Türkiye'de atanan rektörler iktidar yanlısı mıdır veya iktidar yanlısı olmadan herhangi bir üniversitede rektör olmak mümkün müdür?

Bu içerisinde kendi cevabını barındıran bir sorudur. Üniversite kavramını, ortaya nasıl çıktığını çok iyi bilmek gerekiyor. Üniversite , bir tür alanlar bütünüdür ve her açıdan özerk bir mertebe olmalıdır. Ancak ülkemizde bilimsellikten ne kadar uzaksak, "parayı veren düdüğü çalar" mottosuna o kadar yakınız. Üniversite, hükumetleri bile eleştirebilecek kudrete ve iradeye sahiptir. Dünyanın bütün bilim toplumlarından tartışma götürmez tablo genel hatlarıyla buna benzer. Üniversitelerimizin kurumsal işleyişine kısaca bakınca; üniversite camiasında rektör seçimleri olur, YÖK, cumhurbaşkanlığına listeleri iletir, cumhurbaşkanımız da uygun gördüğü kişiyi rektör atar. Hal böyleyken, içimiz sızlayarak, rektörlerin az ya da çok hükumete yakın olduğu ayyuka çıkan bir gerçektir. Bir üniversitemiz, ne kadar bilimsel ise o kadar güçlüdür ve rektörü de iktidar karşısında o kadar güçlüdür. Bu ne yazık ki sadece bir kaç üniversitemiz için böyledir. Tesadüf değildir ki belli standartlara bakılarak yapılan dünya üniversiteleri sıralamasında sadece bu bir kaç üniversitemizi görebiliriz...

Muhakkak ki her yönetim kendi kadrosuyla çalışmak isteyecektir. Dolayısıyla evet bircoğu iktidar yanlısıdır. Fakat içlerinde iktidar yanlısı olmayan, kendi doğru çizgisinde yürüyen kişiler de var.

Şu anda kaç rektör var üniversite de ki seçimden birinci çıkmış olan? İTÜ rektörü elinde megafonla bağırdı "hangi rektör AKP'li değil" diye, hepsi AKP'li İTÜ rektörünü de AKP oraya oturttu diğerlerini de, bu sebeple öğrencilerin kampüste hiç şansları yok, her fırsatta gazı yerler rektörün polisleri çağırması ile. ODTÜ bile sindirilmiş, yakında devrim stadı yıkılıp yerine rektörlük binası yapılır bir de taze rektör gelir ODTÜ'ye bitti gitti.