Ülkemizde bir yenilik eğer evrim şeklindeyse sadece adı evrilir, yani şeklen bir değişiklik olur. Aile hekimliği müessesesi, sağlık ocağının eski halinden farklı değildir.
eea
Aslında popülasyonun sağlığını olumlu yönde değiştirebilecek bir sisteme neden geçilememiştir?
Kişiler ve makamlar hiyerarşik konumlarını terk edemezler. Üstün olan gerçek ya da tüzel kişilikler olmakta, yeri geldi mi üstün irade yerini alamamaktadır.
Pratisyen hekim olan aile hekimi aslında kendisini uzman hekimden üstün görmez ama hastayı en yakın tanıyan kişi olması hedeflenir bu sistemde. Hastasını iyi tanıdığı için, hastası hakkında en doğru kararları verebilecek kişidir. Bunlar arasında ilgili uzman hekimlik dalına yönlendirme de vardır.
Yaşam süresinin uzaması ve insanların daha çok şehirlerde yaşamaları sebebiyle yaşlıların, fazla uzağa gitmeden ilaç yazdırmaları konusunda epey işlevi olduğu gözlenmektedir bu müessesenin.
Üniversite hastaneleri devlet hastanesi gibi kullanılması iyi bir durum değildir.. Tıpta çözülmesi zor olan ve nadir görülen vak'aların değerlendirilmesi gereken kurumlar olan üniversite hastaneleri, maalesef ki basit sayılabilecek vak'alarla meşgul edilmektedir. Toplumda hasta sayısı fazladır ama bu ne tıp fakültelerinin ne de Sağlık Bakanlığı'nın sorunudur çünkü bunlar tedavi edici hekimlik konularını ağırlıklı olarak uygulayan kurumlardır. Önemli olan, tedavi edici hekimliğe geçebilmektir ki bu başka bakanlıkların sorumluluğundadır. Örneğin, İçişleri Bakanlığı iyi trafik denetimleriyle trafik kazalarının azaltılmasını, Çalışma Bakanlığı, çalışma güvenliği ile iş kazalarının azaltılmasını sağlamalıdır, insanlar gürültülü ortamlarda çalışıp, işitme kaybı olmamalı, zehirli gazlara maruz kalarak çalışmamalıdırlar.