Üniversite sana en çok ne öğretti?

Başta çok huzursuz ve güvensiz başladım aileden uzakta olduğum için fakat zamanla kendime güvenmeyi, kim olduğumu ve nereye varmak istediğimi öğretti . Üniversite'yi yaşanılır kılan arkadaş çevresi ve iletişimde kişinin kendini ifade edebilmesi olduğunu öğrendim. En önemlisi de kişisel değerimi çok iyi anlamama sebep oldu...

Ailemin değerini, kendi ayaklarımın üzerinde durabilmeyi, dünyaya/hayata başka açılardan bakabilmeyi, arkadaşlığı, kazık yemeyi, az kaynakla maksimum süre yaşamayı, insanların gerçek yüzlerini görebilme yetisini, hayattan keyif alabilmeyi. .

Düştükten sonra nasıl ayağa kalkmam gerektiğini, parasızken ne yenmeli, ailenin kıymetini, memleket sevgisini.

Aç yaşayabilmeyi. Anne yemeklerinin kıymetini .

Üniversite bana ilk olarak klişe de olsa kimseye güvenmemeyi, dost kazığını, insanları, hayatı öğretti. Anne yemeklerini özlemeyi, yurtlarda kalmanın özveri gerektirdiğini, aileden uzak yalnız kalmayı öğretti en çokta kendi ayaklarım üzerinde durmayı öğretti :))

Üniversiteyi ailesinden ayrı yaşayan insanların çok fazla şey öğrendiğini ve tecrübe kazandığını biliyorum. Ben ailemle yaşadığım için sadece sosyal olarak çevremde değişimler oldu. Sadece üniversite değil, tüm eğitim, okul hayatım bana çok şey kattı. Ailemin ve arkadaşlarımın bana öğretmediği bir çok şeyi okul hayatımda öğrendim. Bu yüzden benim önceliklerimden biridir, bir çok öğrencinin aksine ben okul hayatımı hep sevmişimdir. Minnet duyarım.

Az parayla çok iş yapmayı :)

öğretmediği çok şey var ama neler yapabileceğimi öğrendim..

koca bir sıfır.ünv zaman kaybetmeyi öğretti.ne kdr saçma sapan bir eğitim sistemine sahip olduğumuzu,kadrolaşmanın ne kdr fazla olduğunu,dayı amca muhabbetini,gereksiz,utanç verici ,bağnaz öğretim elemanlarını öğretti.

kendi başıma yaşayabilmeyi

Öğrenmeyi... Üniversite öncesinde, bilgi bana zorla öğretilirdi ama üniversitede öğrenmek için çaba sarf etmem gerektiğini ve öğrenmenin verdiği zevki keşfettim.

inanılmaz imkanların olduğu yer tabi araştırana ve o zamanlarda verimli bir toprak gibisin. ne kadar edersen meyvesini sonrasında çok pis alıyorsun...

Üniversite'nin adı değil , Öğrenci'nin kendisi belirler kalitesini !..

Ailenin değerini...
Bir babanın evladı üniversite okusun diye yapamayacağı şey olmadığını...
Arkadaş ve dost tanımları arasındaki farkı. . .

Hiçbirşey ama çok değerli birşey kattı bana, o da kültür. Öğrenmek merak etmekle olur memur gibi okula gitmekle değil. Okul insana kültür katar ki bence asıl değerli olan budur. Bu kültür sana nasıl ilerleyeceğini, nasıl öğreneceğini gösterir

Yemek yapmayı, parayı idare etmeyi, herkese güvenilmemesi gerektiğini, vize final haftasındaki arkadaşlık bağlarının kuvvetliliğini : )

insanları gerçekten tanımanın zaman gerektirdiğini

üniversite kapısından odun girip, kalas bile olamadan çıkabilen çook şahsiyet olduğunu...

Hayatta daha ne kadar garip insan ve komplolar olabileceğini.

Kadınlara güvenmememi..

Paranın önemini

birisinin arkasından konusmassan eğer..en cok senin arkandan konusacaklarını :)

Ne kadar yetersiz olduğumu öğrenmiştim ilk yıl ve öğrendiğim en faydalı bilgiydi bu.

ben üniversitede bir eğitim aldığımı söyleyemem ama o hayatı yaşamak ileride çocuklarım üniversiteye gittiğinde onları anlayabilme ve onlara yardım edebilme tecrübesini bana kazandırdı diyebilirim.

