Uzmanlar,
topuklu ayakkabının kişisel kullanım sayesinde ortaya çıktığına
inanıyor. Mısırlı çiftçiler toprağa batmamak için ayakkabılarının altına
topuk takmıştır. At süren erkekler eyerin üzerinde rahat durabilmek
için topuklu ayakkabı kullanmıştır.
Modern topuklu ayakkabının
ise Leonardo Da Vinci tarafından tasarlandığı sanılmaktadır. Topuklu
ayakkabının yaygınlaşması ise 17. yüzyılda başladı. 1680 yıllarında
kadınlar bir değnek yardımıyla yürüyebilecekleri kadar yüksek ve ince
topuklu ayakkabılar giymeye başladı.
PARFÜME GELİNCE......
Parfüm, latince, kokulu duman anlamına gelen
“perfumum” kelimesinden geliyor. Tarihi ise oldukça eski: Günümüzden
yaklaşık 5000 yıl önce, Mısırlılar güneş tanrıları Râ için güneşin
doğuşundan batışına dek kokulu otlar yakarlardı.
Ölülerini ise kokulu yağlar kullanarak mumyalar, mezarlarına parfüm
şişeleri ve kokulu kremler koyarlardı. Nitekim, yapılan kazılarda Mısır
Firavunu Tutankhamon’un mezarından parfüm şişeleri ve krem vazoları
çıkarıldı. Mısırlılar günlük hayatlarında ise kokulu yağlar ve pomatlar
kullanırdı. Bunlar içinde en çok tercih ettikleri “kyphi” adını
verdikleri kokulu bir yağdı. Kyphi, bal, şarap, pirinç, mersin çiçeği,
safran, katırtırnağı ve ardıç özlerinden oluşan bir karışımdı.
Nefertiti yasemin banyosu yapar, banyodan sonra vücuduna sandal ağacı,
amber ve ender rastlanan çiçek özleri sürerdi.
Çağdaş niteliklere sahip ve bilinen ilk parfüm 14. yüzyılda, 1370
yılında yapıldı ve güzelliğiyle ünlü Macar kraliçesine atfedildi. Esans
ve biberiye yağı ile alkol karışımından elde edilmiş, lavanta yağı ile
zenginleştirilmiş bu karışıma özel bir isim verilmesi de unutulmamıştı:
“Macar Suyu”.
16. yüzyılda cam sanatının ilerlemesiyle birlikte parfümün gelişme
süreci de hızlandı. O yıllarda parfümün en çok üretilip tüketildiği
ülke Fransa idi. Fakat parfümün vücuda sürülmesinin hastalıklara neden
olacağı düşünülür, parfüm sadece pis kokuları maskelemek için
kullanılırdı. Bu nedenle giysiler, eldivenler, mendiller, hatta
mücevherler bile parfümlenirdi.
17. ve 18. yüzyıllarda, parfüm endüstrisi oldukça
gelişti. Özellikle Fransa’nın Grasse bölgesi parfüm endüstrisinin kalbi,
merkezi haline geldi.20. yüzyılda parfümler muhteşem şişeleriyle birer sanat eseri halini
aldı. Parfümler vücut kokularını bastırmak için değil, kişiliklerin
altını çizmek için kullanılmaya başlandı ve çağdaş yaşamın vazgeçilmez
bir parçası haline geldi.