İçişleri
Bakanı İdris Naim Şahin, 17 askerin şehit olduğu helikopter kazasıyla ilgili
olarak, “Helikopterde metal yorgunluğu gibi bir husus asla söz konusu değildir.
Zira bu tür araçlar belli bir ömre göre çalıştırılmaktadır. Kazanın nedeni
pilotaj hatası ve iklim şartlarıdır. Nihai sebep ise kaza kırım raporunda
ortaya çıkacaktır” dedi.
Turgut Reis, Trablusgarp fatihi olarak anılan ünlü Türk
denizcisi ve korsanı Trablus beyidir.
Osmanlı Devletinin Menteşe (Muğla) Sancağına bağlı
Seroz(Saravuloz) Köyü'nde, tahminen 1485 yılında doğdu. O dönemde Bodrum Kalesi
halen Rodoslu St.John Şövalyeleri'nin elindeydi ve Bodrum yarımadasının
kıyıları Hristiyan korsanların yağmasına açıktı. Bu risk nedeniyle Türk
yerleşimleri çoğunlukla kıyıdan uzak yerlere kuruluyordu. Seroz da bir dağ
köyüydü ve ahalisi geçimini denizden sağlamıyordu. Turgut Reis'in babası da
Veli isminde bir çiftçiydi. Buna rağmen, Menteşe yöresi gençlerinin çoğu gibi
Turgut'un hayallerini de yiğit bir deniz gazisi olmak süslerdi. Gençliğinde
cirit, güreş ve ok atmada gösterdiği ustalık ve cesaretiyle çevrede tanınıp
Menteşe kıyılarından levent toplayan Hızır Reis'in adamları tarafından
seçilerek, Cezayir leventleri arasına alındı. Pek çok muharebelerde cesaret ve
silahları kullanmadaki maharetiyle büyük kahramanlıklar gösterip, Barbaros’un
takdirini kazandı ve reis oldu.
Preveze Deniz Zaferi'nin kazanılmasında büyük hizmetleri
görüldü. Muharebe sırasında harp hattının gerisinde ihtiyat filosuna kumanda
etti. Harbin en şiddetli zamanında, yerinde yaptığı çevirme ile Andrea Doria'yı
geri çekilmeye mecbur etti. Geri çekilen düşmanı takip ederek pek çok gemiyi hapttetti.
Akdeniz'in Hristiyan yakasında Dragut adıyla tanınan Turgut
Reis'in yağma seferleri, kralların da gündemindeydi ve kendisini etkisiz hale
getirmek üzere birkaç defa takip filoları oluşturuldu. Kendisine bağlı 8
gemilik şahsi filosuna komuta eden Turgut Reis, bu küçük çatışmalardan zaferle
ayrıldı. Ancak, 1540’ta Salih Reis ile beraber Akdeniz’deki korsan Korsika’da
gemisini yağlarken, 15 kadar gemiyle ani bir baskın yapan Giannettino Doria
tarafından yakalanarak gemisinde esir edildi ve forsaya vuruldu. Dört yıla
yakın eziyet ve sıkıntı içinde kürek çekti. Daha sonra Cenova'ya götürülüp
hapsedildi. gemilerine karşı açtıkları mücadele günlerinde, Kendisini kurtarmak
amacıyla Barbaros Hayrettin Paşa'nın sunduğu rüşvet ve fidye teklifleri geri
çevirildi. Ancak Kanuni'nin emriyle Fransa Kralı Fransuva'ya destek vermek
üzere 120 parçalık bir donanma ile Marsilya'ya hareket eden Barbaros'un, ani
bir şekilde Cenova önlerinde demir atmasıyla; şehir meclisi fidye görüşmelerine
yanaşmak zorunda bırakıldı. Şehir, Türk toplarının menzili içindeydi. Bazı
kaynaklara göre o sırada açık denizde olan, Turgut Reis'in forsaya vurulduğu
gemi derhal limana çağırıldı ve ünlü amiral, Türk donanmasına teslim edildi.
