Türk eğitim sisteminin Almanya'dakine benzeme taraftarı mısınız? Küçük çocukların okula başlarken zekalarına ve yeteneklerine bakılarak farklı okullara gönderilmesi daha mı mantıklıdır?

Eğitim sistemimizin artık onun sisteminin bize uyarlanması,bunun sisteminin bize alınması yamalarından kurtulup orijinal bir alt yapıya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.Sistem olarak değil de birden çok eğitim yöntemlerinin işin erbabı uzmanlar tarafından incelenerek orijinal bir sistem ortaya konması gerekli.Şöyle ki bugün yüz yıldır avrupa'da ve dünyanın pek çok ülkesinde doğu ve batı uygulanan Montessori eğitim görüşünün sadece bize değil tüm öğrencilere faydalı yöntem olarak görüyorum.Aşalım artık abd sistemiymiş,avrupaymış.Fakat maalesef kalifiye eleman eksikliğimiz var.İçine bakmadan uygulanan programlar vs..

İrite edici buldum. Ne demek zekalarına bakılarak farklı okullarda eğitim. Eğitimciler bilir bizim kaynaştırma denilen öğrencilerimiz vardır sınıflarda. Eğitim de kaynaştırma modelini benimsemiş ve bir mesafe kat etmişken bu saçmalık bence. Hem neden illaki Alamn Amerikan. zart zurt modelleri arıyoruız ki. Bizim kendimize ait bi model geliştirmemiz çok mu zor. Bir eğitimci olmadığım halde 6 ay da Türkiye'ye en uygun eğitim modelini üretip hayata geçirebilirim. Ama koca koca proflar dekanları eğitimcileri olan 75 milyonluk Türkiye hala el den medet umuyor. Yuhluyorum bu fikri ortaya atan bürokratları.

MODERSYON : Bİ YUHLADIM BUTONU İSTİYORUM LÜTFEN :) (editlemeyin büyük harf diye hemen:) )

Okula başlama çağındaki bir çocuğa yapılmış bir testin herzaman doğru cevabı vereceğine inanmıyorum.

Okulda verilecek olan eğitimin kalitesini artırmadığın sürece hangi sistemde olursa olsun elde patlamaya mahkum eğitim sistemimiz...

Evet mantıklıdır(Almanyadaki sistemi almamız değil, öğrencilerin değerlendirilmesi). Bunu bir öğretmen olarak söylüyorum. Kaynaştırma sistemi iyi sistem hoş sistem ama Türkiye'de adam gibi yapılamayacak bir sistem. Açıklayayım;

Yurtdışına commenius'la gidip öğretmenlik yapan arkadaşlarımdan, yabancı öğretmenlerimden duyduğuma ve araştırdığıma göre kaynaştırma öğrencileri yurtdışında var. Ama ilki kesinlikle ama kesinlikle kaynaştırma öğrencisi lafı ortada geçmiyor bu bir. Sınıflar en kalabalık 15 kişi ve özel öğrencilerin bulunduğu sınıflarda ya özel öğrenciler konusunda uzmanlık yapmış öğretmenler var ya da 15 kişilik sınıfta iki öğretmen var -ki bunun önemini açıklayacağım-bu da iki. Onu da geçtim, müfredatları özel öğrencilere uygun, bizimki gibi içi boş ne idüğü belirsiz bir müfredatları yok, bu da üç.

