Uyku, kişiden kişiye değişiklik gösteren bir ihtiyaçtır. İhtiyacımızın altında ya da üzerinde gidermemiz, metabolizmamızda aksaklıklar oluşturur. En basit örneği, gereğinden çok uyuduğumuz zaman çok daha iyi dinlenmiş olmayız, aksine, bitkinlik hali, baş ağrısı, yataktan çıkmama arzusuna sahip oluruz.
"Uykuyu azaltmak" girişiminden önce yapılması daha makul olan şey,
uyku kalitesini artırmak, daha verimli bir uyku almaktır. Bunun için yapılabilecek bir kaç basit -alışkanlık edilse çok iyi olacak- eylemler var.
- Uyuma saatini doğru tayin etmeliyiz. "Uykunun Güneş ışınlarından etkilendiği"ne dair bir sav vardır. Bu kısaca, Dünya'nın hareketi sırasında güneş ışınlarının izole olduğu kısım, yani gece kısmında, uyku daha kaliteli olur. Bu yüzden, gece 10 ile sabah 3 saat arasında en verimli uyku uyunur.
Ayrıca değinmeyi unuttum, basit bir fizyoloji, davranış fizyolojisi gibi bir kaynaktan, "uyku fizyolojisi", "uyku metabolizması" gibi başlıklara bakıp biyolojik olarak da uykunun yapısını öğrenmek çok faydalı olacaktır.
Beyin fonksiyonlarının düzenlenmesi gerçekleşir uyku esnasında. Bu yüzden, uyku halinde beyni meşgul edecek duyu hareketlerinin mümkünse hiç olmaması, olacaksa da minimum düzeyde olması elzemdir. - Kısaca, yatacak yerin rahat olması, ışığın hiç olmaması, sesin hiç olmaması gibi aklımıza gelen temel şeyler..
Dikkat edilmesi çok daha önemli olan bir husus daha var,
o da yatak odası için seçilen alan . Aile kültürü, yaşam tarzı gibi gelen Türk yapısı gereği, evin en köhne en dipteki odası yatak odası olarak kullanılır. Oysa,
yatak odası, en havadar, en geniş oda olması gerekir. Şöyle ki bir yetişkin insan, bir gece de 22m^3 hava kullanır. Bu yüzden evin en geniş odası yatak odası olmalıdır.
- Yatmadan önce yemek yememenin faydalı olduğu ve yatmadan önce 2 bardak su içmenin rahat uyku sağladığı biliniyor.