Turgut Reis'i büyük bir sevgiyle karşılayan Barbaros
Hayreddin Paşa, dönüşte yedek gemisini ona hediye etti. Zamanla filosunu
büyüten Turgut Reis, Batı Akdeniz’de kendini kabul ettirerek Cerbe Adası'na
yerleşti. Akdeniz’de düşmana aman vermeyen gazalarının sonucunda, Kanuni Sultan
Süleyman tarafından İstanbul'a davet edildi.
Emrinde çalışan Kılıç Ali, Gazi Mustafa, Hasan Reis, Kara
Dayı, Kara Kadı gibi kaptanlarla birlikte sekiz gemiyle İstanbul’a gelip,
sultana bağlılıklarını arz ettiler. Kanuni Sultan Süleyman, Turgut Reis'e
iltifatlarda bulunup Karlıeli Sancakbeyliğini, diğerlerine de yetmişer-seksener
akçe ulufeyle, fener taşıma hakkını verdi.
Turgut Reis, bundan sonra bir Osmanlı kaptanı olarak tekrar
denize açıldı. İspanyollar, Cerbe Adası'nda kendisini baskına uğrattılarsa da
bir dere yatağından gemilerini denize aşırıp Haçlı Malta Baskını, Manya Zaferi,
Selanik limanı önündeki harple kendisini gösterdi. Donanmasının ardına düştü ve
büyük bir bozguna uğrattı.
1548-1550 yılları arasında iki yıl Kuzey Afrika sahillerinde,
Müslümanlara yardım etti. Kanuni Sultan Süleyman, Kuran-ı Kerim ile bir kılıç
gönderip Trablusgarb’ın fethini istedi. 15 Ağustos 1551’de, Malta şövalyelerinin
hâkimiyetinde bulunan Trablusgarb’ı fethi, 1552’de Andrea Doria’ya karşı
kazandığı Pestiye Zaferi, 1553’te Korsika Adası'nın merkezi Bastia’yı zaptı
başarılarından sonra, Trablusgarb Beylerbeyliği ‘ne getirildi. Barbaros'un
vefatından sonra, enderun kökenli olmaması nedeniyle ona soğuk bakan saray
erkanı, Kaptan-ı Derya ‘lığa getirilmesine karşı çıktı. Donanmanın Türkmen
kökenli tabanı ve sarayda değil sahada yetişen tüm reislerin desteğine rağmen,
Donanma-i Hümayun'un komutası hiçbir zaman kendisine teslim edilmemiştir.
Bu vazifedeyken, Kaptan-ı Derya Piyale Paşa ile birlikte pek
çok deniz seferine katıldı. 1560’ta Andrea Doria’nın oğlu Giovanni’nin Cerbe
saldırısında, Turgut Reis'in Osmanlı donanmasının zafere ulaşmasında çok büyük
gayreti görüldü. 1565’te Malta Kuşatmasına katıldı. Bu sırada 80 yaşında olan
Turgut Reis, kuşatmada yapılan hatayı belirtmesine karşın büyük bir istekle
savaşa katıldı. Ada'nın üç direnek merkezinden en büyüğü olan St. Elmo kalesi
kuşatmasını bizzat yönetti. Gemilerin yelken direklerini söktürerek, kalenin
etrafını saran hendek engelini aşmak üzere bir köprü oluşturdu. Kalenin
duvarında açılan ve yer seviyesinden yüksekte olan gediğe doğru uzatılan bu
köprüyü kullanan leventler, içeri sızmayı denedi. 17 Haziran'da St. Elmo
burcunda yapılan bir hücumda, başından yara alarak beş gün baygın yattıktan
sonra, 23 Haziran'da şehit oldu. Turgut Reis son nefesini verirken, St. Elmo
kalesi Türk hâkimiyetine geçmişti. Ancak; Paşa'nın şuuru kapalı olduğu için bu
müjdeli haber kendisine açıklanamadı.
Barbaros Hayreddin Paşa'nın; “Turgut benden yeğdir!” dediği
bu deryalar hâkiminin naaşı, Trablusgarp’ta kendisinin yaptırdığı caminin
yanındaki türbesine gömüldü. Günümüzde de türbesi, Libyalılar ve onu sevenlerin
ziyaretgâhı halindedir.