Açıklamama geleyim. Stajımı bir devlet okulunda yaptım. Bir yıl boyunda aynı okulda staj yaptığım için okulu gözlemleme şansım oldu. Okulun bulunduğu semt sınıf farkını rahalıkla görebileceğiniz bir semt. Hani iki sokak ötemizde doğa koleji vardı, ve oradan bu okula gelenler bile vardı. Devlet okulu olmasına rağmen kolej kalitesinde bir okuldu. Girdiğim her sınıfta kaynaştırma öğrencileri vardı. Şimdi, dyslxia vesair tarzı rahatsızlığı olan çocuklarda bir problem yok. Standart seviyede itelemeyle zor öğrenen öğrencilere de bir lafım yok. Zira öğretmenler olarak zaten genel anlamda sıkıntısı olmayan çocuklara nasıl öğreteceğimize dair eğitim alıyoruz. Gelgelelim girdiğim sınıflardan ikisinde gerizekalı -evet eğitimde var bu terim ve hayır tembellik anlamında veya hakaret olarak söylemiyorum, gerçekten zeka geriliği olduğu için söylüyorum. - iki adet öğrenci vardı. Bunlardan birisi 6 sınıfta bir kızcağız. Dersi dinlemeyi geçtim bir şey söylediğinizde anlayamıyor. Altına yaptığı zaman -büyük veya küçüğünü- "Öğretmenim ben çişimi/kakamı yaptım" diye bağırıyor sınıfta, tuvalete gitmeyi zaten geçtim. Sınıfta kafasına göre geziyor dolaşıyor, sınıftan çıkıyor bahçede geziyor geliyor. Arkadaşları onunla ilgilenmeyince kriz geçirir gibi çıldırıyor. Konuları anlamayı geçtim staj öğretmenimiz sadece sınavlarda "Soruların aynısını yaz deyip 60'la geçiriyorum. " diyor. Çocuklar tabii ki de arkadaşlarına kötü davranmıyorlar ama çocuk üstlerine bahçeden aldığı ufak salyangozları fırlatana kadar. Çocuklar haftada bir kere mutlaka çileden çıkıyor. Tam final sunumumuzun olduğu gün kızcağız kriz geçirdi ve 30 kişilik sınıfta staj hocamız, kendi ders öğretmenimiz ve yanımdaki partnerimle bir öğrencinin krizini yatıştırmakla geçirdik sunumu. Kaldı ki yıl boyunca ders anlatırken öğretmenimiz bize minnettar kaldı zira birimiz ders anlatırken diğerimiz özel öğrenciyle ilgilenip sakin durmasını sağlıyordu. E bu öğrenci çok mu kötü? Hayır. Harika resim çiziyor. Ailesiyle konuşmuş öğretmenimiz kaç kere özel okula yollasınlar diye ve ailesi kızın durumunu kabul etmiyor ısrarla. Hem çocuğa eziyet ediyorlar hem sınıfın geri kalanına. Diğer sınıftaki çocuk hakeza. Tabii o bu kadr problemli değil ama ilaç kullanan bir çocuk ve ilacını kullanmadığı /Hatta kullandığı zaman bile aşırı agresif, aşırı arkadaşlarına şiddet gösteren, öğretmenlerine dahi hakarete şiddete varan bir çocuk, 5. Sınıfta daha. Kaldı ki okuldaki bütün stajyerler bizim fakültedendi, her sınıftan aynı şeyleri duyduk.

Demek istediğim 30-35 kişilik sınıflarda tek öğretmen kaynaştırma öğrencisiyle inanın İLGİLENEMİYOR. Tek yaptığı, çocuğa geçer not aldıracak şeyler yapıp, geçer not verip gerisine karışmamak oluyor. O çocuklar okula bir şey öğrenmiyor, üstüne olan potansiyelleri de harcanıyor. Yani neden burada bahsettiğim bu çocuklar ve daha niceleri ressam, heykeltraş vs. olabilecekken saçma eğitim sistemimize dahil edilmeye çalışılıyor ki? Ha bu demek değildir ki başka bir ülkenin eğitim sistemini almalıyız. Hayır. Kendi ülkemize uygun bir sistem yaratmalıyız. Ama tabii başımızdaki -Milli Eğitim olarak- otoritelerden düzgün çalışan bir sistem beklemek Türklerin dünya atmosferi dışına çıkma ihtimalinden daha az.

İş çocukları sınıflandırmakla bitse iyi. Hani diyelim hepsi sınava girdi, sınav sonucunda süper zekalar, zekiler, orta seviyeler, az ve geri zekalılar sınıflandırıldı. Hani yetenek sınavı da yapıldı, müzik, spor, resin, heykel vb yetenekleri olanlar da sınıflandırıldı. Ardından naapıyoruz? .. Para varsa en iyi bildiğimiz özel okula yoksa da geri zekalı fabrikası akape okuluna yolluyoruz. Zaten devlet okulunda devam ediyorsa ilkokuldan sonra önünde iki seçenek var ya imam hatibe gidecek ya da hatip imama. Kimya ve İngilizce derslerinin meşruluğu tartışılan geri zekalı, bilgisiz, cahil, sofu, kültürsüz bir yöneticiler güruhunun (cumcumdan bakana) idaresindeki bir sisteme sokacaksınız çocuğu sonunda. Çocukları sınamadan önce onların yerleştirilebileceği farklı kaliteli okulları oluşturmak gerekir.

Bir noktaya işaret etmek gerekiyor ki bildiğim kadarıyla Osmanlı Enderun mektepleri işleyişi de bu şekildedir. Küçük yaşlarda birey hakkında yapılan değerlendirmeler doğrultusunda yönlendirildiğinden bahsedilir. Dolayısıyla bu bir Alman modeli/ekolüdür demek doğru olmayabilir.