Farklı sosyal ortamlar olduğunu, pratiğin ne kadar önemli olduğunu, Ayrıca beklemeyi öğretti; Yemek için bekle; Hocayı bekle; Dersi bekle; Sunum yaparsın onu bekle; Soru soracaksın onu bekle; Toplu Taşıma Araçlarını bekle; Kız Arkadaşını bekle arkadaşını bekle, bekle oğlu bekle....

bu memleketten bir cacık olmayacağını

Üç kuruş parayla nasıl ev geçineceğini... Bu ülkede de en önemli şey...

güçlü olmak zorunda olduğumu, hakkımı almayı, insanları birşeylere ikna edebilmeyi...

2 yılda halledilebilecek bir şeyin nasıl 5 yıla yayılabileceğini :)

Öğrenci olmanın çook keyifli bir şey olduğunu :)

burda söylemeyim

Üniversitede Derslikten, ogretim görevlilerinden dahacok kantinde, bahcede beyinfirtinasi yaparak arkadas arasinda ogrenimin daha kalici oldugu.....

Hayat tecrübesi kazandırdı, farklı kültür ve hayat görüşündeki insanların dayanışma içerisinde yaşayabileceğini öğretti.

Kağıt verdiler sonunda (kenarları süslü falan, şimdi nerde bilmiyorum).

insanlara güvenmemeyi....

Farklı fikirlere sahip insanlarla aynı çatı altında yaşamayı ve genel kültür açısından gelişimeyi kattığını söyleyebilirim.

İlk senemden; insanlara güvenmemeyi, insanların ne kadar bencil olduğunu öğrettti. Teşekkürler üniversite

Aile yanında okunmayacağını ve kesinlikle büyük şehirde okunulacağını öğretti. Pişman olmamak için üniversite seçimini iyi yapmak gerekiyor

Yüksek lisans eğitimim 'büyük resme bakabilmeyi' öğretti.

Diplomanın önemli olduğunu. Diploma önemli arkadaş.

Kıymet bilmeyi her şeyin.

sinir ve sabır :)

makarna yapmayı mecbur kıldı :)

makarna sosları uzman oldum

açlık nedir sorusunun cevabını.)

hayatta hep tek başınasın cümlesinin

sanırım insanları tanıtmlama deneyimi ve hayata adım atma cesareti dışındakiler anlamsız teoriler ve teknik bilgiler...

Özgürlüğü ve ayaklarımın üstünde yükselmeyi, zorlanmayı ve başa çıkabilmeyi, sinirden ağlamayı ama hep gülümseyi, başarmayı ne olursa olsun yılmamayı...

paranı doğru düzgün harcamayı

ev olsunda ne olursa olsun diyerek ilk bulduğun insanla eve çıkılmaz !

şüphe etmeyi, her söylenene inanmayıp, akıl süzgecinden geçirmeyi

hiçbişeii...

hıc bır seyy..

özqürlüqün ne olduqunu (:

yalnızlığı...

herkes ayrı bir kafadaymış meğer..

paranın kıymetini bilmem gerektiğini...:/

hayalkırıklığını...

hayatın ne kadar zor olduğunu

bir daha hiç o günlere dönemeyeceğimi :)) eğlenmeyi, dağıtmayı... daha neler neler...

king oyunu

öğrenmeyi.

düşüp-kalkmayı da..

misekin dediğini...önüme gelenle :D

Mükemmel düzeyde melemen yapabilmeyi :)

Ayaklarımın üzerinde durabilmeyi.

özgürlükkkkkkkk

para kazanmanın kıymetini

Geçinmeyi.

yemek yapmayı :)

Hızlı öğrenebilmeyi...

aslında pek bişey öğretmediğini.enazından türkiyedeki üniversiteler

tahsıl cehalet alır,eşeklik baki kalır.

Akedemisenlerin çoğunun işinin hakkını veremediğini gösterdi

git geli

Üniversite değil de stajın ilk günü bana çok şey öğretti :)

Aslında bildiklerimin hiç olduğunu

üniversite mezunu olmanın farkını

valla günümüz türkiyesinde öğrencilere hiç birşey öğretmemiş beliii ,bizim koyun gibi güdülen öğrencilerimize üniversitede yumurta atmayı öğretmişşlerrr hocalarıı ...

günü gününe çalışmanın hergün çalışmak demek değil sınavdan bi gün önce çalışmak olduğunu öğretti günü gününe dediğin budur:)

eğitim sisteminin ne kadar kötü olduğunu

50 m2 evde 20 kişi ile beraber yaşayabilmeyi...

Bakış açımı geniş tutabilmeyi öğretti,

ne kadar çok çeşit in var olduğunu öğretti

biri sana birşey öğretmeden öğrenmeyi Hadi Lan...

"kazıklanmayı ve kazık atmayı" bizim okulda çan eğrisi olduğu için bu gibi şeyler daha çok rastlanılıyor.

kadınları

bi bol öğretmedi odun geldik odun gidiyoruz. alanımda iyi bir şekilde üyükselememi sağladı .

nasıl eylem yapılır, bir yumurta nasıl kullanılır .

