerinin ülkesinde yaşamaya giderse gitsin ve aradan isterse 15-20 yıl geçsin kültüre %100 adapte olamayacaktır. Yapılan esprilerin bir kısmını hiç anlamayacaktır. Kendisi de kendi kültüründeymiş gibi rahat olamayacaktır. Kendi dilini kendi milletiyle hatta kültür çevresiyle konuşamamak bir süre sonra sıkıntılı olabiliyor. Bu evlilik yaşam sürelerini iki kişinin de ülkelerinde belli süreler yaşayarak ya da iki kişinin de ülkesinde yaşamayarak daha sağlıklı sürdürülebilir sanırım. Tabii bu durumda yaşanan ülkelerde yaşayacak paranın da kazanılması gerekiyor. İslamiyet, Yahudilik gibi katı kuralları olan dinlere hiç girmiyorum. Onlar kendileri de değil de tanrıları daha iyi bilir bu konuları ve muhakkak gökten bu konularda birkaç sayfa indirmiştir.
Bence riskleri bu kadar, gelelim avantajlarına. Öncelikle Türk kadınları için Avrupalı erkekler kesinlikle önerilir çünkü evliliklerinde saygı bile görebilirler. Bunun yanı sıra karışan ırkların melez çocukları daha dayanıklı, daha zeki olurlar ki güzellikleri de cabası. Aslında evlilik çocuk yapma amacıyla yapıldığına göre melez çocuk sahibi olmak en önemli madde olmalıdır. Erkekler için de avantajlı olduğu durumlar tabii ki mevcut. Tecrübeyle sabit dik başlı kadınlarımız kısmen yemek yapma meziyetleri hariç Alman ve Küba kadınlarının eline su dökemezler. Bu iki tür sizin değerinizi bilir ve itinayla davranır.
Benden bu kadar... Bence risklidir ama uygar milletlerle haşır neşir olduğunuzda hesaplanabilir bir risktir.