Kendi sistemini kur artık yeter bence bizi de madara ettin bıraktın yok klasik soruymuş yok bilmem neymiş yakında sayısalı bırakıp eşit ağırlığa geçcem millet yapamıyo bari ben yapayım deyip ona göre okuycam .s

Her insanin zekasinin calisma yonteminin farkli oldugu, her bireyde farkli yeteneklerin bulundugu bilimsel olarak kanitlanmis bir gercektir.
Benim gorusumde bu gercek, kultur ve gelenek farkliliklari dolayisiyla gozardi edilemez; hepimiz insan degil miyiz ?
Bu durumda iki secenek kaliyor, ya bu yetenek dogru egitimle parlar, basariya ulasir; ya da yetersiz/yanlis egitimle korelir.
Cocuklar kucuk yastan itibaren kendi ilgi alanlari ve yeteneklerine gore yetistirilirse bireylerin daha mutlu ve basarili olacagi suphesizdir.

Ben hiçbir sistemimizin başka ülkelerdekine benzetilmesi taraftarı değilim. Bence bizim milletimizin gereken zekası var doğruyu bulmak için... " fakat paramız yok, boş yere savurduğumuz için..."

kultur farklı anlayıs farklı yasayıs farklı herseyden önce hayat standartlarımız farklı. bir ögretmen olarak bu surecin bir hayli sancılı olacagı kanaatindeyim.ayrıca egtimde deneme yanılma olayına da karsıyım.sonucta malzememiz insan olmadı birde bunu deneyelim mantıgıyla yaklasmamak lazım.Rabbim sonumuzu hayır etsin.birtakım goz boyamalarla duyarsız ve kolelesmis bir toplum yaratılmaya calısılıyor gibi geliyor.

zaten şu anki eğitim sistemini geliştirm anlayışları deneme yanılmaya dayanıyor mübareklerin. her sene hadi o olmadı şunu yapalım sbs yi bi çıkarttılar sonra da tekrar döndüler tek sınava. abuk subuk işler yapıorlar asıl eğitim görmesi gerekn yetenekli öğrenciler harcanıyor sürekli test çözen çocuklar yarış atı gibi koştıuruluyor.

mantıklı olabilir ama farklıdan kasıt, yüksek zekalı olmayanların okullarının daha kötü, yüksek olanların daha iyi olmasıysa saçma olur!

Bana göre oldukça öjenik bir sistemdir, iğrençtir.

gayet mantıklı bizim bir arkadaş vardı boyu kısa nerdeyse boynu yok ve kaslı bir vücut tipi var lise yıllarında bir hocası sende güreşçi tipi var deyip almış 1-2 yıl eğitimden sonra bir miktar güreşmiş demişler senin yaşın geçti çoçukluktan güreşmeye başlasaydı süper olurdu vücüt tam naim süleymanoğlu tipindeydi yazık oldu

Kesinlikle! Doğru olup olmadığını yılda 1 trilyon dolar ihracat yapıyorsa e tabiki eğitim sistemimin etisi vardır.Zaten ülkemizde de 2017 yılına kadar tüm liseler  meslek lisesi olacak sevgili arkadaşlar. Sınav sistemi kalkacak.

Abi sizin yaptığınz mantıksızca karşılaştırmadan başka bir şey değil. türkiyedeki eğitim sisteminin nesi almanyadaki eğitim sistemine benziyor?

Eğitim sistemimizle ilgili pek çok şey yazılıp çizildi ama bir türlü en ideali bulunamadı, o yüzden bu konuda pek ümitli sayılmam(almanyadaki sistem uygulansa bile tahmin edersiniz her şahsı memnun etmek mümkün değil )

Evet daha mantıklıdır. Çünkü çocuklar yeteneklerine göre yönlendirilmelidir.

Muasır medeniyetler seviyesine bir gelebilsek onu da düşüneceğiz

Almanların yetiştirdiği mühendisler gibi mühendislerimiz olacaksa örnek alınmasında bi sorun yok bence :)

Bence zekaya göre ayrımcılık çok büyük bir adaletsizlik.. Zeki insanların yapabileceği ama yapmadığı şeylere zeki insanlar çok çalışarak yapıyorlar. Ve bence zeka doğuştan gelen bir şey değil. Kendini geliştirmen ile ilgili bir şey. Dünyanın en zeki insanlarından biri olan Albert Einstein bile başarının 1/10 u zeka 9/10 u çalışmaktir, emek sarf etmektir demiş. Herkeste binanın temeli ama o temelin üzerine inşa edilenler önemli. .