Açlığı elbette ama onun ötesinde farklı görüşler ile tanışıp onlara saygı duymayı, kendi görüşlerimin şekillenmesini. Aslında üniversite bir okuyan için milattır (dönüm noktasıdır).

Makarna nın faydalarını:)

Bakıyorum da çoğunluğun üniversitesi amacından sapmış. Bana betonarme, çelik hesaplamayı, kara yolu, asfalt tasarımını, akademik sunumların nasıl hazırlandığını, mukavemeti, hesap raporu hazırlamayı, köprü tasarımını ve daha bir çok teknik konuyu öğretti. Okul saatleri dışında pek okulda olmadığımdan buradaki çoğunluğa öğrettiklerini bana öğretememiş anlaşılan.

İnsanlarla iletişimi

Aldığım dersleri tekrar tekrar almam gerektiğini...

Hayatın gün geçtikçe sana bol miktarda tokat atacağını, atarken hiç çekinmeyeceğini ve bunu yaparken büyük zevk alacağını öğrendim.

Bir şeylerin sürekli peşinden kovalamayı...

bir de dağınık bir yapısı varsa üniversitenin... 

Hayatta bir daha yeniden doğulabileceğini

En önemli tecrübesi öğrenci evleridir. O evde yaşanan her şey yeni bir tecrübedir. Sürekli aynı yemekleri yemek, sabahlara kadar pes oynamak, finallerden ve vizelerden önce sabahlamak, arkadaşlık ilişkilerinin daha önemli olduğu ve sorgulandığı yıllar... En çok ne öğrettiği değilde öğrettiğin şeylerin çokluğu daha çok dikkat çekiyor...

Hocalar sayesinde is hayatındaki patron iliskikerine hazırlıkk

İstanbul üniversitesindeyken düşünce sistemim değişti liseli kılıfını üzerimizden sıyırdık. Öss maratonun dan çıkıp ileride ne yapacağını düündürüyor. Aslında bence evlenmek gibi birşey sanırım. İkinci üniversitede ise yalnız kalmayı öğrendim. Tek başına hayatla başa nasıl çıkılır insanlara nasıl davranılması gerekli. Ancak meslek açısından çok sıfırız bunu da bitirme projemi yaparken anladım ve içimde bir deprem yaşadım. Ve ve ve en önemlisi arkadaşlar hayatınız bir hocanın eline takılabiliyor misal ben tekdesten 1 yılımı uzattım. falan filan... Dertliyim dertli

İnsanları tanımayı öğretti.

İstersen 10 tane üiversite oku, eğer kendini yetiştiremediysen içi boş kutusundur. Okurken gözlem yapmalı, çalışırken düşünmeli, hayata kendini nasıl hazırlaması gerektiğini ,velhasıl her şeyi okul bitene kadar plan proğram yapıp, arkası arkasına yapması gerekenleri sıralamalı ki... sonradan eli ayağı dolaşmasın..hayata atılınca bir bakıyorlar ki ooooo her şey okumak gibi değilmiş tabiii..sonuç hüsran olabiliyor. Gençlere tavsiyem seçim yaparken biraz anne, baba sözü dinlesinler.

Sosyal yargı nezninde ehemmiyeti ne kadar fazla olsa da, bir kalifikasyan ölçüsü olarak diplomanın sadece bir parça kağıt olduğunu öğretti. Bir de, know-how değil, know-who olmanın esasında seni bir yerlere getirebileceğini...

En çok özgüveni olsa gerek

Kettle da makarna yapıp, tost makinesında çay demlemenin dışında hayatın gerçeklerini, insanlarının ne derece çirkinleşebileceğini ve herkezin de dediği gibi ailenin kıymetini.

Çeşit çok, böyle düşünen insanlarda mı var dediğin oluyor. Yok artık diyebiliyorsun, saçmalamak bazen iyi geliyor, kendini daha özgür, kendi kararlarını verebilen bir birey olarak hissediyorsun.

Hiç birşey öğrenemeyecegımı öğrettı

Aslında herşeyi kendimizin öğrenebileceğini.

Üniversite bir okul. Liseden tek farkı biraz daha özel bilgiler olması ve o özel bilgileri KİŞİSEL olarak kovalarsak asıl bilgilere ulaşıyoruz. Hocalarımızın yaptığı çoğu ders(kendi bölümüm için diyeyim) hazır yabancı/yerli kaynaklarda ünlü profesörlerin kitaplarını bize optimum hızda aktarmak. Bölümler derslerini hangi kitaplardan işlediğini paylaşsa, KİŞİSEL istek ile o alanı öğrenmek pek mümkün.

Üniversitesi hocası olmak için gerizekalı olmak gerektigini